Mikroorganizmaların Üremesinde Kimyasal Faktörler
Mikroorganizmaların üretilmeleri için kullanılan besiyerlerinin pH’sı, ortamdaki oksijen, karbondioksit, hidrojen ve azot, ortamın oksidasyon-redüksiyon potansiyeli, pH’nın ayarlanmasında ve pH değişimini minimum seviyelerde tutmak için kullanılan K2HPO4, KH2P04 ve NaOH ile antibiyotiklerin ve dezenfektanların üreme üzerinde değişik derecelerde etkileri vardır. Laboratuvarda üretim sırasında kullanılan malzemelerde, sabun, deterjan, dezenfektan, asit, alkali, vs artıklarının olması başka bir ifade ile bu kimyasal maddelerden iyice arındırılmadan kullanılması durumunda mikroorganizmalar üremeyecektir.
pH’nın ETKİSİ. Mikroorganizmaların iyi üremeleri için kullaılan besiyeri pH’sının optimal sınırlar içerisinde olması ve kolay değişmeyecek şekilde tamponlanmış olması gerekir. Mikroorganizmalar genellikle pH 7.0-7.3’de iyi ürerler. Proteinlerin ve organik asitlerin dekompoze olmaları sonucunda oluşan amonyak ve alkali karakterdeki maddeler pH’yı alkaliye çevirirken, karbonhidratlar aside çevrilir. Bu özellikler bakterilerin biyokimyasal aktiviteleri olarak bakterilerin identifikasyonunda birer kriter olarak kullanılır.
Asitlik ve Diş Sağlığı. Normal pH’da ve hafif asidik (>pH = 6) ortamda diş dokusu fazla etkilenmez. Asidik ağız ortamında(Oksijenin Etkisi
Bakteriler, üremeleri esnasında oksijene ihtiyaçlarına göre 4 temel gruba ayrılarak incelenir.
1- Aerobik/Aerob Mikroorganizmalar. Üremeleri için oksijene mutlaka gereksinim duyanlar. Aerob bakteriler ve mantarlar, besi yerine ekildikten sonra herhangi bir işlem yapılmadan etüvde üremeye bırakılır. Çevre havasından oksijen alarak ürerler. Bakterilerin çoğunluğu aerob ve/veya fakultatif anaerob üreme özelliğindedirler. Oksijene mutlak gereksinim duyan mikroorganizmalara obligat (mutlak) aerob da denir (örn. P aeruginosa). Bu tür mikroorganizmaların sıvı be-siyerlerindeki kültürleri çalkalayıcılı ortamlarda (benmari, vs) inkübe edildiklerinde daha iyi ürerler. Tüpte üretildiklerinde sıvı besiyerinin üst kısmında ürerler.
2- Mikroareofilik Mikroorganizmalar. Mikroaerofilik bakteriler, havadaki oksijenden daha az oranda oksijen bulunan veya havadaki karbondioksit oranı (%10 C02) arttırılarak oksijeni azaltılmış (karboksifilik) ortamlarda optimal ürerler. Bu tür mikroorganizmalar, ekildikten sonra jar adı verilen kavanoz gibi bir ortama konur. Mum yakılarak oksijeni azaltılabildiği gibi, siboplu olanlarda ortama %5-10 oranında C02 ilave edilerek etüvde inkübe edilir. Ticari hazır kitlerlerle de (mikroaerofilik Gas Pak kiti) sağlanabilir.
3- Anaerobik Mikroorganizmalar. Bu tip mikroorganizmalar, havasız (oksijensiz) ortamda üreyebilirler. Oksijen bunlar üzerinde toksik etki yapar. Bu bakteriler-deki enzimler oksijen ile bloke edildiğinden H+’ni 02’ye aktaramazlar. Bu yüzden oksijen yerine başka oksijen alıcıları (nitrat, sülfat, karbonat gibi) kullanılır.
Bacteroidesler, Sferophoruslar, Clostridium’lar anaerob bakteriler bu gruptandır. Anaerob ortam, vakum pompası ile jarın havasının çekilmesinden sonra içeriye % 85 N2, %10 H2 ve % 5 C02 gas karışımı verilerek sağlanabildiği gibi bu karışımın hazır kitlerinin (anaerobik Gas Pak kiti) jar içerisine konması ile de sağlanabilir. Bu durumda jar kapağına palladium katalizörünün konması gerekir. Kit içerisindeki veya gas karışımmdaki hidrojen (2H2+02= 2 H20) jardaki oksijenle birleşerek su oluşacaktır.
Sıvı besiyerlerine pişirilmiş steril organik maddeler (et, karaciğer vs ) katılarak ta anaerobiyosis (oksijen redüksiyonu) sağlanabilir.
4- Fakultatif Anaerobik Mikroorganizmalar. Bu grup bakteriler her türlü ortamlarda üreme için gereken enzimlere sahiptirler. Örneğin, E. coli, Salmonella typhi, Staphylococcus aureus, K. pneumoniae vs.