Nörolojik Hastalıklar
Çeşitli nörolojik hastalıklarla ED arasında güçlü bir ilişki vardır. Spinal
travmadan sonra ereksiyonların sıklık ve kalitesi genellikle büyük ölçüde tahmin edilemez. Sakral spinal kord segmentleri sağlamsa refleks ereksiyonların devam etmesine karşın süreleri kısadır. Özellikle parsiyel ve alt düzeylerde lezyonları olan erkeklerde yine de istemli ereksiyonlar oluşabilir. Bu tip erektil aktivite torasik sempatik dış akımla düzenlendiğinden bu ihtimal dahilindedir. Komplet lezyonlu erkeklerin %90’ından fazlasında ve parsiyel lezyonluların %33’ünde ejakülasyon bozulmuştur. Sakrospinal kord lezyonlu hastalarda %80’e kadar ED görülebilirken, suprasakral lezyonlularda bu oran %10 kadardır.
Fiziksel engellerin doğrudan sonuçları ve muhtemelen dokunma ve titreşim duyumsamaların azalması nedeniyle herhangi bir demiyelinizan hastalık ED’ye predispozisyon sağlayacaktır. Multipl sklerozlu erkeklerde ED insidansının %70-80 oranında olduğu ve ayrıca %50’sinden fazlasında libido azalması görüldüğü tespit edilmiştir25. Bu etkiler sadece multipl sklerozun yarattığı otonomik ve somatik nöropatilere bağlı olmayıp aynı zamanda hemen hemen tüm olgularda hastalığa eşlik eden depresyon ve anksiyete ile de ilişkilidir.
Epilepsi hastalarında da ED ve libido azalması insidansı yüksektir. Özellikle temporal lob epilepsisinde libido azalması insidansının diğer formlara göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Multi sistem atrofisi olan hastalar sıklıkla erektil sorunlardan rahatsız olmaktadır. ED prevalansının Parkinson hastalıklı erkeklerde %60, inmeli erkeklerde ise %30 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Psikiyatrik hastalar da ED açısından yüksek risk altındadır ve hem libido hem de erektil yetenekleri etkilenebilir. Ancak bazen hastalığın ve onu tedavi etmek için kullanılan ilaçların etkilerini birbirinden ayırt etmek zordur.