Milyer Tüberkülozu, Milyer Tüberküloz
Tedavi edilmeyen milyer tüberküloz ciddi ve fatal bir hastalıktır. Milyer tüberküloz hastası hastaneye yatırılarak tedavi edilmelidir. Antitüberküloz ilaç tedavisi yapılan milyer tüberküloz hastalarının yaklaşık %20’sinde ölüm vardır. Bu oran hastalığın ne denli ciddi bir tüberküloz infeksiyonu olduğunu göstermektedir. Menenjitle birlikte olan milyer tüberküloz vakalarında ölüm oranı daha çoktur.
Patojenez ve patoloji
Milyer tüberküloz daha çok genç çocuklarda primer infeksiyon süresince hematojen bir yayılma ile husule gelir. Bundan başka postprimer tüberkülozlardan da hematojen yayılma sonucu milyer tüberküloz gelişebilir. Kızamık ve boğmaca milyer tüberkülozu kolaylaştıran infeksiyonlardır.
Milyer tüberküloz 2-3 milimetre çapında darı tanesi (milet) büyüklüğünde lezyonlardan oluşur. Hastalığın adı milet sözcüğünden alınmıştır. Milyer lezyonların başlıca elemanları epiteloid hücreler, lenfositler ve Lang-hans dev hücreleridir. Diğer organlarda da özellikle karaciğer, dalak ve böbreklerde milyer yayılma husule gelir. Plörezi, menenjit, peritonit ve perikardit gibi birlikte yayılmalar (poliserositis) oldukça sık izlenir. Bazı milyer tüberküloz vakalarında infeksiyona direnç önemli bir şekilde azalmıştır. Bu nedenle tüberkülin testi negatif veya belirsiz niteliktedir. Etkin antitüberküloz ilaç tedavisiyle bağışıklık düzeni gelişerek tüberkülin reaksiyonu pozitif olur.
Klinik belirtiler
Milyer tüberküloz hastalığının yaklaşık %30’nda menenjit tüberküloz vardır ve bununla ilgili belirtiler hastalığın teşhis edilmesine yardımcı olur.Milyer tüberkülozun başlıca belirtisi ateştir. Başlangıçta hafif bir öksürük vardır, hastalık ilerledikçe daha belirgin olur ve giderek artan dispne ve syanoz husule gelir. İnfeksiyonla ilgili ateş spesifik bir özellik göstermez. Ateş intizamsız, muntazam, yüksek veya dalgalı yüksek olabilir. Hastalarda belirgin bir taşikardi ve taşipne vardır. Taşipne genellikle ateşle orantılı niteliktedir.
Fizik incelemede akciğerlerde belirli bir anormallik alınmaz. Hastalığın ileri dönemlerinde yaygın ince railer duyulabilir. Vakaların yaklaşık yarısında splenomegali ve daha seyrek olarak hepatomegali vardır. Önemli ve patognomik bir bulgu göz muayenesinde koriodia’da tüberküllerin görülmesidir, vakaların yarısında izlenir.
Radyolojik bulgular
Milyer tüberküloz tanısında akciğer radyografisi en önemli bir incelemedir. Akciğerlerde her yöne eşit olarak serpilmiş ufak darı veya toplu iğne başı büyüklüğünde mikronodüler lezyonlar görülür. Hastalık ilerleyince bu küçük lezyonlar biraraya gelerek kar tipisi bir görünüm husule gelir. Bazı vakalarda radyografide primer veya postprimer bir tüberküloz lezyonu ve plörezi görülebilir.
Tanı ve tedavi
Akciğer radyografisinde milyer değişim en önemli bulgudur. Balgam ve mide suyunda Koch basili aranmalı ve antitüberküloz ilaçlara duyarlılık incelenmelidir. Milyer tüberküloz menenjitle birlikte bulunduğu vakalarda se-robrospinal sıvının incelenmesi tanıya yararlı olur. Bundan başka kemik iliği, idrar, plevra ve eklem sıvılarında direkt ve kültür yöntemleriyle Koch basili aranmalıdır. Otopsi incelemelerinde milyer tüberküloz vakalarının %100’ünde akciğerde, %90’ında karaciğerde tüberküloz lezyonu görüldüğünden gerektiğinde tanı için akciğer ve karaciğer biyopsilerinden yararlanılır.
Milyer tüberküloz kuşkusu varsa bakteriyoloji ve tüberkülin sonucunu beklemeden tedaviye başlamalıdır. İsoniazid, rifampin, stereptomisin ve etambutol ilaçlarıyla dörtlü tedaviye başlanır. Örneğin İsoniazid 10-20 mg/kg, rifampin 10-20 mg/kg, streptomisin 20 mg/kg ve etambutol 25 mg/kg dozlarında verilir. Hastalığın akut döneminden sonra (4-6 hafta) ikili veya üçlü ilaçla tedavi 2 yılda tamamlanır. Hastalığın başında 7-14 gün 30-40 mg/gün kortikoste-roid kullanılır. Bu süreden sonra günlük doz 2 mg azaltılarak steroid tedavisine son verilir.