Mavi Hastalık Nedir
Mavi hastalık, kalbi delik olmakla aynı şey değil bildiğim kadarıyla?
Kalbinde delik olan her çocukta mavi hastalık yok. Bunların bir bölümünde mavi hastalık olarak adlandırılan bu hastalık bulunuyor.
Mavi hastalık diye bir hastalık mı var?
Morarma yakınmasıyla doktora gelen doğuştan kalp hastalıklı çocukların önemli bir kısmında Fallot tetralojisi olarak adlandırılan bir hastalık saptanıyor. Halk dilinde mavi hastalık deniyor. Çocukların eforla morardığı, çömelerek rahatladığı, bayılma nöbetleri geçirdiği bir hastalık. “Toplumsal bir problem mi” diye sorarsanız, baş edilemeyecek bir problem değil esasında. 12.500 çocuğun 10’da 1’inden azında görülüyor, yılda en fazla 1.250 çocuğa karşılık gelir. Çok büyük bir sayı da değil, ama Türkiye’de böyle hastaların tedavi edilebildiği merkezleri düşünürseniz, epey bir miktar ediyor bu. Doğuştan kalp hastalıklarının büyük bir bölümü gibi tedavisi olan bir hastalık, 1 yaş civarında ameliyat olmaları gerekiyor, sorun bu kadar küçük yaştaki hastaların tedavi edilebileceği merkezlerin yeterli olmaması. Basit deliklerin tedavisi kolay, ama çok karmaşık doğuştan kalp hastalıkları var. Bunların tedavisi, ameliyatları daha zor. Bu alanda uzmanlaşmış kalp cerrahları gerekiyor. Çocuklar ameliyat sonrasında uzun süre hastanede kalabiliyorlar. Bir erişkin kalp hastası, baypas olup iki günde yoğun bakımdan çıkıyor, bir hafta sonra da evine gidiyor. Ama çocuğun doğuştan, ciddi, karmaşık bir hastalığı varsa hastaneden çıkması çok uzun sürebiliyor, yoğun bakımda daha uzun süre kalabiliyor.
Minik bir kalbi ameliyat etmek de zordur…
Erişkinlere göre daha zor.
Türkiye ve başka ülkelerin çocuk kalp hastalıklarının tedavi başarıları ne durumda?
Son 30 yılda doğuştan kalp hastalıklarının tedavisinde. çok büyük ilerlemeler oldu. Eskiden bu hastaların çoğu ameliyat edilemez veya ameliyatlardan sonra kaybedilirken, şimdi önemli bir bölümü erişkin yaşa gelebiliyor. Türkiye’de de bu konuda dünya çapında başarılı merkezler, çok başarılı cerrahlar ve çok değerli çocuk kalp hastalıkları uzmanları var. Önemli bir bilgi ve deneyim birikimimiz oluştu bu konuda, ama bunun belli merkezlerle sınırlı olması ve bu nedenle ameliyat edilmesi gereken hasta sayısına göre, edilenlerin hâlâ daha düşük kalması sorunu devam ediyor. Birçok hastanın tanısının koyulamaması, ameliyat beklerken kaybedilmesi, hemen ameliyat imkanına kavuşamaması önemli bir problem.
Bu çocukların tedaviyle sağlıklarına kavuştuktan sonra başka bir kalp hastalığına yakalanmaları mümkün mü?
Elbette. Doğuştan kalp boşluklarında veya damarlarında yapısal bozukluk bulunması ve örneğin erişkin yaşta kalp damarlarında hastalık gelişmesi ayrı hastalıklar. Bunun dışında, bu hastalar çocuklukta tedavi edildikleri doğuştan kalp hastalığı ile ilgili olarak da tekrar bazı problemler yaşayabilirler. Bu nedenle ameliyat geçirenlerin büyük bir bölümünün yaşam boyu kontrolde olması gerekir. Özellikle karmaşık bozukluklar nedeniyle ameliyat olanların bir bölümünde erişkin yaşta ritim bozuklukları gibi bazı sorunlar çıkabiliyor.
Gebelikte düzenli kontroller yapılmalı
Bir çocuğun, kalp hastası olarak doğmasını önlemek mümkün mü?
Yüzde yüz önlemek mümkün değil. Ama risk azaltılabilir. Gebe kalan kadının mutlaka hekim tarafından düzenli kontrollerini yaptırması lazım en başta.
Her kadın için mi?
Mümkün olduğu kadar her kadın için. Yapılması gereken ultrasonografik yöntemler var. Özellikle çocuk ve erişkinlerde kalp hastalığı tanısı için kullanılan ultrason yöntemi, anne karnındaki bebeğin kalbini incelemek için de kullanılıyor. “Fetal ekokardiyografi” deniliyor. Eğer bebeğin kalbinde çok ağır bir bozukluk varsa, gebelik sonlandırılabilir. Alınacak önlemlerle doğum sırasında veya sonrasındaki riskler azaltılabilir. Her gebede değil, ama hekim tarafından uygun görülenlerde yapılabilecek yeni bir yöntem.
Gebelik sırasında anne karnında yapılacak kontrolleri anlatır mısınız?
Normal bir gebelik takibinde zaten ultrasonografi yapılıyor. Kadın doğum veya radyoloji uzmanı tarafından yapılan ultrasonografi gebeliğin genel gidişini izliyor. Doğuştan kalp hastalığı yönünden yüksek riskli gebelerde, örneğin ailesinde sık doğuştan kalp hastalığı bulunanlarda, şeker hastalarında, gebelik sırasında bebeğe zararlı olabilecek ilaç veya maddeleri kullananlarda, bazı virüs enfeksiyonları geçirenlerde bebeğin kalbi yine ultrasonla çocuk kalp hastalıkları uzmanları tarafından incelenir. Yine yüksek riskli gebelerde anne rahminden alınan sıvı, kromozom bozuklukları yönünden araştırılır.
Fetal ekokardiyografide ne tür bozukluklar saptanıyor?
Anne karnındaki bebeğin kalbinde bir bozukluk olup olmadığını, damarları, kalp kapaklarını son derece hassas bir şekilde inceleyebiliyor.
Doğan her çocuk muayene edilmeli
Yeni doğan bebeğin doğumsal kalp hastası olup olmadığını anlamanın püf noktaları var mı?
Doğan her çocuk bir çocuk hastalıkları uzmanı, yoksa bir doktor tarafından muayene edilmeli. Bu muayenelerin düzenli sürdürülmesi lazım. Bu muayenelerde bazı bulgular saptanabilir, kalpte olmaması gereken bazı sesler, üfürümler duyulabilir ve ileri incelemeler için büyük merkezlere yollanırlar. Çocukların hastalıklarına bağlı bazı şikayetleri olabilir, meme emerken yorulma, kilo alamama, sık nefes alma, çarpıntı, morarma, gelişme geriliği gibi. Çocuk büyüdükten sonra çabuk yorulma, bayılma gibi şikayetleri olabilir, bunları değerlendiren çocuk doktoru gerekirse bir çocuk kalp hastalıkları uzmanına sevk eder. Muayene ve EKG, röntgen, kalbin ultra-sonla incelenmesi olan ekokardiyografi gibi incelemeler sonunda tanı konulur. Nadiren bazen kateterle inceleme gerekir. Ama çoğunlukla muayene ve ekokardiyografiyle tanı konur. Çocuk kalp hastalıkları uzmanları çok önemli bu konuda. Bütün bu incelemeler hep onlar tarafından yapılır.