Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Özgüç, tıpta kişilerin zayıf ya da kilolu olup olmadığının değerlendirmesinin “Beden Kitle İndeksi (BKİ)” ile yapıldığını, indeksin, vücut ağırlığının, boyun karesine bölünmesiyle bulunduğunu anımsattı. Beden Kitle İndeksi 19’un altında olan kişilerin “zayıf”, 19-25 arasında olanların “normal”, 25-30 arasındakilerin “kilolu”, 30-35 arasında olanların “obez” olarak kabul edildiğini, 40’ın üzerindekilerin ise “ölümcül obez” sınıfında yer aldıklarını anlatan Özgüç, obezitenin, Türkiye’de giderek yaygınlaştığını, hastalığın görülme sıklığının kadınlarda yüzde 30, erkeklerde de yüzde 15 düzeyine kadar çıktığını ifade etti. Türkiye’nin obezite konusunda İngiltere’yi geçerek ABD’ye yaklaştığını belirten Özgüç, “Ülkemiz, ne yazık ki artık obezitenin sorun olduğu 1. grup ülkeler arasında yerini aldı. Zenginleştikçe obez oluyoruz ama çağın bu hastalığına karşı mutlaka önlem almalıyız. Çünkü kalp hastalıkları, tansiyon ve bazı kanser türleri kiloya bağlı olarak gelişiyor ve kişinin yaşam kalitesini düşürdüğü gibi ömrü de 10-15 yıl kısaltıyor” dedi. Obeziteyle mücadelenin en iyi yolunun, diyet yapmak, egzersiz ve yaşam tarzı değişikliği olduğunu dile getiren Özgüç, şunları söyledi: “Beyinlere takılamayan kelepçe” “Bu yöntemde geri dönüş şansı düşük, hasta ömür boyu bu şekilde yaşamak zorunda kalıyor. Ancak son zamanlarda geri dönüşü mümkün, daha basit olan kelepçe yöntemi büyük ilgi görüyor. Yeme konusunda beyinlere takılamayan kelepçeyi mideye takmak zorunda kalıyoruz. Mideye bir bant takıyoruz ve mide girişini daraltıyoruz. Hasta çok küçük bir mideyle yaşıyor. Hasta yediklerini daha uzun sürede ve ağır ağır yemek zorunda kalıyor. Hastanın kilo vermesi yavaşlayınca, deri altına yerleştirdiğimiz bir rezervuar aracılığıyla mide bandını sıkıyor, herhangi bir sorun olduğunda gevşetiyoruz. Bandı laparoskopik yöntemle yerleştirdiğimiz için hasta da fazla sıkıntı çekmiyor. Bant hastada yaşam boyu kalabilir ya da bir sorun olduğunda çıkartılabilir. Bu yöntemle 6 ayda 40 kilo veren hastalarımız var.” Prof. Dr. Özgüç, obezite tehlikesinin farkında olan sosyal güvenlik kuruluşlarının da bu hastalığı önlemek için çözüm yolları ürettiklerini, mideye kelepçe takılması operasyonlarının ücretlerinin önemli bir bölümünün bu kuruluşlarca karşılandığını sözlerine ekledi. |