Nörodejeneratif olarak adlandırılan hastalıklar, yalnız hastalar ve onlara bakmakla yükümlü yakınlarının yaşam kalitesini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda aile ve ülke ekonomisine giderek artan bir yük oluşturuyorlar.
20.yüzyıl başlarında 60 yaş ve üstü nüfus toplam dünya nüfusunun yüzde 4’ünü oluştururken, yeni yüzyılda 65 yaş üstü nüfusun yüzde 17’leri bulacağı tahmin edildiği göz önüne alınırsa, bu hastalıkların erken teşhis ve tedavisinin önemi ortaya çıkmaktadır.
İlerleyen yaşla görülen nörodejeneratif hastalıkların en önemlileri demansın yani bunamanın en sık görülen ve özgün bir çeşidi olan “Alzheimer Hastalığı” ve hareketlerde yavaşlama ve ellerde titremeyle giden “Parkinson Hastalığı”.
Son yıllarda bu hastalıklar üzerine yapılan çalışmalar sonunda bu tip hastalıkların yaşlılığın bir kaderi olmadığı, erken tanı ve etkin tedaviyle en azından hastalıkların ilerlemesinin durdurulup, temel hedef olan hasta ve yakınlarının yaşam kalitesinin arttırılabileceği ortaya konmuştur.
Kaynak: Hastane.com.tr