BİTKİLERDEN FAYDALANMA
Türk kültüründe “otacı” adı verilen bitkisel tedavi uzmanları, Türklerin Şamanist olduğu 10. yüzyıl öncesine ve yüzyıllarca öncelere Orta Asya Türk topluluklarına ve boylarına kadar gider. Bitkilerden faydalanma deyince aklımıza genelde Osmanlı-Türk kültürünün önemli bir dalı geliyor.Bursa, Konya, Mardin, İzmir ve Diyarbakır gibi şehirlerimizde bitkilerden faydalanma geleneği yaygın olarak sürmekte. Ayrıca Şam, Niş, Musul, Selanik, Bağdat, Kosova gibi bugün için Türkiye sınırları dışında kalmış eski Osmanlı şehirlerinde de bitkilerden faydalanma geleneğinin sürdüğünü izliyoruz.
Esasen hangi gıdanın ve ne kadarının sağlıklı, hangisinin zararlı olduğu tartışması bitmek bilmiyor. Günümüzde diyetlerin ve gıda ürünlerinin çeşitliliği giderek çoğaldıkça “sağlıklı beslenmek” zorlaşıyor. Çünkü daha birkaç yıl önce savunulan beslenme rejimlerinin bazıları, bugünün uzmanları tarafından reddediliyor.
Konumuz menopoz ve buna bağlı olarak kemiklerde osteoporoz gibi sorunların yaşanması olunca, hemen aklımıza kaba-yonca, arpa, karahindiba çiçeği, ısırganotu, maydanoz, kuşburnu ve avizeağacı gibi kemikleri güçlendirmeye yarayan bitkiler geliyor. Ardıç tohumu, aspir, eğir kökü, hardal tohumu, mısırpüskülü, sandalos ve terebentin de kemiklerdeki ağrıları hafifletici özelliğe sahip bitkiler.
Menopozda kalsiyum ve D vitamini açısından zengin gıdalar tüketmek gerekiyor. Brokoli, kestane, istiridye, karahindiba yeşilliği, dilbalığı, lahana, somon balığı, deniz mahsulleri, susam tohumu, karides, soya fasulyesi ve tahin kalsiyum açısından zengin gıdalardır. Değişik zamanlarda hububatlar ve kalsiyumlu gıdalar tüketmek önemlidir. Hububatlar kalsiyumla bağlanan bir madde içermektedirler. Ancak kalsiyumu uykudan önce almak gerekiyor, çünkü kalsiyum en iyi uykuda emiliyor.
Badem, kuşkonmaz, pancar, pazı ve ıspanak tüketiminizi sınırlandırın. Bu gıdalar kalsiyum emilmesini engelleyen “oksalik asit” bakımından zenginler.
Vejetaryen kadınlar et yiyenlere oranla daha az kemik erimesi sorunuyla karşılaşıyor. Kemik erimesinin kafein, yani kahve ile bağlantılı olduğunu unutmayın. Bir araştırmaya göre günde 300 mg (üç fincan) kafein verilen insanların idrarlarında içmeyenlere oranla daha fazla kalsiyum bulunuyor.
Karaciğer başta olmak üzere tüm organlara zarar veren alkolün, olumsuz etkilerinden kurtulmak için toksinlerden armdırı-cı sebze ve meyve diyetlerine başvurun. Kırmızı yonca ve dulav-ratotu gibi kanı temizleyen bitkilerin çaylarını için.
Toksinlerden arınmak için haftada iki günü sadece sebze ve meyve yiyerek, bunların sularını içerek, zeytinyağı tüketerek, soyalı ürünlere ağırlık vererek geçirdiğiniz takdirde kanınız çok daha kolay temizlenecektir. Böyle bir diyeti bir kez, bir-iki hafta süreyle uyguladığınız takdirde metabolizmanız hızlanır. Ancak bu tarz bir diyeti uzun süre uygulamakta fayda var. Meyve ve sebzeler, yüksek oranda toksin atıcı etkiye sahiptirler. Sindirim sistemini desteklerler. Bol miktarda su tüketimi böbreklerin çalışmasını sağlarken, toksinlerin atımını da kolaylaştırır. Lif ve mineral zengini oldukları için toksinlerden arındırma programınızın içine kuru baklagilleri de katmanız uygun olur. Papatya, nane gibi sakinleştirici bitkilerin çayları, sindirimi arındırıcı bir etkiye de sahiptir. Zencefil, kimyon, hindistancevizi ve kişniş de toksin atıcı maddeler arasında sıralanabilir.
Kolesterol vücutta, beyin, sinirler, kalp, bağırsaklar, kaslar, karaciğer başta olmak üzere, yaygın olarak bulunan, mum kıvamında bir maddedir. Gıdalarla alınır veya vücut tarafından üretilir. Gıdalarla alman kolesterolün tamamı et, süt, yumurta gibi hayvansal kaynaklıdır. Eğer kolesterolünüz yüksek ise, elma, muz, havuç, tatlı su balığı, kurutulmuş fasulye, sarımsak, üzüm ve zeytinyağı içeren bir diyet uygulayın. Lifli sebze, meyve ve hububatları daha sık tüketmeye çalışın, örneğin fasulye, kahverengi pirinç, yulaf. Bol taze meyve ve havuç gibi sebze suları için. Karaciğerden yağın atılmasını sağlar ve bu da kolesterolü düşürür. Sıvıyağları, özellikle de zeytinyağını tercih edin. Taze ceviz dışında kuruyemiş yemeyin.
Afrodizyak bitkiler hakkında Alfa Yayınları tarafından yayımlanan “Cinsellik El Kitabı” adlı kitabımda ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz. Kadınlarda cinsel isteksizlik için geleneksel bir bitki karışımı önerisi: 50 gram andızotu kökü, 50 gram kayısıkıran kökü, 50 gram aynısefa çiçeği sapı, 50 gram ökseotu sapını karıştırın. İki çorba kaşığı karışımı, yarım litre suda 10 dakika kaynatın. Günde üç defa yemeklerden önce birer çay bardağı için.
Menopozda yüksek tansiyon için kırmızıbiber, papatya, rezene, yabani akdiken taneleri, maydanoz ve biberiye kullanılabilir. Uyarı: Eğer papatyaya alerjiniz varsa kesinlikle kullanmayın.
Şerbetçiotu ve kediotu kökü, sinirleri yatıştırıcı etkiye sahiptir. Günde üç bardak suma çayı için. Meyankökünden uzak durun, çünkü bu bitkinin tansiyonu yükseltme özelliği vardır. Anason, şahtere ve zeytin yaprağı tansiyon düşürücü özelliğe sahip bitkilerdir.