“Kontrfobik davranış ” nedir?
Bazı insanlar fobik yönlerini bir anlamda bu korkularını örtmek için ne kendilerine ne de başkasına itiraf etmezler. Tam tersine sanki öyle değilmiş gibi davrandıkları bile görülebilir. Buna kontrfobik davranış diyoruz. Örneğin yükseklik korkusu olan bir kişinin paraşütçü olması gibi. Gerçekten de kişi bu şekilde korkularını görünüşte de olsa yenebilir. Ancak her fobik kişide böyle bir davranış şekli görülmez. Bu yine kişinin kendi özellikleri ve yetiştirilme tarzı ile ilişkili bir durumdur. Kontfrobik davranışlar daha çok dışa dönük, tepkisel olabilen kişilerde görülür. Bazen kontrfobik davranış da ayarsızlıklara neden olabilir. Aşırı derecede korkusuz ve atak davranışlar ortaya çıkabilir. Böyle tutumlar desteklenmemelidir.
“Çıldırma” korkusu var mıdır?
Oldukça yaygın bir korku çeşididir. Ancak birçok kişi bunu doktora dahi söylemez, içinden dert eder. Şu bir gerçek ki böyle bir korku hiçbir zaman gerçeğe dönüşmez. Bu türden ağır bir ruhsal bozukluğun başlamakta olduğu bir kişide zaten böyle bir korku olmaz. Kişi korkuyor diye böyle bir hastalık da oluşmaz. Burada kişilerin korktuğu daha çok kontrolü kaybetme korkusudur. Çünkü fobisi ve korkuları olan insanlar genelde kontrollü kişilerdir ve bundan ötürü kendilerini sürekli sınarlar. Bu sınama onlarda böyle bir korkuyu besler. Çıldırma korkusu daha çok tedavisi uzun süren ya da başarısız tedavilere maruz kalan psikiyatri hastalarında görülür. Aslında bu vakalardaki çıldırma korkusu artık tedavi adına direnç ve isteğinin bittiğinin göstergesidir. Böyle bir durumdaki kişi bilinçaltında çıldırmayı düşünerek o anki tüm sıkıntı ve dertlerinden kurtulmak hatta onları yok farz etmek ve yaşamamak isteğine işaret etmektedir. Aslında çıldırma korkusu kabullenilemeyen bir gerçeklikle yaşama zorunluluğunun verdiği en yoğun sıkıntıdır.
Fobi, paranoid korkularla aynı mıdır
Paranoid korkularla fobi arasında ilişki var mıdır?
Paranoid kişilerle yaşamak zordur. Çünkü her şeyden anlam çıkarır, çok kavgacı olurlar. Kıskanç, şüpheci bir yapıları vardır. Aslında yaşadıkları durumu bir korku ile de izah etmezler. Tam tersine kendisinin herkesten önemli bazı yönleri nedeniyle izlendiklerini ya da kötülüğe uğradıklarını düşünürler. Halbuki fobik kişiler daha çok çekingen bir görünüm sergilerler, kavgacı değildirler, hatta ileri derecede uyumlu davranırlar.
Öte yandan her şüphenin altında paranoya aramamak gerekir. Bazen de gerçekten kötülük gören ve başkalarının haksız fiillerine uğrayan insanlar kolayca gereksiz yere şüpheci, paranoid olmakla suçlanırlar. Paranoid tutumların bir yararı da kimi zaman kimse tarafından fark edilmeyen bazı önemli gerçeklerin böyle şüpheci kişilerin dikkatli incelemesi sayesinde ortaya çıkabilmesidir.
Özellikle depresif insanlarda görülen korkular var mıdır?
Depresif kişilerde hemen daima belirli konularda korkular olur. Bunlar hafif dereceden, çok ağır derecelere dek uzanabilir. Hatta ağır depresyonlarda artık korkularının gerçekleşeceğine inanan, buna kendini kaptıran insanlara dahi rastlanır. Bu gibi korkular böyle ağır dereceye vardığında intihar nedeni dahi olabilir. Depresif kişilerde temelde üç tür korku görülür: Hatalı davranışlarından dolayı ceza göreceğinden korkma, bedensel bir hastalıktan dolayı öleceğinden korkma ve parasal bakımdan zor durumda kalma sonucunda perişan bir duruma düşeceğinden, iflas edeceğinden korkma. Demek ki bu üç alan, insan psikolojisinde ve hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Depresyon geçiren kişiler genellikle vicdani değerleri yüksek insanlar olmaktadır. Bu nedenle sıkıntılı durumlarında kendilerini suçlama eğilimi artmaktadır. Para ise güvenliği temsil etmektedir ve depresif kimseler güvenlikleri konusunda hassastırlar. Çevreye olan ilgimiz azaldığında ise, ki depresif durumlarda böyle olur, bedenle ilişkili endişelerin artması doğal olmaktadır. Bu
korkular bildiğimiz fobilerden farklı olarak ancak depresyon tedavi edildiğinde iyileşirler. Bu korkulara doğrudan fobi tedavisi yapılmaz. Ancak depresyon tedavisinde de fobi tedavisinde kullanılan ilaçlardan bazıları kullanılır. Buna karşılık ağır depresyonlarda ilaç etkili olmadığında ya da durum çok acil ve intihar eğilimi kuvvetli ise elektroşok tedavisi uygulanabilir. Çünkü depresyonlarda da ilaçlar birkaç haftadan önce istenilen etkiyi göstermemektedir.