Ancak bu lezzetli öğünün ne kadar sağlıklı olduğu tartışmalı. Uzmanlar kanserojen etkilerinden dolayı yüksek ateşte kısa sürede pişmiş etlere karşı uyarıyor: Az tüketin, ateşten en az 15 cm yukarıda pişirin!
Birçok kişinin vazgeçilmez olarak gördüğü bu keyif aslında bazı sağlık risklerini de beraberinde getiriyor. Öncelikle etlerin uygun koşullarda bekletilmemesi, iyi pişirilmemesi, yanlış şekilde pişirilmesi istenmeyen sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabiliyor ki bunların başında kanser geliyor. Mide, barsak ve yemek borusu kanserlerinin ortaya çıkmasında özellikle etin pişirilme şekli ve yenme sıklığı ön planda gösteriliyor.
Bu nedenle sağlıklı beslenmede ne yediğimiz kadar nasıl yediğimiz de çok önem kazanıyor. Yüksek ısıya maruz kalmış yiyeceklerin sağlık açısından son derece zararlı olduğunu ifade eden Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağatay Demir, özellikle yüksek ısıda ve kısa sürede pişen yiyeceklerde en fazla riski et gibi yüksek protein içeren yiyeceklerin taşıdığını söylüyor.
Aslında bu tür beslenme kültürü çoğunlukla Uzakdoğu’ya ait. Onlar, besinlerini direkt ateşte pişirerek, ya da tütsüleyerek tükettikleri için özellikle Japonya’da mide ve kolerektal kanserler dünya ortalamasının çok çok üstünde. Ancak, beslenme prensiplerini değiştirdikleri son on yılda bu rakamların azalma eğiliminde olduğu da gözleniyor.
Ülkemizde de kebap ve mangalın çok yoğun yapıldığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde istisnai bir şekilde Batı bölgelerine göre mide ve kolerektal kanserler ilk sıralarda yer alıyor.
Peki, bu kanserojen etki nasıl ortaya çıkıyor? Bunun için iki farklı etkiden bahsediliyor: İlk olarak etin çok hızlı pişerek denatüre olması. İkincisi isi etten düşen yağın kömürde yanarak okside olması ve bir şekilde tekrar ete yapışması. Bu da kanserojen etkinin oluşmasında bir diğer önemli noktayı oluşturuyor.
Kaynak: Hastane.com.tr