4. Ulusal Kemik İliği Transplantasyonu ve Kök Hücre Tedavileri Kongresi Uludağ’da gerçekleşti. Kongrede Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhit Özcan, bir basın toplantısı yaparak hematoloji alanında hükümetten beklentilerine, dünyada yapılan transplantasyon işlemlerine ve kordon kanı konusuna değindi.
Bu yıl dördüncüsünü gerçekleştirdikleri Ulusal Kemik İliği Transplantasyonu ve Kök Hücre Tedavileri Kongresi hakkında, ”Geriye yönelik verileri incelediğimizde, sürekli ileriye gittiğimizi görüyoruz. 1990”lı yıllarda bir ilaç bulundu, başarı oranları yüzde 40”lardan yüzde 60”lara çıktı. Önümüzdeki yıllarda mutlaka bir ilaç daha bulunacak, yüzde 20 daha artacak. Hedef yüzde 100”lere ulaşmak. Ne oluyor? İnanılmaz yeni ilaçlar çıkıyor. Kongrelerle teşhiste korkunç imkanlar doğuyor. Bir sürü şey daha önceden teşhis ediliyor. Daha çok öğreniyoruz ve hastalara daha iyi hizmet sunuyoruz. Bunların hepsi birer milat. Burada olan her türlü sunum, kemik transplantasyonunda kanserlerin tedavisinin başarısını korkunç artırıyor” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Özcan, kongrelerin bilgiyi paylaştırma ve Türk bilim adamlarının Avrupa”daki cemiyetlerde görev almasını sağlama hedeflerini güttüğünü vurguladı.
Transplantasyon tedavisi 10 kat arttırılmalı
Prof. Dr. Özcan, ” Türkiye”de kemik iliği transplantasyonu konusundaki hevesi canlı tutmak. Genç hematologları güncel bilgilerle donatabilmek. Onları Avrupa”ya ya da yurt dışına gitmek zorunda kalmaktan kurtarmak ve Türkiye”de transplantasyon yapılmasını desteklemek. Türkiye”de transplantasyon tedavisi, tahminlerimize göre yapılması gerekenin onda biri kadar yapılıyor. O yüzden bunun için biz bilgiyi paylaştırıyoruz. ” dedi.
Hematoloji alanında sıkıntıları bulunduğunu ve bu sıkıntıların giderilmesinde hükümetten çok büyük beklentilerinin olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özcan, en büyük problemlerini ”üniversitelerin içinde bulunduğu finansal sıkıntılar, yetişmiş eleman azlığı ve kemik iliği nakillerinde yapılan geri ödemelerin yetersiz kalması” olarak sıralayarak, ”En büyük sıkıntımız, üniversitelerin içinde bulunduğu finansal sıkıntıdır. İkinci beklentimiz ise, yetişmiş eleman sıkıntımızın giderilmesi. 4 yıldır yan dala eleman alamıyoruz. Bu konuda çok büyük bir zaafiyet içerisindeyiz. IMF”nin direktifleri şunlar bunlar ama sağlıktan tasarruf yapılamaz, yapılmamalıdır. Bir de hükümetin geri ödemelerdeki ciddi sıkıntıyı da çözmesi lazım. Yurt dışından doku buluyoruz, Türk insanının hayatını kurtarmak için. İlik buluyoruz, getiriyoruz. Devlet bunun paralarını ödemiyor yurt dışına. Son gelen mektupta diyor ki ”Bu paraları ödemezseniz, size bundan sonra doku vermeyeceğiz. Kemik iliği vermeyeceğiz.” Düşünebiliyor musunuz? Türkiye”de bir hastaya iyi gelecek doku Almanya”da var, ”Vermem” diyor. Niye? Sen çünkü ona 20 bin euro borcunu ödememişsin. Borcunu ödeyemeyen, bu nedenle kemik iliği bulamayan ülke konuma geliyoruz. Yetişmiş eleman sıkıntımız da had safhada. Devletin sağlıktaki eleman politikasına mutlaka farklı bir yaklaşım getirmesi, sağlıktaki tasarruf tedbirlerini biraz gevşetmesi gerekiyor. Sıkışmış durumdayız. Kemik iliği naklinin başarısı için bazen iki hastaya bir hemşire düşmesi gerekirken, geceleri 20 hastaya bir hemşireyi zor buluyoruz. Sağlık Bakanlığı”na bu konuda 2 ay önce resmi bir yazı yazdık. ”Biz her şeyi yapmak istiyoruz, hemşire yetiştireceğiz, dersi biz yapacağız. Lütfen düzenlemeyi yapın” dedik. Ve düzenlemeyi de hazırlayıp gönderdik. ”Şuna bir bakın, onaylayın” dedik. Daha cevap gelmedi. Bizim istediğimiz para değil, önümüz açılsın” diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı kök hücre araştırmalarını rayına sokmalı
Prof. Dr. Özcan, Türkiye ve dünyadaki transplantasyon işlemlerinin kan kanseri, lenf bezi kanserleri, akdeniz anemisi ve apilastik anemi gibi hastalıklarda şifa sağladığını, transplantasyonun diğer hastalıklarda tedavi edici özelliğinin bulunup bulunmadığının araştırıldığını kaydederek, ”Bunlar henüz tedavi aşamasında değil, araştırma safhasında. Türkiye”de de bu araştırmalar, yapılan düzenlemeler nedeniyle durmuş vaziyette. Sağlık Bakanlığı”nın bu araştırmaları açacak düzenlemeleri bir önce yapması ve bu araştırmaların önünü açması gerekiyor. Burada şunun altını kalın harflerle çizmek isterim. Nöroloji ve Kardiyoloji”de bunlar deney aşamasında. Sağlık Bakanlığı bu araştırmaların önünü açarsa, biz de dünyayla entegre oluruz. Dünyadan geri kalmayız. Bu araştırmaları dünya ile birlikte götürürüz. Çünkü Türkiye”nin bunu yapacak gücü ve potansiyeli var. Sağlık Bakanlığı, bir an önce bu düzenlemeleri yaparak, Türkiye”de kök hücre araştırmalarını rayına sokmalı” şeklinde konuştu.
Kordon kanı hayat kurtarıcı değil
Prof. Dr. Muhit Özcan, konuşmasında son günlerde tartışma konusu olan kordon kanı tartışmalarına da değindi. Özcan, kordon kanının hayat kurtarıcı niteliğinin bulunmadığını hatırlatarak, ”Kordon kanının geleceği kurtarması konusunu Türkiye”de aştık. Böyle bir şeyin olmadığını, herkese iyice benimsettik. Kordon kanı önemli bir tedavi aracıdır ama çocuğun geleceğini kurtaracak mutlak tedavi şekli değildir. Bu zaten dünyada kabul ediliyor. Bunu Dünya Doku Bankası”nın bir parçası olarak kabul etmek gerekiyor. Orada 10 milyon verici kayıtlı. Bu kordon kanları da oradaki parçalardan biri. Sadece umudun bir parçası, kendisi değil” ifadelerini kullandı.