H5N1 Virüsü, Pandemi ve Epidemi Nedir
H5N1 virüsü nedir?
H5N1 kuş gribi virüsünün (avian influenza) bir alt tipidir. H ve N harfleri, virüsün yüzeyinde bulunan ve her tipinde farklılık gösteren hemaglutinin ve nöraminidaz adı verilen proteinlerin kısaltılışıdır. H5N1 virüsü 2003’ten bu yana Doğu Asya ülkelerinde, bu yıl da Yunanistan, Romanya, Rusya, Kazakistan, Moğolistan ve ülkemizde kümes hayvanlarının ölümüne yol açan, öldürücülüğü çok yüksek olan virüstür.
H5N1 kuş gribi Asya’da nasıl bir salgına neden olmuştur?
H5N1 salgını 2003 yılının sonlannda başlamış ve Asya’da görülmüştür. Görüldüğü ülkeler Kamboçya, Çin, Endonezya, Japonya, Laos, Güney Kore, Tayland ve Vietnam’dır. H5N1 salgını şu ana kadar 200 milyondan fazla kuşun hastalık nedeniyle ölmesine ya da salgının kontrol altına alınması için öldürülmesine neden olmuştur. Mart 2004 itibariyle salgının kontrol altına alındığı bildirilmiş, ancak 2004 yılı Haziran ayı sonlarında yine Asya ülkelerinde olmak üzere kümes hayvanlarında H5N1 salgınları bildirilmeye başlanmıştır. Her iki salgın sırasında da insan vakaları bildirilmiştir.
Son olarak Temmuz 2005’te Rusya ve Kazakistan’da görülen H5N1 virüsü, Ekim 2005’te Romanya ve Türkiye’de kümes hayvanlannda bildirilen salgınla Avrupa’ya da sıçramıştır. Ocak 2006 itibariyle bu bölgelerden sadece Türkiye’de insan vakasına rastlanmıştır.
“Epidemi” nedir? “Pandemi” nedir?
Epidemi, belli bir bölgede aynı anda birçok kimsenin hastalanmasına sebep olan, hızla yayılan, salgın gösteren hastalığın olması demektir (bu kitapta “salgın”). Pandemi, bir hastalığın geniş bir sahaya yayılarak salgına sebep olmasıdır (bu kitapta “kıtalararası salgın”).
Kuş gribi neden ortaya çıktı?
İnfluenza virüsünün A, B ve C olmak üzere üç tipi bulunmaktadır. İnfluenza A ve B her yıl salgınlara sebep olurken, İnfluenza C yalnız hafif hastalığa neden olur. İnfluenza A virüsü ayrıca kıtalararası salgınlara sebep olur. Sürekli değişim ile zaman içerisinde insanlara da bulaşabilen A virüsü bazen insanlar arasında yayılma özelliği de kazanarak salgınlara yol açar. Bu yıl ve daha önceki yıllarda ortaya çıkışları da virüsün sebep olduğu salgınlardan biridir.
Kuş gribi ilk olarak ne zaman saptandı?
1878’de İtalya’da tanımlanmış hastalık oluşturma gücü yüksek bir kuş gribi virüsünün sebep olduğu bir salgın bilinmektedir. H5N1 influenza virüsü ise ilk kez 1961’de balıkçıllar arasında Güney Afrika’da tanımlanmıştır.
İlk olarak hangi kuşlarda saptandı? Kuş gribi nasıl ortaya çıktı?
H5N1 tipi kuş gribi virüsü ilk olarak balıkçıllarda saptandı.
Kuş gribine yakalanma olasılığı açısından kuş türleri arasında farklar var mı? Kuş gribine yakalanmayan kanatlı var mı?
Virüsün doğal taşıyıcısı yeşil ördeklerdir ve hastalığa karşı en dayanıklı kuşlar da bu ördeklerdir. Yabanıl kuşların virüse dayanıklı olduğu düşünülmekle birlikte virüs geçen yaz Çin’de binlerce yaban kazı ile martının da ölmesine sebep olmuştur. Yabanıl kuşların ölmesine de neden olması nedeniyle virüsün taşıyıcılığını yabanıl değil evcil kuşların yapabiliyor olduğunu iddia eden bilim insanları da olmuştur. Ancak genel görüş, taşıyıcının yabanıl kuşlar olduğu yönündedir. Kümes hayvanlarında ise (hindi, tavuk, ördek vb.) H5N1 yüzde 100’e yakın ölüm oranlarıyla seyreder.
Hayvanlarda görülen kuş gribi belirtileri nelerdir?
Hafif seyirli hastalığı olanlarda tüy dökme, yumurtlamada azalma görülürken, ağır seyirli seyreden H5N1 tipi kuş gribinde hayvanda sendeleyerek yürüme ve düşünceli tavuk görünümü olur.
Kuş gribi dünyada ne tür bir yayılma izleyebilir?
Kuş gribi virüsleri kuşların tükürük, burun salgılan ve dışkılarıyla yayılır. Bunlarla temas eden alet ya da araçlar virüsün başka bölgelere taşınmasında önemli olabilir. Virüsü taşıyan ya da hasta olan tüm kanatlıların salgı ve dışkılarının bulaşmış olduğu toprakla temas eden kemirgenler, kedi, köpek, at, koyun, sığır vb. hayvanlar virüsün taşınmasında etkilidirler.
Ayrıca kaplan ve leopar gibi kedigillerde H5N1 izole edilmesi kedigillerin hem virüsün taşınmasında hem de enfeksiyonun bulaştırılmasında rol oynayabileceğini düşündürmüştür.
Dolayısıyla virüsün virüs içeren dışkı ile temas eden araçlar ve canlılarla bölgesel yayılanı söz konusu iken, göçmen kuşlar yoluyla ve canlı/çiğ kümes hayvanı alışverişi ile ülkeler ve kıtalar arası yayılması mümkündür, eğer virüs insandan insana geçiş özelliği kazanırsa, uçaklar sayesinde artan seyahatler nedeniyle çok kısa bir sürede tüm dünyaya yayılabilir.
Amerika kıtasına da ulaşabilir mi? Kuş gribinin belirtileri
Ulaşabilir. Göçmen kuşların göç yolu üzerindeki tüm ülkelere ve salgın saptanan ülkelerden kümes hayvanı ve ev hayvanı alışverişi yapan her ülkeye ulaşma ihtimali vardır.
2005 yılının Ekim ayında 1800 hindinin bir günde öldüğü söylenmişti. Hepsinin kuluçka devrelerini aynı günde geçirip aynı günde ölmesi mümkün mü?
Göçmen kuşlardan kümes hayvanlarına geçen avian influenza virüsünün hastalık oluşturma gücü yüksek ya da düşük olabilir. Hastalık oluşturma gücü yüksek olan virüslerin bulaştığı hayvanların neredeyse hepsi ölür. Hatta kuşlar belirtilerin başladığı ilk günde bile ölebilir. Yani tüm hayvanların aynı gün ölmesi mümkündür.
Bugüne kadar kuş gribinin insanlar arasında yaptığı salgınlar ne zaman gerçekleşmiştir? Kaç kişinin ölümüne neden olmuştur?
1918-1919 yıllarında tüm dünyada görülen HlNl tipi kuş gribi virüsünün 40-50 milyon kişinin ölümüne yol açtığı sanılmaktadır.
1957-1958 yıllarında ise kuş ve insan influenza virüslerinin olasılıkla domuzda karıştığı ve yeni oluşan H2N2 tipinin 2 milyon kişinin ölümüne yol açtığı bildirilmiştir.
1968-1969 yılarında H3N2 tipi virüs ile oluşan salgında, 1957’deki virüse benzerlikleri nedeniyle insanoğlunun geliştirmiş olduğu bağışıklık sayesinde ölü sayısı 1 milyonla sınırlı kalmıştır.
1977-1978’de ise HlNl tipi virüs tekrar bir kıtalararası salgına yol açmıştır.
9-39 yılda bir kıtalararası salgına yol açan virüsün yeni bir kıtalararası salgına neden olması kaçınılmaz görülmekte ve yeni virüsün H5N1 tipi olabileceği düşünülmektir.
Kuş gribi virüsünün diğer hayvanlarla taşınması mümkün müdür? Kuş gribinin nedenleri
Mümkündür. Virüs kanatlı hayvanların dışkı ve salgılarında bulunduğundan ve hastalık saptanan illerde büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar genellikle kümes hayvanları ile aynı ortamlarda bulunduğundan, örneğin kurbanlık hayvanların ürnak, kuyruk, ayak ve derisinde virüsün bulunması mümkündür. Bu durum hayvanların hastalanmasına sebep olmaz, ancak virüsün bu yolla taşınmasını mümkün kılar. Salgın görülen durumlarda hayvanların hareketleri sınırlandırılmalı, deri, ayak ve tırnakları dezenfekte edilmelidir.
Tavuk, hindi, kaz vb. üreticileri kendileri için ne tür önlemler almalıdır?
Her şeyden çiftlikler sulak alanlar gibi yüksek riskli bölgelerin dışında kurulmalıdır. Kurulan tüm çiftliklerde biyo-güvenlik önlemleri alınmalıdır. Çiftlikler veteriner hekimlerin kontrolünde olmalıdır. Hayvanların göçmen kuşların dışkı ve diğer salgıları ile temasını önlemek için kapalı yerlerde tutulması sağlanmalı, göçmen kuşlarla aynı su kaynaklarını kullanmaları engellenmelidir. Çiftliklerin dezenfeksiyonu ihmal edilmemelidir. Çalışanların eğitimleri bu noktada çok önemlidir. Çalışanların kullandıkları elbise, ayakkabı ve her türlü araç ile yayılmaya neden olabilecekleri düşünülürse mutlaka sadece çalıştıkları alanda kullanacakları önlük, maske, gözlük, eldiven çizme gibi gereçlere sahip olmaları ve bu gereçlerin de hijyeninin sağlanması gerekmektedir. Kümeslere ve çiftliklere ziyaretçi girişi kesinlikle yasaklanmalı, çok gerekiyorsa yeterli dezenfeksiyon önlemleri alınmalıdır. Kemirgenlerle mücadele için etkili programlar yürütülmelidir. Bir çiftlikte tek bir türden hayvan yetiştirilmelidir. Ayrıca bu çiftliklerde tüm çalışanların halihazırda var olan grip aşıları ile aşılanmaları hem çalışanların sağlığı hem de toplum sağlığı için önemlidir.
Görüldüğü gibi bu önlemler ancak çiftliklerde alınabilecek önlemlerdir. Çiftlikler dışında kümes hayvanı besleyen küçük üreticinin tüm bu önlemleri alması zordur. Bu üreticiler hayvanlarında hastalık ve ölüm görüldüğünde bunu tanım il veya ilçe müdürlüklerine hemen bildirmelidir.