Osman Müftüoğlu’nun yaşam sırları

1955 Anamur doğumlu olan Osman Müftüoğlu 1978’de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1984’te iç hastalıkları uzmanı, 1989’da endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları klinik şefi yardımcısı, 1989’da doçent, 1990’da iç hastalıkları klinik şefi, 1997’de profesör oldu. Süleyman Demirel’in yaşam koçu olarak da tanınan Müftüoğlu halen Yaşasın Hayat! Kliniği’nde hastalarını kabul ediyor. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun çok sayıda sağlıklı yaşam üzerine kitapları vardır. Kitapları en çok okunanlar listesinde yer alan Müftüoğlu’nun yaşına rağmen genç ve dinamik görüntüsü akıllara nasıl beslendiği sorusunu getiriyor. Müftüoğlu bir röportajında bu konuya değinerek beslenme düzenini okuyucularıyla paylaştı. Acaba ünlü doktor kendisine nasıl bakıyor. İşte Müftüoğlu’nun kendi reçetesi.

Osman Müftüoğlu en çok merak edilenleri şöyle sıralıyor. “Nasıl yaşadığım, hangi destekleri kullandığım ne yiyip içtiğim, nasıl bir egzersiz planı uyguladığım” Gelen e-posta mesajları ve mektuplar da en çok bu sorular yer alıyor. Müftüoğlu’nun bu sorulara verdiği yanıt birçok kişiye ışık tutacaktır. Henüz elli beş, yaşındayım, genç sayılırım! Çok şükür sağlığım oldukça iyi. Genetik mirasımda negatif durum yok. Bu nedenle de vücudumu desteklemek amacıyla herhangi bir vitamin ve mineral kullanmıyorum. Ancak bende bir destek programı uyguluyorum. isterseniz not edin:

Her sabah kahvaltı yaparken 100 miligramlık bir CoQ10 kapsülünü zeytinyağına batırarak yutuyorum. Kahvaltıdan sonra 1200 miligramlık bir omega-3 kapsülüyle 200 miligramlık bir alfa lipoik asit tabletini bol suyla alıyorum. Balık yediğim günlerde omega-3’ü almıyorum. CoQ10 ve alfa lipoik asiti üç aylık kürler halinde uygulayıp 15-20 günlük aralar veriyorum.

En çok aldığım sorulardan birisi de ne yiyip içtiğim… Aslında zannettiğiniz kadar sağlıklı beslenmediğimi itiraf edeyim. Genelde iyi beslendiğimi, dengeli, çeşitli yemeye çalıştığımı söylesem de,  size “sık sık yapmayın!” dediğim bazı kaçamakları bazen ben de yapıyorum. Çocukluğumdan beri kilo sorunum var. Ancak on beş yıl kadar önce ciddi olarak kontrol altına aldım. Korumakta bazen zorlanıyorum. Kilo eğilimi aileden geliyor. Bende hafif bir “insülin direnci” sorunu var.

Küçük dikkatsizlikler, birkaç günlük bir ihmal hemen 2-3 kilo almama neden oluyor. Genelde hiçbir zaman ideal kilolu biri olmadım. Hem kilo kontrolünü için hem de diğer yararları  için sıkı bir aktivite planı uyguluyorum. Hafta içinde en az üç gün 45 dakikanın altına düşmemek şartıyla “power walking” tarzında yürüyüş yapıyorum. Direnç egzersizleri ile desteklediğim de oluyor. Hafta sonu 1,5 saat süren on kilometrelik uzun yürüyüşler yapıyorum. Sigara içmiyorum, hafta içinde bazı akşamlar bir bardak, hafta sonu ise 2-3 bardak kırmızı şarap içmek bana keyif veriyor.

Erken yatar, erken kalkarım. Stres yönetimi konusuna okurlarıma söylediğim gibi, stres emen bir sünger değilim ama teflon olmayı da bir türlü beceremedim.

Yaşlanma destekleri yararlı mı? 

Vitamin mineral ve diğer besin desteklerinden faydalanmak son yıllarda abartılmıştı ancak artık vitaminmania (vitamin çılgınlığı) yerini doğru seçimlere bıraktı. Kimimiz bağışıklık sistemini, beynini, kimimiz cinselliğini güçlendirmek için bazı destekler alıyoruz. Doktorunuzun bilgisi dâhilinde kullanıldığı sürece bu desteklerden faydalanmanın yanlış bir tarafı yok. Parası olan, sağlığını biraz daha güçlendirmek ya da bir sağlık problemine çözüm arayanlar abartmadan kullanabilir.