İnsan vücudunun en kısa sürede çok ayrıntılı bir biçimde görüntülenmesini sağlayan yeni kuşak MR cihazlarının yalnız tanıda değil tedavinin de planlanmasında etkili olduğu belirtiliyor.
Son 25 yıl içinde tıp sektöründe sağlanan gelişmeler insan sağlığı açısından yeni bir dönemin kapısını açıyor.
Bu gelişmeler sayesinde, yaşamsal önem taşıyan “erken tanı” konusunda sevindirici adımlar atılıyor. Özellikle ileri teknoloji ürünü görüntüleme cihazları, erken tanıya ulaşmada son derece etkili rol oynuyor.
Teknolojinin tüm olanakları öncelikle tanı araçlarına yansıdığı için, artık sadece iyonize radyasyon değil yüksek frekanslı ses, elektromanyetik alan gibi farklı enerji biçimleri de tanı amaçlı kullanılmaya başlandı. Bilgisayarlı Tomografi, Ultrasonografi, Dijital Anjiografi ve Magnetik Rezonans gibi görüntüleme yöntemlerinin yaygınlaşmasının yanı sıra Girişimsel Radyolojik uygulamaların da devreye girmesi ile Radyoloji Klinikleri, artık “Tıbbi Görüntüleme ve Girişimsel Radyoloji Bölümü” olarak adlandırılıyor.
Bu alanda kullanılan cihazlar arasında Magnetik Rezonans başı çekiyor. Yeni kuşak cihazlar sayesinde çok önemli gelişmeler yaşandığını söylüyor.
Yeni kuşak MR cihazının hızlı olması, onu sadece beyin, sinir sistemi ve eklem çalışmaları yapan bir cihaz olmaktan kurtarıp, abdominal çalışmalarda da başarılı bir tanı yöntemi haline getirmektedir. Elde edilen üç boyutlu görüntüler ile sadece tanısal duyarlılık artırmakla kalmayıp aynı zamanda tedavi planlamasına da katkıda bulunabilmektedir.
Hızlı MR’ın başarıyla kullanıldığı alanlardan biri de kalp hastalıkları. Bu cihazla, Kardiyak MR çalışmaları başarıyla yapılabiliyor.
Kalp kasında damar tıkanıklıkları nedeniyle olabilecek beslenme bozuklukları ve bunun yol açabileceği kasılma kaybı, kalp kası, kapakçık hareket ve fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kardiyak MR başarıyla kullanılıyor. Ayrıca doğumsal kalp ve büyük damar anomalilerinin belirlenmesinde de etkin bir işleve sahip.
Yeni kuşak MR cihazı ile sağlanan bir başka fayda da MR anjiyografi. Hastaların tanısal amaçlı olarak invaziv bir yöntem olan anjiyografiye gitmelerini kısmen önleyecek olan bu inceleme yöntemi sayesinde, damarlar 3 boyutlu olarak görüntülenebiliyor, sorunlar saptanabiliyor.
Örneğin böbrek kaynaklı yüksek tansiyonda, böbrek damarlarının daralmış olup olmadığını anlayabilmek için anjiografi yapılmasına artık gerek kalmayacaktır
Kaynak: Hastane.com.tr