Trabzon’un Faroz’undan çıkıp İstanbul’un varoşlarına, sonra da Anadolu’muzun dört bir yanına yayılan yeni bir toplumsal keyif aracı kolbastı. Samsun’da, İzmir’de, Mersin’de, Kırıkkale’de, Van’da yaşayın hiç farketmiyor. Dere Boyu Kavaklar türküsünü duyan gençler okulda, sokakta kolbastıya başlıyorlar!
Kolbastı sadece neşeli bir isyan, delikanlıca bir karşı duruş, seviyeli bir dalga geçme filan değil. Hele bir oyun hiç değil. Tam bir doğal antidepresan! Müziği de, ritmi de, hareketleri de genetik kodlarımıza tıpatıp uyuyor.
Eğer aylardır üzerimizden bir türlü gitmeyen gri bulutların, içimizi karartan Ergenekon, işsizlik, kriz tartışmalarının birazcık dışına çıkmak istiyorsanız Iphonunuza güzel bir kolbastı havası yükleyin ve fırsat buldukça dinleyin.
Sadece dinlemekle de kalmayın. Çekinmeyin, utanmayın, oynayın. Ve bu neşeli isyanınızın tadını çıkarmak için kolbastıyı antidepresan bir ilaç gibi kullanın.