Varis, toplardamarların genetik olarak vücuttaki kanı kalbe yeterince etkili bir şekilde götürememesi sonucu, yerçekiminin etkisiyle kanın özellikle bacak damarlarında göllenmesine ve zamanla bu damarların belirginleşmesine denir. Kadınlarda daha sık rastlanır. Isı artışı, fazla ayakta durma, oturma (bacakları sarkıtarak) ve bazı ilaçlar varisin düşmanıdır. Bunun dışında yine kadınlarda daha sık olarak gördüğümüz, çok ince morumsu kılcal damar ların belirginleşmesi ise telanjiektazi olarak adlandırılır. Sıcak, hormonal etkiler, güneş, kortizon kullanımı gibi durumlarda artış gösterirler.
Geniş ve büyük varislerde, erken evrelerde varis çorapları giymek, sıcağa ve ayakları sarkıtmamaya özen göstermek ve bol yürüyüş yapmak uygun olur. Geç dönemde ise bir kalp damar cerrahının müdahalesi gerekebilir.
İnce kılcal damar lar için tüm bu önlemlerin dışında, lazer uygulaması kesin ve güvenilir çözümler sunmaktadır. Damarların çapına göre yapılacak uygulamalar ile kalıcı çözüm sağlanmaktadır.
Lazerle Kılcal Damar Tedavisi
Kılcal damar tedavisinde kullanılan yöntemlerden birisi lazer tedavisidir. Bu tedavide lazerin soğutucu kısmı ile cilt soğutularak uygulama yapılır ve kılcal damar ın büzüşerek yok olması amaçlanır. Uygulama sırasında damarda 80 dereceye ulaşan bir ısı sonucu kan hücrelerinde ve damar çeperlerindeki değişiklikler ile damarın vücut tarafından yok edilmesi söz konusudur. Uygulamada özellikle koyu mavi, lacivert, mor renklerde başarı daha fazla olmaktadır. Uygulama sonrasında etkinlik için 2 ay beklemek gerekmektedir. Gerekirse 2-3 seans tedaviye devam edilebilir. Doktorun uygun gördüğü takdirde tedavi skleroterapi ile kombine edilebilir.
Tedavi süresi, yapılan alanın büyüklüğüne göre değişmekle birlikte genellikle kısadır. Uygulama sırasında hafif bir ağrı hissedilecektir. Lazer sırasında damarın solduğu ve kontrakte olduğu görülebilir. İşlem sonrası günlük aktiviteye dönülebilir. Sıcak banyodan ve aşırı sıcaktan uzak durulmalıdır.
Uygulama yapılan alanda geçici kızarıklık oluşabilir. 1 hafta kadar süren geçici kahve renkli koyulaşma gözlenebilir.
Skleroterapi
Damar iç yüzeyinin medikal ilaçlarla abrazyonunu sağlayıp, kapanmasını ve vücut tarafından metabolize edilerek yok edilmesini sağlama esasına dayanır. Uygulama kolaylığı, başarısının yüksek olması, tekrarının az olması ve hasta rahatlığı yönünden üstünlükleri sebebiyle yaygın olarak kullanılan bir tedavi yöntemidir. Özellikle lazer tedavisi ile başarılı olunamayacak boyut ve yapıdaki damarların tedavisinde oldukça etkilidir. Çoğu zaman lazer tedavisi ile kombine edilebilir.
Uygulama sırasında çok ince iğneler kullanılmaktadır. Özel ilaçlar damar içerisine verilerek sonrasında kompresyon sağlanır. Bu sayede ilacın damarın iç yüzeyleri ile direkt teması elde edilir ve daha etkili bir uygulama gerçekleşir, derin venöz sistemde hasara neden olabilecek geri kaçış azaltılır. Uygulama sonrasında daha iyi bir netice alabilmek için kompresyon gerekir ve bu durum en az 2-3 gün boyunca devam etmelidir. Hastaların varis çorapları kullanmasıda tedavinin etkinliğini artırabilir. Uygulamanın hemen sonrasında yürüyüş çok önemlidir, bu sayede kas kitlesi ve hareketi etkisiyle ilacı damar sistemindeki etkisi artar.
Skleroterapi tedavisinin etkinliği 4 – 6 haftada daha belirgin olarak ortaya çıkar, gerekirse birkaç seans ek tedavi uygulanabilir.
Skleroterapi Uygulaması Sonrasında Oluşabilecek Yan Etkiler
· Uygulama yerinde pigmentasyon, renk değişikliği. Genellikle 1 ayda kendiliğinden kaybolur.
· Damarlarda ele gelen sertlik.
· Kılcal damar larda artış. Bunlar kendiliğinden kaybolabilir.
· Sklerozan maddeye karşı allerji
· Derin ven trombozu (derin toplar damarlarda pıhtının damarı tıkaması), son derece nadirdir.