Halk arasında panik atak olarak bilinen ve asıl adı “panik bozukluk” olan hastalığın tanımını Depresyon ve Panik Bozukluk Merkezi’nden Dr. Nihat Kaya şöyle yapıyor:
“Herhangi bir neden olmadan ortaya çıkan, özellikle kalbin hızlı çarpması, nefes alamama, boğazda tıkanıklık hissi, kontrolü yitirme ve ölüm korkularının eşlik ettiği panik nöbetleridir.”
Bu hastalığın nedeninin tam olarak bilinmediğini söyleyen Dr. Kaya; bazı araştırmacılara göre panik bozukluğun psikolojik etkilenmeler, örselenmeler sonucu meydana geldiğini; bazı araştırmacılara göre ise durumun biyolojik temelleri olduğunu belirtiyor.
Şehir hastalığı
Panik bozukluğun en çok 30’lu yaşlarda ortaya çıktığını ifade eden Dr. Kaya, “Hastalığın çocuklukta görülme sıklığı oldukça az, 45 yaşından sonra başlaması ise olağan değil” diyor.
Son yıllarda panik bozukluğun adeta moda gibi yayılmasının nedenlerini Dr. Kaya şöyle açıklıyor:
“Özellikle büyük şehirlerde hırsızlık, trafikteki keşmekeş, hava ve çevre kirliliği, insan ilişkilerindeki yapaylık ve bencillikler, hormonlu gıdalar, teknolojik kirlenme, yüksek binalar, asansörler, köprü ve viyadükler, metro gibi taşıma vasıtaları, iş yaşamındaki rekabetler, ayakta kalma mücadeleleri, insandaki kaygı düzeyini artırıyor. Kırsal alanda panik atak daha az görülüyor.”
Panik atak belirtileri
Dr. Nihat Kaya, tipik panik atak belirtilerini şöyle sıralıyor:
* Taşikardi (kalbin normalden fazla çarpması)
* Göğüs ağrısı ve bazen sol kolda ağrı
* Titreme, terleme, sıcak-soğuk basmaları
* Baş dönmesi, göz kararması, baygınlık hissi
* Bedende uyuşma ve karıncalanma
* Olayları, nesneleri bir sis perdesinin arkasında görme
* Kontrolünü kaybetme ya da çıldırmaktan korkma
* Bulantı ya da karın ağrısı, midede şişkinlik ve gaz
* Şiddetli ölüm korkusu
* Kendine ve çevreye yabancılaşma hissi
Kimler panik atağa daha yatkın?
* Birinci derece akrabalarında panik ya da anksiyete (kaygı) bozukluğu olanlar
* Sıkıntılı, telaşlı, aceleci, mükemmeliyetçi insanlar (Özellikle sanat, sahne, medya ve tekstil sektöründe çalışanlar)
* Düşünce ve duygularını dışarıya yeterince yansıtamayan, içe dönük insanlar
* Alkol ya da başka maddelere yatkınlık ve bağımlılığı olanlar
* Sürekli verici davranıp, “hayır” diyemeyenler
* Sürekli baskı altında olup engellenen ya da kendi kendini baskılayanlar
* Cinselliği baskılayan, cinsel tatminsizlik yaşayan, yoğun bilinç dışı aldatma dürtüleri ve gizli homoseksüel eğilimleri olanlar
* Aşırı hırslı, sürekli başarıyla beslenen, başarısızlıklarda sürekli kendini suçlayanlar
Panik atak nasıl davranır?
* Sürekli kalbini ve nabzını dinleme
* Tansiyon aletiyle dolaşma, sürekli tansiyonunu ölçme
* Sürekli yanında birilerinin bulunmasını isteme, yalnız kalamama, sokağa çıkamama, kapalı ve kalabalık yerlere girememe, toplu taşıma araçlarına binememe
* Tatile çıkamama
* Birçok sağlık sigortasına üye olup kartları yanında taşıma
* Sık sık acil ünitelerine başvurup kalp grafikleri çektirme, check-up yaptırma
* Kuaföre, diş hekimine gidememe
* Sutyen takmaktan sıkıntı duyma
* Kriz gelir diye seksten uzaklaşma
* Cenaze arabası, ambulans, itfaiye aracı görünce ve hastanelere gidince fenalaşma hissi
* Uyanamama, uykuda panikle ölürüm diye uyumama, herkes uyurken uyanık kalıp herkes uyanıkken uyuma davranışıyla kendini garantiye alma
* Tansiyon yükselecek, kalp krizi geçirilecek veya felç kalınacak korkusuyla aşırı rejim uygulama
* Uçağa, vapura binememe
* Tek başına banyo yapamama, tuvalete gidememe, kapıda birini bekletme
* Tünellerden, köprülerden geçememe, yüksek yerlere çıkamama, kendini aşağı atma korkusu
* Issız ve şehirden uzak yerlere gidememe
* Hem giysisinin cebine kriz anında kullanılmak üzere ilaç koyma
* Panik süresince tuvalate gitme isteği
* Dini inanç varsa bunu derinleştirip ibadetlere başlama, yoksa dine yönelme
Panik atak tedavisi nasıl olur?
Bu hastalığın kesinlikle kontrol altına alınabildiğini söyleyen Dr. Nihat Kaya, tedavide ana ilaç olarak antidepresan, yardımcı olarak sakinleştirici, yatıştırıcı ve bedensel belirtileri önleyici ilaçlar kullanldığını; bunların yanı sıra bilişsel ve davranışsal terapiler uygulandığını belirtiyor.
Yakınınızda biri panik atak geçiriyorsa…
Psikolog Uğur Dalan, panik atak geçiren birine ne yapılması gerektiği konusunda şunları söylüyor:
“İlk önce gerçekten o kişinin panik atak geçirip geçirmediğinden emin olunması gerekir. Eğer kişinin panik atak geçmişi varsa ve siz de o anda panik atak geçirdiğinden eminseniz, ilk olarak onu rahat olabileceği ve etrafında onunla ilgilenen çok fazla kimsenin olmadığı bir yere götürün. Olabildiğince sakin ve serin kanlı olmalısınız. Kişi o anda çok kötü bir şey olduğunu, öleceğini düşünüyordur; siz de sanki o kişi ölecekmiş gibi panik bir şekilde hareket edersiniz kişiyi daha da kötü bir duruma sokabilirsiniz. Panik atak geçiren kişiye bunun 10 dakika ile 20 dakika arasında geçeceğini, bu yüzden herhangi bir şey olmayacağını, sakinleşmesi gerektiğini söylemek ve nefes egzersizi yapmasını sağlamak, çok yerinde ve rahatlatıcı bir davranış olacaktır.”