Miyom (Kist)
Tıbbi olarak fibroid, leiomyoma,myom adı da verilen miyomlar düz kas ve bağ dokusu içeren iyi huylu (kanser olmayan) kitlelerdir.Sıklıkla ur olarak tanımlanır. Büyüklükleri toplu iğne başından karpuz büyüklüğüne kadar değişkenlik gösterir.Genellikle çok yavaş büyürler.
Tek bir tane olabileceği gibi sayılamayacak kadar çok da olabilir.Her bir miyom kitlesine miyom çekirdeği (nüvesi) adı verilir.Genelde birden fazla sayıda olma eğilimindedir.
Hemen her zaman iyi huylu olması ve kansere dönme olasılığının ihmal edilecek kadar düşük olması en önemli özelliğidir. Hastaların %75’i kendisinde miyom olduğundan dahi habersizidir. Görülme oranı %20-25’dir. Büyüklüklerinin çok değişken olması nedeni ile bu oranın aslında gerçeği yansıtmadığı, dikkatli bir inceleme yapılacak olursa miyom görülme sıklığının daha yüksek olduğu bilinmektedir.
Miyomlar sıklıkla 30-40 yaşlar arasında ortaya çıkar ve hormon tedavisi almayanlarda menopoz sonrası küçülür. Ergenlik öncesi görülmesi son derece nadirdir.
Myomlar genelde birden fazla sayıda olma eğilimindedirler. Bazen tek bir myom nüvesi belirgin derecede büyüyebilir ve çok büyük boyutlara ulaşabilir. Bu gibi hastalarda da büyük olasılıkla bir kaç milimetrelik bile olsa başka myom nüveleri de mevcuttur.
Neden bazı kadınlarda miyom gelişip diğerlerinde gelişmediği konusunda yapılan çalışmalar halen devam etmektedir. Siyah ırkta beyaz ırka göre miyom sıklığının 5 kat yüksek olması, aile içinde bir bireyin miyom tanısı alması durumunda (özellikle anne, kız kardeş veya abla gibi birinci derece akrabalarda) diğer bir aile bireyinde miyom görülme sıklığının artması, hastalığın kalıtsal yönünün güçlü olduğunu göstermektedir.
Miyomların oluşma nedenleri nedir?
En sık görülen kitle olmasına rağmen miyomların neden ve nasıl ortaya çıktığı açıklanamamıştır. Bazı kadınlarda hiç görülmez iken bazı kadınlarda sürekli yeni miyomların çıkma nedeni de belirsizdir.
ü Ergenlik öncesinde vücut henüz östrojen salgılamazken görülmezler.
ü Yüksek doz östrojen içeren doğum kontrol hapları gibi ilaçların etkisi ile büyürler. Düşük doz doğum kontrol haplarının böyle etkisi yoktur.
ü Vücudun fazla miktarda östrojen ürettiği gebelik esnasında hızlı büyüme gösterirler.
ü Östrojenin azaldığı ve hatta tamamen yok olduğu menopoz sonrası dönemde küçülürler.
ü Menopoz sonrası yeni miyom çıkması son derece nadirdir.
ü Dışarıdan östrojen tedavisi alan kadınlarda büyürler.
Miyomlar yüksek düzeyde östrojen bulunduran kadınlarda gelişse de laboratuvar bulguları myomu olan kadınların birçoğunda östrojen düzeylerinin normal olduğunu göstermektedir. Bu nedenle myom gelişiminde büyük olasılıkla östrojen tek sorumlu değildir.
Bazı çalışmacılar progesteron’un da myom gelişiminde rolü olduğunu ileri sürmektedirler. Progesteron ile tedavi edilmiş kadınlardan çıkartılan myomlarda daha fazla sayıda hücre bulunduğunu ve bazı hastalarda progesteronu bloke eden ilaçlar kullanıldığında myomların küçüldüğünü göstermektedir. Bu bulgulara rağmen myom ile progesteron arasındaki ilişki açık değildir.
Miyomların türleri nedir?
Miyomlar lokalizasyonlarına bağlı olarak değişik türde şikayetler yaratırlar. Bu nedenle de rahimde yerleştikleri yerlere göre sınıflandırılırlar;
Submuköz Miyom: Hemen rahimin içini döşeyen endometrium tabakasının altında yerleşmiştir. Büyüdükçe endometriumu içeri doğru iter. Bu itilme adet düzensizliklerine neden olabilir.Bir süre sonra miyom rahim boşluğuna doğru büyümeye başlar ve orijinal yerine ince bir sap ile bağlı kalır. Büyümeye yada sarkmaya devam eder ise rahimden dışarıya sarkabilir.Miyom hareket ettikçe sapının etrafında dönebilir ve adet aralarında kanamaya neden olabilir. Bu tür miyomlarda enfeksiyon da ortaya çıkabilir.
İntramural Miyom: Rahimi oluşturan kas tabakasının içinde yer alan miyomlardır. Miyom nüvesi büyüdükçe rahim de büyür.
Subseröz Miyom: Rahimin dış yüzünden köken alan ve dışarı doğru büyüyen miyomlardır. Genelde kanama problemi yaratmaz.
Saplı Myom: Herhangi bir subseröz ya da submüköz myom büyümeye devam edip de rahim ile bağlantısı sadece ince bir bağ ile sağlanır ise bu durumda saplı miyomdan söz edilir.Eğer myom kendi etrafında döner ise sapı yani dolayısı ile kan bağlantısı da bozulur ve myom nüvesinde dejenerasyon meydana gelir.
İnterligamentöz Myom: Rahimi yerinde tutan ve ligaman adı verilen bağların arasında gelişen tümörlerdir.Bunların cerrahi ile çıkartılması son derece güçtür.
Paraziter Myom: Büyüyen miyom nüvesi başka bir organa yanaşıp buna yapışırsa bir süre sonra rahim ile arasındaki bağlantı kopabilir ve miyom yeni bağlandığı dokudan beslenmeye başlayabilir. Bu durumda parazitik myomdan söz edilir.
Gerçekçi olmak gerekirse myomların hemen hepsi aslında birden fazla anatomik lokalizasyonda bulunur. Örneğin miyomun büyük bir kısmı intramural olmasına rağmen submüköz veya subseröz komponenti de vardır. Bu durumun istisnası saplı subseröz myomlardır.