Beslenme Uzmanı Dr. İsmail Ağar sorularınızı cevaplıyor…
Vücudun 11 ay boyunca alışageldiği 3 ila 6 öğün düzeninin 2 öğüne indirilmesi, beslenme düzenini tamamen değiştiriyor. Buna parelel olarak, vücudun temel ihtiyaçlarının karşılanması ve sistemli bir beslenme düzeninin oturtulması da gerekli olmaktadır.
Mubarek Ramazan ayının gelişiyle birlikte oruç tutan kişilerin beslenme alışkanlıklarında değişimler olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Vücudun 11 ay boyunca alışageldiği 3 ila 6 öğün düzeninin 2 öğüne indirilmesi, genelde 6 öğünde tüketilmesi gereken besinlerin, beslenme düzeninin tamamen değişmesine paralel olarak 2 öğüne sıkıştırılması vücudun temel ihtiyaçların karşılanması ve sistemli bir beslenme düzeninin orturtulmasını gerekli kılmaktadır.
Bu gereklilik sağlıklı bir Ramazan ayı geçirilmesi ve kilo kontrolü açısından büyük anlam taşımaktadır. Oruç tutmak kusursuz bir makine gibi işleyen insan vücudunun dinlendirilmesine ve bir nebze olsun nefes almasına olanak sağlaması açısından önemli bir imkandır. Mide, bağırsak ve karaciğer sisteminin istirahate çekildiği bu bir ay boyunca sistem kendini yenilemiş olur.
Öte yandan Ramazan ayında beslenme konusunda yapılan hataların maksimum düzeye çıktığı bilinmektedir. Çoğu zaman bile bile yapılan bu hatalar vücut ve ruh sağlığını ciddi boyutlarda tehdit eder. Özellikle zayıflama çabasında olanların Ramazan ayını fırsat bilerek öğün azaltarak ya da aç kalarak zayıflama çabaları kilo vermekten çok fazlasıyla almalarına neden olmakta oruç tutan, sahurda ve iftarda sağlıklı bir beslenme sistemi oluşturmayan kişiler halsizlikten, depresyona, mide ağrısından, hazımsızlığa ve tansiyona kadar sağlık problemiyle karşı karşıya kalmaktadır. Sonuç olarak unutmayın ki hatalı beslenme davranışlarını bertaraf ederek sağlıklı ve kolay bir Ramazan ayı geçirebilmek elinizdedir.
HAMUR İŞLERİNDEN UZAK DURUN
Özellikle hamur işleri, tatlı, helva, tahin, pekmez gibi basit karbonhidrat (şeker) ve yağ içeriği yüksek besinlerin tüketiminde ise artış gözlenmektedir. Bununla birlikte bu dönemde en sık rastlanan yanlışları şöyle sıralayabiliriz: l Sahurda tok tutması için aşırı unlu, aşırı yağlı, tuzlu ve ağır gıdaların tüketilmesi.
İftarda enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükseltmek yerine hızla yükselten besinler beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdaların tüketilmesi.
Aşırı şerbetli, yağlı tatlılar.
İftarda tek öğünle büyük porsiyonların tüketilmesi
Su tüketiminde azalması
Sahura kadar sürekli atıştırma, yemek yedikten hemen sonra yatılması
Kolalı içecekler, kahve, çikolata, yağlı, acılı, baharatlı yiyeceklerin tüketilmesi
Uyku düzenin bozulması
Vücudun ihtiyacı olan vitamin ve minerallerin alınmaması
Sahura kalkmamak
Hayvansal hiçbir besinin alınmamasından kaynaklanan yüksek karbonhidratlı içerikli beslenme şekli
İftarda hızlı yemek ve az çiğnemek.
İFTARDAN SONRA NELER YENMELİ?
Ramazan ayında öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün ile, iftardan sonra 1-1.5 saat aralıklarla iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir. Bu dönemde en sık karşılaşılan sorunlardan biride, “mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması” olarak tanımlanan reflü hastalığıdır.
Gün boyu boş kalan midenin bir anda çok fazla yemekle doldurulması bu hastalığı tetikleyen önemli etkenlerden biridir. Mideye yüklenmek mide içi basıncı artırdığından geri kaçışı şiddetlendirirecektir. Bu nedenle sık ve az miktarlarda yemek en sağlıklı olanıdır. Yine iftara hafif yemeklerle örneğin bir çorba yahut kahvaltılıklarla başlanması bir süre sonra sebze ve salatayla devam edilmesi önerilir.
Toplumumuzda fazla rağbet görmeyen taze sebze ve meyve tüketimi Ramazan ayıyla birlikte daha da azalmaktadır. Oysa bu dönemde posalı gıdalar ile sebze ve meyvenin fazla tüketilmesi sağlıklı beslenme alışkanlığının Ramazan’da da sürdürülmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
RAMAZAN PİDESİNİ AZ TÜKETİN
Ramazanın özlenen lezzeti pide bir ay boyunca iftar sofralarının vazgeçilmezi olur. Ancak karbonhidrattan zengin pidenin fazla tüketimi kolesterol ve trigliseridin yükselmesine neden olabilmektedir.
KURUYEMİŞİN ESİRİ OLMAYIN
Özellikle iftardan sonra televizyonun karşısına geçip sahura kadar atıştırma alışkanlığı yaratan kuruyemişlere aman dikkat! Ramazan ayında kişiler çok miktarda kuruyemiş tüketmektedir. Yağ oranı oldukça yüksek olan kuruyemiş yerine kuru meyvelerin (kuru incir, kuru kayısı elma kurusu erik üzüm) yemeyi tercih edin.