Tıp bilimindeki gelişmeler menopoz hastasının karşılaştığı problemlerin büyük bir kısmının estrojen eksikliğine bağlı olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Menopoz tedavisinde de temel prensip kadında eksik olan hormonların dışarıdan karşılanmasıdır. Bu şekilde menopozdaki hormon tedavisi aslında bir “eksik olanı yerine koyma (replasman)” tedavisidir.
Menopozda hormon tedavisi ilk olarak 1960lı yıllardan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. İlk başlarda eksik olan estrojen hormonu tek başına verilmiştir. Ancak günümüzde; yüksek dozda estrojenin diğer bir kadınlık hormonu olan progesteronla birlikte verilmemesinin beraberinde çeşitli riskleri getirdiği ortaya çıkmış ve bu aşamadan sonra estrojenin dozunun azaltılması ve beraberinde progesteron hormonunun verilmesiyle bu riskler ortadan kaldırılmıştır.
Bu şekilde hormon tedavisi protokolü uygulanan kadınlarda menopoz şikayetlerinin ve kemik erimesi problemlerinin daha az görüldüğü tespit edilmiştir.
Hormon Replasman Tedavisinin (HRTnin) Yararları Nelerdir?
Menopoz çağındaki bir kadın için HRTnin pek çok faydalı etkileri mevcuttur.
Tüm bu yararları özetlemek gerekirse;
*Estrojen tedavisi etkisini en hızlı şekilde sıcak basmalarında gösterir. Menopoz sıcak basma şikayeti olan hastaların %75inde düzelme sağlar.
*HRT uyku bozukluklarını düzeltir.
*Menopoz döneminde ortaya çıkan anksiyete (sıkıntı), depresyon (içe dönüklük) ve hafıza bozuklukları gibi sorunlarda da etkilidir.
*Alt ürogenital sistemdeki olumsuz değişiklikleri önlemek amacıyla bu dönemde kullanılan lokal veya sistemik estrojen; vaginal kuruluk, ilişkide ağrı hissi gibi atrofik vaginadan kaynaklanan problemleri ortadan kaldırır.
*Alt idrar yollarında menopoz sonucu gelişen sık idrara çıkma (pollaküri), zor idrara çıkma (disüri) ve idrar kaçırma gibi şikayetlerde düzelme sağlar.
*Estrojen eksikliği sonucu ciltte incelme ve kırışıklar artmaktadır. Ciltte kuruma, incelme, saçlarda kuruma ve tırnak kırılmaları gibi şikayetler menopozla birlikte ortaya çıkmaktadır.
Estrojen tedavisi ile bu şikayetler geriler.
*Hormon tedavisi alan kadınlarda kardiovasküler hastalık görülme riski % 50 azalır. Bu koruyuculuk en belirgin şekliyle kalp krizi riskinde azalma şeklindedir. Yine aynı şekilde serebral infarkt (beyin felci) gelişme riskini de azaltır.
*HRT ile osteoporozun durdurulduğu ve bazı olgularda da tedavi edildiği iyi bilinmektedir.
40 yaşlarında yaklaşık olarak her yıl kemik kitlesinin % 0.5ini kaybedilirken menopozla birlikte bu kayıp %3-4lere çıkmaktadır.
Bu kayıp kemik metabolizmasında rol oynayan estrojenin eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Menopozla beraber başlanan HRT ile kemik kaybı azaltılmaktadır. HRT alan kadınlarda kemik kaybı sonucu olan kalça kırıkları % 50 daha az görülmektedir.
Hormon tedavisine ne zaman başlanmalıdır?
Klasik yaklaşım, adet kesilmesinden hemen sonra veya cerrahi menopoza giren hastalara ameliyatlarından 10-15 gün sonra Hormon Replasman Tedavisine (HRT) başlanmasıdır.
Ancak bir çok kadında menopoz öncesi dönemde henüz adet görüyorken sıcak basmaları ve terleme başlamıştır. Bu gün iyi biliyoruz ki estrojen eksikliğine bağlı vucut değişiklikleri özellikle kemik erimesi son adeti görmeden 1-2 yıl önce başlamaktadır. Bu nedenle menopozlu yıllara yaklaşmış gecikmeli adet gören ve sıcak basması gibi yakınmaları olan kadınlara HRT adet kesilmesinden önce de başlanabilir.
Premenopoz yıllarında doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda menopoz tedavisine geçme zamanı da önemlidir. Çünkü doğum kontrol hapları da estrojen ve progesteron içerse de hormon dozu menopozlu yıllara göre fazladır. Bu ilaçlar kullanıldığı sürece adetler düzenli olarak görülecek ve menopoza girilse de fark edilmeyecektir.
Bununla birlikte tam olarak menopoza girmemiş bir kadında menopoz hormon tedavisinin gebelikten koruyucu etkisi yoktur. Bu nedenle 40lı yılları aşmış olan ve doğum kontrol hapı kullanan kadınların yılda bir kez hormon ölçümü yaptırarak menopoza girip girmedikleri öğrenmelidirler.
Menopoza girildiği hormon testleri ile gösterilen kadınlarda doğum kontrol hapları kesilerek çok daha düşük dozda hormon içeren HRT başlanmalıdır.
Menopozda HRT amacı ile kullanılan ilaçlar doğum kontrol haplarına oranla yaklaşık olarak dörtte bir oranında hormon içerirler.
Hiç tedavi almamış ve menopoza yıllar önce girmiş olan bir kadında da HRT (Hormon Replasman Tedavisi) başlanabilir.
Hormon tedavisine başlamadan önce hangi tetkikler yapılmalıdır?
Aslında Hormon tedavisine başlamadan önce yapılan tetkiklerin bir çoğu, bu yaş grubu içindeki kadının risk altında olduğu hastalıkları taramak amacıyla yapılmaktadır.
Tedavi öncesi tüm hastaların ayrıntılı bir anamnezleri (tıbbi öykü) alınarak; şeker hastalıkları, hipertansiyon gibi sistemik rahatsızlıkları, kanser öyküleri, ailedeki kanser öyküleri, daha önce HRT alıp almadıkları, kullandığı ilaçların olup olmadığı açılarından detaylıca sorgulanır.
Daha sonra olabilecek gizli veya aşikar bir hastalığı ortaya koymak için genel bir sistemik muayeneye geçilir. Bu fizik muayenenin içersinde;
*Boy kilo ölçümü
*Tansiyon ölçümü
*Akciğer ve kalp muayenesi
*Karın muayenesi yeralır.
Sistemik muayeneyi takiben hasta jinekolojik muayene ve değerlendirmeye alınarak üreme organlarına ait herhangi bir patoloji varsa saptanmaya çalışılır.
Jinekolojik muayenede ilk önce Vulva, vagina ve serviks olası patolojiler açısından incelenir. Bu arada rahim ağzı (serviks) kanserinin tarama testi olan servikal “Pap smear testi” için örnek alınıp patoloji laboratuarına gönderilir.
Rahim ve yumurtalığa ait herhangi bir tümör muayene sırasında saptanabilse de yapılan transvaginal ultrason (vajen içi ultrasonu) ile kesin netlikte ortaya konur.
Transvaginal ultrason ile uterusun (rahimin) kas tabakası değerlendirilir, buradan gelişen myomlar varsa saptanır. Ayrıca rahim kanserinde ultrason bulgusu olarak “endometrium” denilen rahim iç zarında kalınlaşma olur. Bu nedenle endometrium kalınlığı ölçülerek rahim kanseri taraması yapılır.
Endometrium kalınlaşmış şekilde gözleniyorsa buradan yapılacak bir biyopsi (parça alımı) ile patolojik yönden değerlendirilir.
Yumurtalıklar da yine transvaginal ultrasonla net bir şekilde değerlendirilir. Yumurtalığa ait kist tümör gibi patolojiler rahatlıkla tespit edilir.
Kadın üreme organlarının muayenesinden sonra “meme muayenesi” de yapılarak muayene bitirilir. Daha sonra hastadan çeşitli laboratuar ve görüntüleme tetkikleri istenir. Bunlar:
. Tam kan sayımı
. Tam idrar tetkiki
. Sedimantasyon
. Lipid profili (total kolesterol, trigliserid, HDL, LDL)
. Açlık kan şekeri
. Karaciğer fonksiyon testleri (SGOT SGPT)
. Böbrek fonksiyon testleri (BUN, Kreatinin, Ürik asid)
. Kemik markerları (Kalsiyum, Fosfat, ALP, Osteokalsin)
. Gaitada gizli kan
. Kemik Mineral Dansitometrisi (KMD)
. İki taraflı Mamografi dir.
Mamografide şüpheli bulgusu olanlarda meme ultrasonu da yapılabilir.
Hormon tedavisi özellikle kimlere uygulanmalıdır?
Günümüzde menopoz patofizyolojisinin daha iyi anlaşılması ile birlikte menopozda estrojen ve progesteron hormonu kullanım alanlarını genişletilmiştir.
*Sıcak basmaları ve terleme şikayeti olanlarda
*Ruhsal değişimler, anksiyete (sinirlilik), irritabilite, hafıza zayıflığı ve konsantrasyon güçlüğü çekenlerde
*Alt ürogenital yollarda atrofiye bağlı, vaginal kuruluk, cinsel ilişkide ağrı, idrar yolu problemi olan kadınlarda
*Libido kaybı (cinsel isteksizlik) şikayeti olan kadınlarda
*Cilt incelmesine bağlı şikayetleri olanlarda
*Osteoporos riski veya problemi olanlarda menopoz döneminde hormon tedavisine başlamak uygun olacaktır.
Bütün bu durumların dışında hiç bir yakınma olmasa da menopoza girmiş olan bir kadına hormon tedavisi başlanabilir.
HRT Kimler İçin Uygun Değildir?
Bazı durumlarda ise HRT kullanımı sakıncalıdır:
. Nedeni saptanmamış vaginal kanamalar
. Aktif karaciğer veya böbrek hastalığı olanlar
. Akut derin ven trombozu ve tromboembolik hastalık öyküleri olanlar
. Meme kanseri öykülüler
. Rahim kanseri geçirmişler
. Endometriozis rahatsızlığı öyküsü bulunanlar
. Hipertrigliseridemi hastalıkları olanlarda HRT uygun değildir.
Kadında bulunan bazı durum ve hastalıklar ise HRT kullanımını engellememektedir. Bunlar;
Migren, sigara kullanımı, obesite, hipertansiyon ve Alzheimer hastalığı olanlardır.