Sağlıklı ve uzun bir yaşam için, pek çok diğer etkenin yanı sıra nasıl yaşadığımız ve neler yiyip içtiğimiz de çok önemlidir. Yağlı ve şekerli besinleri çok fazla tüketmek, özellikle hareketsiz bir yaşantınız varsa kilo artışına ve şişmanlığa yol açabilir. Şişmanlık ise kalp hastalıkları ve şeker hastalığı gelişmesini kolaylaştırır. “Yağ” olarak adlandırılan maddeler arasında kolesterol büyük önem taşır. Kolesterol vücudumuzdaki bütün hücrelerde bulunan bir maddedir. Bazı önemli işlevler için vücudun bir miktar kolesterole ihtiyacı vardır. Karaciğerimiz vücudumuz için gerekli kolesterolü üretebilir, ancak kolesterol et, süt, yumurta gibi yediğimiz hayvansal gıdalarda da büyük miktarlarda bulunur.
Gerekli olan miktarlardaki kolesterolün üzerindeki yüksek kolesterol değerleri sağlığımız için zararlı olabilir. Kolesterol, zamanla dokulara besin maddeleri ve oksijen taşıyan damarlarda birikebilir ve diğer bazı maddelerle birlikte damarların iç yüzeyine yapışır. Bu, normalde esnek olan damarlarımızın esnekliğini azaltır ve damar boşluğunu daraltır. Damar sertliği ya da tıkanıklığı olarak nitelendirilen bu duruma “ateroskleroz” adı verilir. Kan damarlarının daralması ya da tıkanması sonucunda dokulara besin ve oksijen taşınması bozulur. Bu durum ise göğüs ağrıları, kalp krizi, inme ve felç gibi çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Kan basıncı sürekli olarak yüksek olduğunda damar duvarları, kanı kalbimiz, beynimiz, böbreklerimiz ve karaciğerimiz gibi hayati önem taşıyan organlara iletmek için daha da kalınlaşır ve sertleşir. Damarlardaki daralma ve tıkanma, içinde bulunduğumuz yaşama ve beslenme koşullarıyla, ayrıca yaşın ilerlemesiyle hız kazanır. Sigara da damar sertliğinin başlamasında ve ilerlemesinde çok önemli bir etkendir. Damarlarda meydana gelen daralmalar ve damar sertliği gelişimi dışarıdan takip edilemez. Damar sertliği gelişmesini kolaylaştıran etkenler olarak kandaki kolesterol miktarı ve kan basıncının yüksek olup olmadığı da, bu durum çoğu kez bir şikayete yol açmadığından, farkına varılmayabilir. Bunun için kan kolesterol düzeylerinin ve kan basıncının ölçülmesi ve kontrol altında tutulması çok önemlidir. Kan basıncının farklı zamanlarda ölçüldüğünde 149/90 mmHg’nın, ya da alışılmış ölçülerle 14/9’un üzerinde bulunması halinde “yüksek tansiyon” veya tıp dilindeki adıyla “hipertansiyon” var demektir.
Tehlikesiz sayılan kolesterol miktarı ise, çeşitli kolesterol türlerinin tümü olan toplam kolesterol miktarının 100 santimetreküp kanda en çok 200 mg olmasıdır. Toplam kolesterolün içinde birbirinden farklı yapıda ve etkileri farklı kolesterol türleri vardır. Bunlardan biri, damar sertliğini kolaylaştırdığı gibi “kötü kolesterol” olarak da bilinen “düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterolü (LDL)’dür. Diğeri ise LDL’nin olumsuz etkisini azalttığı için “iyi kolesterol” olarak anılan “yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterolü (HDL)”dür. Bu yüzden HDL kolesterolünün yüksek olması kalp sağlığı açısından istenen bir durumdur. Yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve sigara kullanımı yanında yakın aile bireylerinde 50 – 55 yaşın altında iken görülen damar sertliğine bağlı kalp hastalığı da, kalp hastalığı riskini arttıran bir etkendir. Elli yaş öncesinde erkeklerin kadınlardan daha çok damar sertliğine uğradıkları da bilinir. Aile yüklülüğü ve cinsiyet etkenleri değiştirilemez. Fakat erkeklerin ve 50 yaşın üstündeki kadınlarda ve aile yüklülüğü olanlarda kolesterol yüksekliği ve hipertansiyonun tedavisi, sigaranın bırakılması daha büyük önem taşır.
Kanda kolesterol düzeyinin düşürülmesi ve kontrol altına alınması için uygulanan diyet (beslenme) çeşitli aşamalarda düzenlenebilir. Birinci basamak olarak adlandırılan diyet ilk aşamada uygulanan diyettir, ikinci basamak diyet ise daha kısıtlı bir diyettir ve daha çok risk altındaki hastalar için kullanılır.
Kalp Sağlığı Açısından
Kan kolesterol düzeyini istenen düzeye indirmek ve bu düzeylerde tutmak için kolesterol içeren yiyeceklerden kaçınmalıyız.
Beden hareketleri bakımından daha aktif bir yaşam sürmeli ve önerilen egzersizleri yapmalıyız; egzersizin çeşitli yararları yanında kilo kontrolü gibi, kan kolesterol düzeyin ve kan basıncını normal düzeylere indirmek bakımından yararlarını unutmamalıyız.
Sigara veya başka biçimlerde tütün kullanmaktan kesinlikle vazgeçmeliyiz.
Stres yaratan durumlardan uzak kalmak ve huzurlu bir yaşantı sürdürmek için çaba göstermeliyiz.
Tansiyon yüksekliği varsa gereği gibi tedavi görmeli ve tuzdan uzak durmalıyız.
Kolesterol Düzeylerini Kontrol Altında Tutmak İçin Beslenme?
Yemek ve besinlerle alınan yağ miktarını, özellikle doymuş yağ oranını kısıtlamak gerekir. Tereyağı, yağı çıkarılmamış süt ve yoğurt, krema, içyağı, doymuş yağ oranı azaltılmamış margarinler yüksek miktarda doymuş yağ içerirler. Hayvansal ürünlerin çoğunda yağ ve kolesterol fazladır. Zeytinyağı, ayçiçek yağı, mısırözü ve soya yağları gibi bitkisel yağlar ise yüksek miktarda doymamış yağ içerirler ve doymuş yağlara tercih edilmelidir.
Bitkisel besinlerde kolesterol bulunmaz. Lifli yiyecekler ve yeşil sebzeler bağırsaklardan kolesterol emilmesini azaltarak kan kolesterolünü düşürmeye yardım ederler. Gereken durumlarda kandaki kolesterol miktarını düşürmek için doktorunuz ilaç verebilir.
Tüketimi Azaltılması Gereken Besinler
· Yağ (özellikle doymuş yağ) doymuş yağ, oda sıcaklığında katı halde bulunan yağlar ve kırmızı ette, piliç ve hindi etinin koyu renkli bölümleri ile derilerinde, böbrek, yürek gibi iç organlarda bulunan yağ türüdür.
· Kalamar, karides, ıstakoz gibi deniz ürünleri (bu yiyecekler hem kolesterol hem de bir başka zararlı madde olan ürik asit içerirler)
· Yağı çıkarılmamış süt, yoğurt ve peynir
· Hamur işleri, şekerle hazırlanmış tatlılar, beyaz ekmek
· Kızartmalar ve yağlı hazır yiyecekler
· Şeker
· Tuz
Tüketimi Arttırılması Gereken Besinler
· Yeşil Sebzeler
· Meyveler
· Lifli besinler, tahıllar, kuru baklagiller ve kepekli ekmek
· Balık, tavuk
· Yağsız mandıra ürünleri
· Doymamış (oda sıcaklığında sıvı halde bulunan) yağlar