Kus Gribi Virusu Hakkinda Sorular

Yazar:   Tarih:   Kategori: Yemek Tarifleri 

Kuş Gribiyle İlgili Sık Sorulan Sorular

İnsanlarda kuş gribi görüldüğü için Türkiye karantina altına alınır mı?

Karantina ancak virüsün insandan insana geçme özelliği kazanması durumunda uygulanır. Hayvanlarla temas üzerinden insanda görülebilecek hastalık durumlarında karantina insanlara değil, hayvanlara uygulanır. Bu se­beple insanlar için karantina değil, gönüllü izleme söz konusudur.

Grip ilaçları kuş gribine karşı işe yarar mı?

Hayır. Halihazırda grip ilacı olarak piyasada bulunan ilaçlar zaten gribe etken olan virüsü öldürmeye yönelik değildir. İlaçlar daha çok gribin yol açtığı burun akınüsı, halsizlik, ateş vb. şikayetleri azaltmaya yöneliktir. Dolayı­sıyla bu tür ilaçların öldürücülüğü yüksek olacağı düşü­nülen insanlardaki kuş gribine etkisi olmayacaktır.

Tamiflu almamızın faydası olur mu? Kuş gribi tavuk

Tamiflu’nun hastalığın başlamasından sonraki ilk 48 saat içinde etkisi vardır. Etkisi kesin değildir. Ancak belirtile­rin hafiflemesine katkıda bulunur. Şimdiye dek H5N1 tipi virüsün bulaştığı insanlarda kullanılmıştır. Ancak yüzde 50’lere varan bir yanıtsızlık mevcut olup-bu yanıtsızlığın ilaç dışında kişiye, çevreye, virüse bağlı başka sebepleri olabilir. Henüz buna dair net bir şeyler söyle­mek için bilimsel çalışmalar yeterli değildir. Ayrıca, Roche adlı şirket tarafından üretilen Tamiflu dışında da antiviral ilaçlar bulunmaktadır.

Antibiyotik almamızın faydası olur mu? H5N1 virüsü

Hayır.Virüsler antibiyotiklere karşı duyarlı değildir. Anti­biyotikler bakterilere karşı etkilidir. Virüs ve bakteri iki farklı tip mikroorganizmadır. Ancak bazı durumlarda virüs hastalıklarının üzerine bakteriyel hastalıklar ekle­nir. İşte bu tür durumlarda antibiyotikler kullanılabilir. Eğer bu tür bir durum yok ise, antibiyotik almanın zararı olabilir.

C vitamini almak yararlı olur mu? Vitamin hapları yararlı olur mu?

Vitamin içeriği yüksek besinlerle beslenmenin insanın sağlığı üzerindeki olumlu etkileri bilinmektedir. Vitamin­ler bağışıklık sistemini de daha güçlü kılar. Ancak kişinin kuş gribine yakalanması durumunda alınacak olan vita­minlerin yararlı olup olmayacağı ile ilgili yapılmış bir çalışma henüz olmamakla beraber vitaminlerin virüsü yok edici bir etkisi de olamaz.

Grip aşıları kuş gribine karşı işe yarıyor mu?

Mevcut grip aşıları kuş gribine etkili değildir. Ancak sal­gın riski yüksek olan ülkelerde insan influenza virüsü ile kuş influenza virüsünün karşılaşmasını engellemek, böy­lece virüsün insandan insana geçiş özelliği kazanması ihtimalini azaltmak anlamlı olabileceğinden, sağlık per­soneli, çiftlik çalışanları, itlaf ile ilgilenen çalışanlar gibi virüsle karşılaşma riski yüksek olanların mevcut grip aşı­larından yaptırmaları önerilmektedir. Bu riskli grubun ve kuş gribi riski olmasa bile aşı yaptırması önerilenlerin dışında bu aşının yaptırılmasına gerek yoktur.

Kuş gribine karşı aşı üretme çalışmaları ne durumda? Kuş gribi wikipedia

Şu anda virüsün genetik yapısı değiştirilerek aşı üretil­meye çalışılmaktadır. Normalde aşı çalışmaları yumurta embriyonlarında yürütülür. Ancak virüs, hastalık oluş­turma gücünün çok yüksek olması nedeniyle, yumurta embriyonlarının ölümüne neden olmaktadır. Bu sebeple aşı çalışmaları hızlı ilerleyememektedir. Virüsün genetik yapısında oynamalar yapılarak embriyoların ölümüne sebep olmayan HSNl’e en çok benzeyen bir virüs üretil­meye çalışılmaktadır. Böylece aşı çalışmalarında yol alı­nabileceği düşünülmektedir. Kasım 2005’te Macaristan tavuklara ve insana etkili olabilen bir aşının üretildiğini açıklamış ve aşının denenme aşamasına geçilmiştir. Bu­nun dışında ise İngiltere, Amerika, Japonya ve Çin gibi ülkelerin yanı sıra Küba da halen aşı çalışmalarını sür­dürmektedir.

Bugüne kadar kuş gribine yakalanan insanlardan yarısının öldüğü, diğer yarısının da kurtulduğu söyleniyor. Bu doğru mu? Kimin ölüp kimin yaşayacağı neye bağlıdır?
Evet, doğru. Şu ana kadar kuş gribine yakalandığı doğru­lanan 147 kişiden 78’i ölmüştür. Ancak, bunlar laboratu­ar teyitli vakalardır. Hastalığa yakalanmakla birlikte kuş gribi teşhisi konmamış insanlar da olabilir. Kimin yaşayıp kimin öleceği virüsün hastalık oluşturma gücüne, kişinin doktora başvurma zamanına, tedavinin başlandığı zama­na ve kişinin bağışıklık sistemine bağlanmaktadır. Eğer salgın öncesi ve sırasında kümes hayvanı üretilen yerler­de, sağlık merkezlerinde gerekli koruyucu önlemler alı­nırsa hastalığın ölümcüllüğü azaltılabilir.

Kuş gribine yakalanmasına karşın ölmeyen insanların bağışıklık sistemleri incelenerek soruna çözüm bulunamaz mı?

Bu yöntem pek çok kez aşı üretiminde kullanılmış olup H5Nl’e etkili aşı üretiminde de kullanılmaya çalışılmış­tır. Ancak çalışmalar tamamlanmamıştır. H5N1 virüsü­nün yüksek öldürücülükte seyrediyor olması tedavide etkin ilacın geliştirilmesini zorlaştırdığı gibi, aşı çalışma­larında yol alınmasını yavaşlatmaktadır.

İnsandan insana geçecek bir kuş gribi türüne karşı şimdiden aşı üretmek mümkün mü? İnsandan insana geçecek bir kuş gribi türüne karşı yeterli aşı ne kadar zamanda üretilebilir?
Günümüzde genetik mühendisliğinin ve übbi genetik çalışmalarının ilerlemiş olması nedeniyle olası virüse çok benzeyen bir virüsü laboratuar koşullarında üretmek ola­naklı olabilir. Üretilen bu virüs sayesinde de aşı elde edi­lebilir.

Ancak bu aşının zamanında ve yeteri kadar üretilmesi ülkelerin sağlık politikalarına bağlıdır. Zira bir salgın du­rumunda aşının sağlanması için çok kısa bir süreye ihti­yaç vardır.
Kendi aşılarını üretemeyen ve bir ulusal aşı politikasına sahip olmayan ülkelerin yeterli miktardaki aşıya zama­nında ulaşmaları mümkün olmayabilir.

1918’deki kuş gribine karşı aşı geliştirildi mi? Bu aşı bir işe yaramaz mı? Kuş gribinin bulaşma yolları

1918’de meydana gelen salgına karşı o süreç içerisinde aşı geliştirilemedi. Şu anda mevcut olan grip aşıları 1918’de salgına sebep olmuş olan virüs tipine karşı da korumaktadır. 1918’de ölümlere neden olan virüs tipi artık insanda her kış geçirdiğimiz türde, hafif bir hastalığa sebep olmaktadır. Bu durum insanın bu virüse karşı bağışıklık geliştirmiş olması ile ilgilidir.

Kümes hayvanları için aşı geliştirmek mümkün değil mi?

Mümkündür. Manisa’da bulunan geçen yıl kapatılan Ta­vuk Hastalıkları ve Aşı Üretim Enstitüsü kuş gribi aşısı da üretmekteydi. H5N1 tipine karşı da aşı üretim çalışmaları yürütmekte olan enstitü kapatılmasa idi, bugün belki de hayvanlara yönelik bu aşıyı geliştirebilecekti. Geçtiğimiz günlerde ise hem tavuklara hem de insanlara etkili olabi­lecek bir aşının üretildiği haberi Macaristan’dan geldi. Aşının denemelerinin sürdüğü bildiriliyor.

Türkiye’nin kuş gribine karşı aşı üreten tek fabrikasının kapatıldığı, söyleniyor. Neden?

Manisa’da bulunan ve 1982’de kurulan Manisa Tavuk Hastalıkları ve Aşı Üretimi Enstitüsü 2004 yılı Haziran ayında altında başbakan, cumhurbaşkanı ve bakanların imzası bulunan bir karar ile kaldırılmıştır. Gerekçesiyse elektrik sarfiyatı ve eskimiş olan teknolojinin yenilenmesi için gerekli olan 300 bin YTL (300 milyar TL) olarak bil­dirilmiştir. Kuş gribinin Çin’de ortaya çıkışından sonra göçmen su kuşlarının hareketlerini izleyen ve aşı üreti­mine başlayan enstitünün kuş gribi dahil 7 çeşit kanatlı aşısı, 19 çeşit tanı amaçlı antijen ve serum ürettiği bilini­yor. 1986’da aşı üretimine başlayan ve 250 milyon doz aşı üretim kapasitesine sahip olan enstitünün başka önemli bir özelliği de SPF (Spesifik Protein Free) denen, aşı üre­tim ve kontrolünde kullanılan, hastalıktan arındırılmış yumurta üretimi idi. Bu yumurtaları pek çok ülkeye ihraç eden enstitünün kapatılma gerekçesinin elektrik sarfiyatı ve teknoloji yenilenmesini gerektirmesi olarak gösterilmiş olsa da, şu haliyle bunun bir gerekçe olamayacağı ortada­dır. Tavukçuluk sektörünün gelişmesini sağlamak, gerekli aşı ve hastalık kitlerini (laboratuar testlerini) üretmek, hayvan hastalıkları ile araştırmalar yapmak, yurt geneli­nin aşı ve biyolojik madde ihtiyacını üretmek amacıyla kurulan bu enstitünün çalışanları, enstitü kapatılmasaydı bugün Türkiye’nin kuş gribi aşısı paniği yaşamayacağını belirtiyorlar.

İnsanlık kuş gribine karşı gerçekten çaresiz mi? Tıp bilimi aciz mi? Domuz gribi kuş gribi

Elbette ki çaresiz değil. Gereken önlemler alındığında ve bilimsel araştırmalar hızlanıp bu bilgiler kolektif olarak paylaşıldığında kuş gribinin insanlarda meydana getir­mesi olası salgına karşı hazırlıklı olmak mümkündür. Tıbbın aciz görünmesinin nedeni, bilgilerin paylaşılma-smdaki eksiklikler ve sağlık politikalarındaki yanlışlık­lardır.

Kuş gribi, bu hastalığa yakalanıp da ölmeyen insanlar­da, kalıcı hasarlar bırakır mı?
Bırakabilir. Hastalığın özellikle solunum yollarını tuttu­ğunu düşünecek olursak, akciğerde kalıcı hasara neden olabilir. Sağlıklı kişilere göre hastalıklara daha sık yaka­lanma, nefes darlığı ile seyreden hastalıklar görülebilir. Yine de hasar kişinin hastalığı ne şiddette ve yaygınlıkta geçirdiğine bağlı olarak değişecektir.

kuş gribine yakalanıp ölmeyen bir insan bağışıklık kazanmış olur mu?
bağışıklık gelişeceği düşünülmektedir, ancak bunun net-kazanması için ileri çalışmalara gereksinim vardır.

Kuş gribi tehlikesinin tümüyle ortadan kaldırılması mümkün mü?

Hayır, değildir. Kuş gribinin insanlar arasında büyük bir salgına yol açacağı kesin değildir, salgına yol açma ihti­mali vardır. Çabuk değişime uğrayan bu virüsün insan­dan insana geçme olasılığı alınacak önlemlerle azaltılabi­lirken, ilaç ve aşı teknolojisi geliştirilerek ve herkesin ge­rektiğinde bundan yararlanabilmesi sağlanarak olası bazı tehlikeler bertaraf edilebilir.

Kuş gribi ile SARS arasında benzerlik var mı? Kuş gribi hakkında

Kuş gribi ve SARS arasındaki benzerlikler her iki hastalı­ğın da ateş, öksürük, kas ağrısı ve solunum sıkıntıları gibi bulgularının olmasının yanı sıra damlacık yoluyla bulaşı-cılık göstermesi ve korunma yöntemlerinin (maske, eldi­ven vb.) aynı olmasıdır. Ancak kuş gribi SARS’a göre da­ha ağır şeyhlidir.

Sağlık ocaklarına ne kadar güvenebiliriz?

Elbette ilk basamak olarak hastanın hastalığına göre ge­rekli yere şevkinde sağlık ocakları önemli olacaktır. An­cak bu hastaların, riskler nedeniyle, 2. ve 3. basamak has­tanelerinde takip edilmeleri gerekir. Sağlık ocakları hasta­lığın tedavisinden ziyade riskli yerlerin saptanmasında ve toplumun önceden bilgilendirilmesinde önemli roller üstlenir.

Kuş gribi biyolojik silah üretiminin bir sonucu olabilir mi? Kuş gribi vakaları

Şimdiye dek şarbon, yersinia pestis bakterisi, çiçek virüsü gibi pek çok mikroorganizmanın biyolojik silah yapımın­da kullanıldığını ve bu sebeple aslında dünyadan yok edilmiş olan mikroorganizmaların laboratuar ortamların­da canlı tutulduğunu biliyoruz. Dolayısıyla tipkı SARS salgınında olduğu gibi kuş gribi salgınında da akla bu tür teorilerin gelmesi anlaşılabilir. Ancak kuş gribi virüsü zaten dünyada olan, bazı hayvanlarda hastalığa ve ölüm­lere yol açan salgınlara sebep olabilen bir virüstür. İnfluenza virüsünün 9-39 yılda bir neden olduğu düşü­nülen kıtalararası salgına, son yıllarda insanda ve kuşlar­da hastalığa ve ölümlere sebep olmuş olan H5N1 alt tipi­nin yol açabileceği düşünülmektedir.

Kuş gribinde CIA parmağı olabilir mi?

Bir önceki soruda söylendiği gibi bu tür komplo teorileri üretmek bir yere kadar anlaşılabilir, ancak dünyada bu salgının böyle bir yanı olmadığını genel kanısı hakimdir.

Kuş gribini Roche üretmiş olabilir mi?

Roche’un virüsü üretmesinden ziyade mevcut olan bu salgın riski ve hastalıklar üzerinden kârını arttırmak için her türlü olanağı kullandığından bahsedilebilir. İlaç tekel­leri artık hastalık durumunda pazarladıkları ilaçlardan ettikleri kârlarla yetinmemekte, sağlıklı insanlara da ilaç satarak kârlarını katlama yoluna gitmektedirler. Nitekim bugün kuş gribinin insanlar arasında yayılması söz konu­su değildir, daha çok salgın potansiyeli yükselmiş bir vi­rüsün varlığından söz edilebilir. Virüsün henüz salgın oluşturmamasına rağmen sürekli olası salgından bahsedi­lerek yaratılan panik havası, hayvanlar arasında salgın görülmeyen ülkelerde dahi sağlıklı kişilerin de ilaç alma­sına sebep olmuştur. Yani bu durum en çok ilaç tekelle­rinin işine yaramıştır.

Roche firması da bu durumdan en çok nasiplenen firma olmuş, elindeki antiviral ilaç (Tamiflu) stoklarını tüketmeyi başarmış, önümüzdeki yılların siparişlerini de şim­diden almıştır.

Kuş gribinden daha kaç yıl korkacağız?

Korkulan aslında kuş gribinden ziyade influenza A virü­sünün yol açması beklenen kıtalararası salgındır. Belki de kıtalararası salgına yol açacak olan, influenza A virüsü alt tipi H5N1 olmayacaktır. Ancak bugüne değin H5N1 virü­sünün yayılma şekli, değişme hızı ve insanda yol açtığı hastalık tablosu bu kıtalararası salgına H5Nl’in yol açabi­leceğini işaret etmiştir. Aşı çalışmalarının sonuçlanması, aşının yeterli miktarlarda üretilebilmesi, virüs iio ilgili bilinmeyenlerin açığa çıkmaya başlaması ile bilimsel an­lamda bu salgınla başa çıkmak mümkün olacaktır. Ancak dünyanın büyük kısmında uygulanan yanlış sağlık politi­kaları nedeniyle (sağlığın ticari bir sektör haline getiril­mesi, koruyucu sağlık çalışmalarının yerini tedavi edici sağlık hizmetlerinin alması, ilaç firmalarının tıp alanın­daki hakimiyetinin giderek artması vb.) bilimsel çalışma­lar sonuçlandırılsa bile herkesin bunlardan yararlanması mümkün görünmemektedir.

Medyanın gereksiz panik yarattığı söylenebilir mi? Kuş gribi 2009

Evet. Henüz insandan insana geçme özelliği kazanmamış, doğrudan temas yoluyla insanda hastalık yapan bu virü­sün dünyada bir kıtalararası salgına sebep olma ihtimali olsa da bugün sıtma, verem, HTV/AIDS gibi hastalıklar sebebiyle milyonlarca kişi ölmektedir. Aşısı olan, tedavisi belli ya da tedavisi net olmasa bile yayılmasını engelle­mek mümkün olan bu hastalıklar üzerinde durulması yerinde iken tüm dünyada sadece 78 kişinin ölmesine yol açmış kuş gribinin medya tarafından halka pazarlanması söz konusudur. Nitekim yaratılan bu panik havası sonunda afallarda kalan, alınması gerekli önlemler olma­mıştır. Bu süreçten tek kârlı çıkan ilaç tekelleridir. Böyle bir durumda basının görevi halkın doğru bilgilendirilmesi için gerekli eğitim materyallerini mümkün olduğunca etkili bir şekilde yayımlamaktır.
Kuş gribi bugüne kadar neden bazı ülkelerde çıktı ve başkalarında çıkmadı?
Son iki yıldır Doğu Asya’da, yaz aylarında ise Rusya, Ka­zakistan, Moğolistan’da görülen kuş gribi son olarak da Türkiye, Yunanistan ve Romanya’da görüldü. Virüsün bu ülkelerde görülmesinin nedeninin kuşların göç yollarının bu ülkeler üzerinde bulunması olduğu düşünülmektedir.

Kuş gribi vakalarını gizleyen ülkeler olabilir mi?

Kuş gribi, bildirilmesi zorunlu bir hastalıktır. Özellikle kümes hayvanları yetiştiren çiftliklerde ciddi maddi ka­yıplara neden olan kuş gribi, yoksul ülkelerin yeterli taz­minat ödeyememesi nedeniyle küçük üreticinin iflasına sebep olmaktadır. Bu sebeple toplu kümes hayvanı ölüm­lerini bildirmeyenlerin olma olasılığı vardır.

Avrupa’nın kuş gribi görülen ülkelerden kanatlı ithalatını yasaklaması sadece sağlık kaygılarıyla açıklanabilir mi?

Olası bir salgının sebep olacağı hastalık ve ölümlerin he­sabını daha çok mali birtakım hesaplar üzerinden yapan Avrupalı emperyalist devletler elbette aldıkları önlemleri sadece sağlık kaygıları ile açıkladılar. Avrupa’nın örnek uygarlık imajı bu yolla tazelenmiş oldu.

Kus Gribi Virusu Hakkinda Sorular adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.