Meyveler yüksek lif, su, vitamin, mineraller içerir. Düşük kalorililer. Ancak bu özellikleri sınırsız tüketme özgürlüğü vermiyor. Diyetisyen banu kazanç meyvelerin karbonhidrat içerdiğini belirterek “meyvelerde fruktoz denilen meyve şekeri var. Meyve fazla yendiğinde fazla kalori alınıyor. Bu fazla kalori de kilo olarak yerleşiyor” diyor.
Yazın karpuz,çilek,kiraz, kavuniçeren düşük kalorili tek besinden oluşan diyetlerle zayıflama çalışanlar az değil. Zannediliyor ki sedce meyveyle beslenmek zayıflatır. Halbuki tam tersi, uzun süreuygulanan meyve diyetleri, kilo vermek yerine kilo aldırıyor. Kazanç, “Uzun süreli uygulanan meyve diyetleri düşük kalorili, karbonhidrat içeriği yüksek, proteinden fakir olduğu için sağlık problemlerine yol açar. Unutmayın ki bunun tek yönlü besin içeren diyetler. Metabolizmamızın çalışması için günlük almamız gereken amino asitlerden ve yağ asitlerinden yoksun” diyor.
Uzun süre bu tür diyetleri yapmak tansiyon düşüklüğü, sinirlik, kas erimesiyle sonuçlanan birçok sağlık sorununa davetiye çıkarıyor.
Ayrıca bu tür diyetlerin uzun süre yapılması vucuttan yağın değil kasın yakılmasına neden olur. Bu kadar kısa zamanda verilen kilolar hiçbir zaman kalıcı ve sağlıklı olmaz, Yine bu tür diyetlerin bir diğer önemli sonucu, metabolizmayı yavaşlatması. Kilo vermeyi bir süre sonra tamamiyle durdurması.
Meyvelerin tüketim miktarları kadar, glisemik indeksi de önemli. Bundan kasıt, kan şekeri seviyesindeki etkisi. Diyetisyenler glisemik indeksi düşük meyveler daha uzun süre tok tutarlar ve vücutta insülinin daha az salgılanmasına sebep olurlar. Bunun sonucunda da metabolizmamız daha iyi çalışır. Glisemik indeksi yüksek meyveler olan incir, muz, üzümü hiç mi yemeyelim= Tabii ki yasak değiller ama miktarlarını iyi ayarlamak gerekiyor. Kişinin günde yemesi gereken meyve miktarı 3-5 porsiyon arasında değişir. Bu porsiyon miktarı gün içinde dikkatlice dağıtılması en mantıklısıdır.