Okul Öncesi Check-up
Görme bozuklukları 5 yaşında çocuklarda yüzde 1-2 iken, ilköğretim çağında yüzde 10-15’e, lise çağında yüzde 20-25’e yükseliyor. Her 1000 doğumda işitme kaybı olan bir bebek dünyaya geliyor. Düzenli olarak çocukların takip edilmesi koruyucu hekimlik hizmeti içine giriyor.
Okul öncesi check-up’ın ayrıntılı fizik muayene, tansiyon ölçümü, büyüme gelişmenin değerlendirilmesiyle başladığı belirtiliyor. Çocuğun nörolojik, psikolojik, zeka yönünden gelişiminin izlenmesinin yanısıra aşılarının tamamlanması da gerekiyor.
4-6 yaş arasında yapılması gereken ‘Difteri-Boğmaca-Tetanoz-Çocuk Felci, Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak’ aşılarının tamamlanmış olup olmadığı kontrol edilmelidir. Son yıl içinde yapılmadıysa tam kan sayımı, tam idrar tahlili, PPD-tüberkülin testi, serum lipid düzeyi, riskli bölgelerde ise serum kurşun düzeyi de bakılmalıdır.
Görme Ve İşitme Kontrolleri
Yenidoğan döneminden itibaren gözlerin düzenli olarak kontrol edilmesiyle belirgin ya da gizli göz hastalıkları saptanabiliyor. Özellikle okula başlamadan önce veya okulda yapılan taramalarda görme tembelliği şaşılık yüksek derece kırma kusurları önceden belirlenebiliyor. İşitme fonksiyonunun çocuğun gelişimi üzerinde çok etkili olduğuna dikkat çekili.
Yenidoğan döneminden itibaren tarama testleri ile işitme sorunlarına erken tanı konulması hedefleniyor. Ancak çocuklardaki işitme kaybının çoğu, okul çağından önce gelişiyor ve hem konuşma hem dil gelişiminde gecikmeye neden oluyor.
Bu nedenle okula başlamadan önce (4-5 yaşlarında) ve okul çağında işitme fonksiyonunun değerlendirilmesi önem kazanıyor. Gerek görme gerekse işitme fonksiyonlarındaki sorunlar çocuğun okuldaki başarısını, arkadaşları ile uyumunu olumsuz yönde etkileyerek, arkadaşları tarafından eleştirilmesine ve psikolojik yönden de etkilenmesine neden olabiliyor.
Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite
Okul öncesi check-up’ta çocukların psikolojik olarak da değerlendirilmesi gerekiyor. Her 100 okul çocuğundan 8’inde görülen dikkat eksikliği ve hiperaktivite problemi hakkında aileler dikkatli olmaya çağrılıyor.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite çocukların hem öğrenim hayatlarını hem sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkiliyor, aile içinde de gerginlik ve çatışmalara yol açıyor. Dikkat eksikliği olan çocuklar genelde, akademik yönden kapasitelerini sonuna kadar kullanamıyorlar, akademik başarıları düşük olabiliyor. Aile içinde ebeveynlerinin beklentilerini yerine getirmekte zorlanıyorlar. Bütün bunlar, çocuğun öz güveninin gelişmesini olumsuz yönde etkiliyor.
Kaynak: Hastane.com.tr