Giyim kuşamın ilk amacı, insanı çevrenin rahatsızlıklarından korumaktır. İkinci amaç ise, bedeni hoş göstererek bir eş cezbetmektir. Hayvanlar, bedenlerinin herhangi bir abartılmış özelliğiyle olağanüstü biçim ya da renklerle kendilerine eş olabilecek başka hayvanların ilgisini çekmeyi başarırlar, insanlar da giyim kuşamlarını kullanarak aynı şeyi yaparlar. Kadın ve erkeklerin çevrelerinde bir heyecan yaratmak için değişik tarzda giysilere baş vurmalarına şaşmamak gerekir. Giyside modanın varlığı temelde bu nedene dayanır. Cinsel çekicilik kazanmak üzere modayı kullanmanın birkaç yolu vardır. Bunlardan biri, yenilik görünümünü sağlamaktır. Başkalarından bir parça farklı olmaya cesaret edebilen erkek ya da kadın derhal ilgi çeker. Erkeklerin ipek ve brokarlar içinde ve rengârenk giyindiği bir tarih döneminde siyah beyazlar içindeki bir sanatçı çok çarpıcı olmayı
başarıyordu. Bugün de resmi bir toplantıda spor giysilerle görünen kişi mutlaka ilgi çekecek, fakat topluluğa bir ölçüde ters düşecektir. Günümüzde sırf cinsel çekiciliklerinden ötürü moda olan yenilikler, bikiniler, mini etekler, saydam giysiler, erkeklerde küpe ve kolyeler ve cinsel bölgeyi vurgulayan daracık pantolonlardır. Modada gizli saklılık da cinsel çekicilik sağlayan bir unsurdur. Normal olarak görünmesi gereken şeylerin görünürde bulunmaması, insanın hayal gücünü harekete geçirir. Çırılçıplak bir beden kuşkusuz yarı giyinik durumdaki bir beden kadar kışkırtıcı değildir. Buna uygun olarak bedenin erotik çarpıcılığı olan bir parçasını tamamiyle gizleyerek başka yerlerini ortaya koyan bir giysi, çekicilik açısından çok etkili olur. Örneğin bacakları gizleyen uzun bir eteğin yanından açılan yırtmaç, bacağın “dış kısmını hafifçe gösterirken iç kısımlar üzerine hayal gücünün çalışmasına yol açar. Kadın bedeninin hatlarını tepeden tırnağa bir kapalılık içinde gizleyen giysiler de benzer etki yaparlar. Çarşaf, buna en iyi örnektir. Sanıldığı gibi kadının erkeği kışkırtmasını önlemez, tam tersine erkeğin hayal gücüne baş vurmasına yol açar. Giyside abartma da cinsel çekicilik sağlamaya yarar. Bedenin belirli bir yanını ilginin odak noktası haline getirmek için modanın yaratabildiği her türlü buluş kullanılabilir. Bazan dekoltenin sınırları üzerinde tartışmalar olmuş, meme uçlarını göstermeden yakaların nereye kadar açılabileceği bir sorun haline gelmiştir. Ortaçağda penis bölgesi üzerinde taşınan koruyucular giysinin altında bir kabarıklık yaratarak erkeğin cinsel organı üzerine dikkati çekiyordu. Afrika’da ve Asya’da bazı boyların erkekleri, erkeklik organlarını tahta ya da ‘ deriden bir koruyucuyla örterek kadınların bakışlarını bu süslü organa çekiyorlardı.
Güçlü bir cinsel çekicilik unsuru olan kalçalar da bazan modanın abartmasına tabi olmuşlardır. Geçen yüzyılın sonlarında kadın giysilerinde bu bölgenin üzerinde bir yastık halinde kumaş kabarıklığı olurdu. Bu, kadın yürüdükçe
iki yana sallanarak bakanın gözünü çelen kışkırtıcı bir görünüm oluştururdu.
Böylece kalçaların sadece biçimleri değil, hareketleri de vurgulanmış olurdu. Bu etekleri ayrıca kabarık göstermek için altına krinolin denilen bir kasnak giyilir üstüne de beli kopacak derecede incelten sert bir korse takılırdı. Belin inceliğiyle kalçaların kabarıklığı olağan
üstü bir karşıtlık yaratmak üzere hesaplanmıştı. Günümüzde de buna benzer bir etki yaratmak üzere kullanılan, fakat biraz daha yumuşak dokuda olan korseler vardır.
Modanın cinsel çekiciliğin hizmetinde kullandığı bir dördüncü yöntem, bedenin bazı yerlerini bilerek ve hesaplayarak teşhir demektir. Daha önceki dönemlerde hep saklı kalmış bölgelerin birden açığa çıkması, mini etek modasının yarattığı gibi büyük bir heyecan yaratır. Mini etekler kadın bacaklarını külotun bile görünmesini sağlayacak kadar cömertçe ortaya çıkarmışlardır. Modanın cinselliğe katkısında en son olarak üzerinde durulması gereken unsur, aksesuar denilen eklemeler ve süslemeler tarafından oluşturulur. Takılar, eşarplar, şapka, eldiven, boyunbağı, kemer, vb. giyim eşyası hem modaya uygun olur hem de çekiciliği artırabilirler.