MESANE KANSERİ
Mesanede meydana gelen kontrolsüz hücre bölünmeleridir. Bu kanser türünün diğer dokulara da sıçrama durumu vardır. Kırk yaşını aşmış erkeklerde daha sık görülen bu kanser türü kadınlarda erkeklere nazaran daha az görülmektedir. Yine mesane kanseri; sigara içenlerde boya, kimya ve lastik sanayinde çalışan işçilerde daha fazla görülür.
Mesane kanserinin belirtileri;
Başka hastalıklarla benzer belirtiler gösteren mesane kanseri
İdrarda kan gelmesi,
Ön ve yan kalça kemiklerinde sancı,
İdrar sırasında ağrı,
İdrar yapmada zorlanma, gibi durumlarla kendini belli eder.
Teşhis
Mesane kanserinden şüphelenmek için idrardan kan gelmesi ve bu sırada ağrı veya sızı hissetmemeniz yeterlidir. Bu durum mesane iltihaplanmasıyla karıştırılsa da mesane iltihaplanması ağrılı idrar la kendini gösterir.
Doktorunuz mesane kanserinden şüphelendiğinde ilk yapacağı iş idrar tahlilidir. Kanserli hücrelerin saptanmasına yönelik bu tahlilin ardından Bir tür böbrek röntgeni çekilir. Bütün buraya kadar olan araştırmalar kanser düşüncesini kuvvetlendiriyorsa, hemen ardından mesane içine sistoskopi yapılır. Sistoskopi; mesane içini görmek ve buradan parçalar alma amaçlıdır. Bu sistoskopi kanser teşhisi koymak için yeterli bir işlemdir. Bundan sonra kanser teşhisi konulan hastalar için mesane kanseri testleri yapılır.
Mesane kanseri testleri:
Mesane kanseri teşhisi konulan hastanın öncelikle kanserin hangi evresini yaşadığı tespit edilmelidir. Kanserin mesane dışına atlayıp atlamadığı çok önemlidir. Mesane kanserinin mesane dışına atlayıp atlamadığı
Pelvis tomografisi,
Göğüs röntgeni,
Detaylı kan tahlilleri sayesinde anlaşılabilir.
NOT: Mesane kanserinin mesane dışına atlamış ve diğer organlara yayılmış olması oldukça tehlikelidir. Bu durumdaki hastaların geneli 2 yıllık bir dönem içerisinde yaşamını yitirmektedirler. Eğer mesane kanseri mesane dışına taşmamışsa kanser hastasının iyileşme şansı daha yüksektir.
Mesane kanserinde düzeyler:
1. Düzey: bu düzeyde kanser mesane içerisindedir ve küçük denilecek bir tümör kitlesi oluşturmuştur. Bu durumdaki hastalar sistoskopi ile kanserli dokulardan kurtulabilir.
2. Düzey: Kanser mesane içine yayılmış ancak mesaneyi kaplamamış ve mesane dışına taşmamıştır. Bu durumdaki hastaların büyük bir bölümü 3 yıllık bir süre içerisinde iyileşeceklerdir. Ancak bu hastalar için kanser riski hep var olacaktır. Bu düzeydeyken kanserden kurtulmuş hastaların devamlı kontrol altında tutulması gerekecektir.
3. Düzey: Kanser mesaneyi kaplamış ve hatta çevredeki yağ ve kas dokulara da yayılmıştır. Bu düzeydeki hastaların yaşama şansı yoktur. Fakat hastaların %45 i radyasyon tedavisinin ardından 5 yıl zaman kazanabilmektedir.
4. Düzey: Bu düzeyde kanser artık mesaneyi de aşarak diğer organlara yayılmıştır. Bu hastaların iyi bir tedaviyle ancak 2 yıl yaşaya bildikleri bilinen bir gerçektir.
Mesane kanseri tedavisi:
1. ve 2. düzey mesane kanserleri sistoskop aracılığıyla veya küçük cerrahi yollarla giderilebilmektedir. Bu hastaların 3–6 ayda bir mutlaka kontrolden geçmesi ve kanserin yayılmasını ve tekrarlamasını engelleyen ilaçlar kullanılması gerekmektedir.
2. ve 3. Düzeydeki mesane kanserlerinde mesaneyle birlikte onu çevreleyen dokunun alınması gerekecektir. Örneğin erkeklerde mesane ve prostat bezi birlikte alınır. Bayanlarda ise durum biraz daha karmaşıklaşır. Bayanlarda mesane, yumurtalıklar, rahim ve hatta vajinanın(kadın üreme organı) bir kısmı da alınmalıdır.
Bu tedaviler uygulanırken idrar kanalının vücut dışına çıkartılarak vücutta taşınacak bir torbaya idrarın aktarılması sağlanır. Bu mesane kanseri tedavisinde gereklilerden birisidir.
Diğer yönden radyo terapi ve kemoterapi de çok önemlidir. Özellikle kemoterapi hastada ağrıyı hafifletici ve kanserin yayılmasını baskılayıcı bir rolü vardır.
Kanser tedavisinde yapılan hatalar.
Kanser oldukça sabır isteyen ve tedavisi zahmetli, uzun süren, zor olan ve kesinlikle moral isteyen bir hastalık türüdür.
Doktorunuzun sizlere söyledikleri çok önemlidir. Size ameliyat diyorsa bu gereklidir. Size ilaç diyorsa bu da gereklidir. Uzun sözün kısası doktorunuzun size söylediği er ya da geç başınıza gelecektir. Doktorunuza güvenin ve onunla iyi bir diyalog geliştirin.
Değerli ziyaretçimiz; Bu yukarıdaki yazdıklarımızı sizde bir bilinç oluşturmak için yayınlıyoruz. “Kanser öldürmez. Geç kalmak öldürür” sözünü asla unutmayınız. Bana bir şey olmaz demekten ziyade bu tür küçük rahatsızlıklarda dahi mutlaka doktorunuza başvurunuz.