Panik Atak Nedir?, Panik Atak Forum
Türkiye’de bu isim farklı kullanılıyor, çünkü hastalığın asıl adı panik bozukluk. Bu tartışma, 1990’ların başından beri devam ediyor. Konuya ilişkin en somut açıklamayı, Ankara Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Orhan Öztürk yapmış ve şunları yazmıştı: “Ülkemizde son yıllarda panik bozukluğunda görülen panik nöbeti karşılığında, bu duruma panik atak denmesi halk arasında da yaygınlaştı. Köylü-kentli hastalardan, ‘Bende panik atak hastalığı var’ dendiğini sık işitiyorum. İki tıbbi sözcüğün bu denli kısa sürede, bu denli yozlaştığını hiç görmemiştim. Sanırım hem panik, hem atak gibi iki keskin sözcük sıkıntılarını anlatmaya çalışan hastalara çekici geliyor. Atak sözcüğünün asıl anlamını bilmeden benimsemişler. Kimi hekimler de çeviri yaparken, panik bozukluğu, panik atak olarak yazıp kullandılar. Ve yanlış kullanım yaygınlaştı.” Her ne kadar bunun doğrusu panik atağı ise de artık panik atak tanımlaması yerleştiği için bizde okurlarımızın kafasını karıştırmayalım ve bundan sonra açıklamalarımızda panik atak tanımlamasını kullanalım.
Panik bozukluk ve panik nöbeti, Panik Atak Hastalığı
Yani Türkiye’de panik bozukluk ve panik nöbeti kavramı yanlış ifade ediliyor öyle mi?
Ülkemizde, toplumda, hatta hekimler arasında “kaygı bozukluğu” (anksiyete disorder) tanımı içinde yer alan “panik bozukluğu nöbeti” (panik disorder) karşılığı olarak, dilbilgisi açısından hatalı olan, doğrusunun “panik atağı” olması gereken “panik atak” kelimesi, genel ve yaygın biçimde kullanılıyor. Bu nedenle panik bozukluğu terimini kullanmayı uygun görüyoruz. Bilindiği gibi “panik atak” (panik atağı), yaygın kullanılan tanı ölçütlerinde anksiteye bozukluğunu tanımlar. Ve anksiyete disorders başlığı altında bulunuyor. Bu başlık altında panik atağı içeren ve onunla birlikte seyreden psikiyatrik sorunlar ise şunlar:
Agorafobi olmadan panik bozukluk,
Agorafobiyle birlikte panik bozukluk,
Panik bozukluğu olmadan agorafobi,
Özgül fobi,
Sosyal fobi,
Obsesif-kompülsif bozukluk,
Postravmatik stres bozukluğu,
Akut stres bozukluğu,
Yaygın anksiyete bozukluğu,
Başka nedene bağlı kaygı bozukluğu,
Model kullanımına bağlı kaygı bozukluğu,
Başka türlü adlandırılamayan kaygı bozukluğu.
Panik Atak Nasıl
“Panik” kelimesinin kökeni mitolojik bir öyküden geliyor. Bu mitolojik öyküyü anlatır mısınız?
Pan, Yunan mitolojisinde kırın ve çobanların tanrısı olarak anılır. Yan keçi yarı insan şeklinde tasvir edilir. Kırlarda aniden insanların karşısına çıkıp görüntüsüyle insanları korkuttuğu için “panik” sözcüğü buradan türemiştir. Tanrı Pan efsanesi ve kişiliği hakkında Behçet Necatigil’in 200 Soruda Mitologya’daki anlatımı şöyledir: “Dağlık Ar-kadia’da küçükbaş hayvanların, çobanların tanrısı. Keçi ayaklı Pan, Hermes’in oğludur. Tanrıların, çokluk, insan kılığında değil de hayvan kılığında düşünüldüğü ilk zamanlarda Pan da keçi kafalıydı, sonradan bu keçi kafasında sadece boynuzlar ve sakalı bırakılarak insan yüzü oldu.” Azra Erhat’ın Mitoloji Sözlüğü’nde ise Pan şöyle tanımlanıyor: “Pan, çoban kavalını sever, azgın tekeler gibi güzel nympha’larm peşine düşerdi. İnsanların, hayvanların uyuduğu kızgın, ıssız yaz öğlelerinde birdenbire, beklenmedik gürültüler koparır, dört bir yana ‘panik’ korkular saçardı. Maraton savaşı gecesi Persleri bu şekilde paniğe uğrattığı için, Atinalılar savaştan sonra tanrı Pan’a Akra-polis eteğinde bir tapınak yaptılar. Pan sözü Yunancada ‘bütün’ anlamına geldiğinden mistikler, sonraları Pan’ı her şeyi yapabilir bir tanrı payesine çıkardılar.”
Panik Atak Destek
Günümüze dönersek, tıp literatüründe doğrusu, panik bozukluğu olabilir, ama halk bu sorunu panik atak olarak tanıdığına göre yaygın adıyla devam edelim ve soralım. Panik atakla ilgili demografik özellikler neler? Öncelikle şunu bilmek gerekiyor ki, panik bozukluğu her yaşta başlayabilir. Ancak en sık olarak görüldüğü ve ortaya çıktığı yaş aralığı ise 20 ila 30 arasındadır. Panik atak açısından dünyada yapılan araştırmalara bakıldığında, bu sorunu yaşayanlar arasında çok büyük sosyokültürel farklılıklar olmadığı görülüyor. Bununla birlikte belki yaşam koşullarının ağır olmasından dolayı, şehirde yaşayan insanlar, kırsal bölgelerde yaşayanlara oranla daha sık panik atak geçiriyor. Evli insanlarda, dul ya da boşanmış insanlara göre daha az görülüyor.
Panik atak, bir akıl hastalığı değil
Neredeyse tüm insanlığın sorunu haline gelen panik atağı tanımlar mısınız?
Yukarıda da belirttiğim gibi, panik ataktan önce, panik atağın ne olduğunu mutlaka anlamak gerekiyor. Bu önemli bir ayrıntı. “Panik atak” göğüste ağrı hissi, kalpte olağandışı bir çarpıntı, terleme, baş dönmesi, kendini kaybetme korkusu, nefes alamıyormuş gibi boğazının tıkanması ve sonucunda ölüm korkusunun hakim olduğu bir tablodur. Bu atağı geçiren kişiler öncesinde bazı belirtiler hisset-seler de genelde atak öyle hızlı gelir ki, kişi bu atağa hazırlıklı olamayabilir. Panik atak öncelikle bir ruhsal sorun olarak algılanmalı. Yani bir akıl hastalığı değil kesinlikle. Kısaca belirtmek gerekirse, ruhsal hastalıklar iki temel gruba ayrılır. Bunlardan bir kısmı psikoz-akıl hastası dediğimiz, bir kısmı da genel kaygı bozukluğu ya da duygu durum bozukluğu dediğimiz grubu oluşturur. Panik atak ise genel kaygı bozukluğu içinde yer alan bir ruhsal sorun olarak çıkar karşımıza. Panik atağın kendini göstermesi daha çok ruhsal ve fiziksel belirtilerle olur.
Panik Atağı
Bu atakların süreleri ne kadardır?
Süresi, atağın gücüne bağlı olarak değişiyor tabii ki. Bir panik atak ya da nöbeti yarım saat “kadar sürebilir ve bu ataklar çok kısa süre içinde, mesela 10 dakikada, atağın en tepe noktasına ulaşabilir. Panik bozukluğu durumunda biraz daha farklı bir tablo vardır. Çünkü bozukluk süresince, zaman zaman ortaya çıkan ve ne yazık ki tekrarlayan ataklar vardır.
Tam olarak anlamak gerekirse, panik atağı karşımıza çıkaran sebepler nelerdir?
Panik atağın ortaya çıkışında bazen hiçbir neden bulunmuyor ne yazık ki. Kişi, kelimenin tam anlamıyla birdenbire neye uğradığını şaşırıyor. Bazen de durum tam tersine olup, daha önceden insanın hayatında var olan takıntılar, korkular, kaygılar, saplantılar nedeniyle ortaya çıkıyor. Şöyle ki, bir korkunun, saplantının etkisi altında, o saplantının, korkunun boyutları artarsa ya da onu artıran bazı koşullar, ortamlar içine girilirse bu nöbet ortaya çıkabiliyor. Kaygılar insanın atak-nöbet geçirmesine ciddi olarak zemin hazırlıyor.