Koanal Atrezi Hastalığı Nedir
En sık rastlanan doğumsal burun anomalisi olan bilateral koanal atrezi 8000 canlı doğumda bir görülür. Yenidoğanm respiratuar distress sendromunun sık bir nedenidir ve tanımlanamayan yenidoğan ölümlerinin çoğundan sorumlu tutulmaktadır. Kadınlarda ve sağ tarafta iki kat daha sık görülen bu anomalinin unilateral: bilateral olma oranı 3:2’dir. Vakaların %90’ında ossöz, %10’unda ise mebranözdür. İnkomplet ise koanal stenoz olarak adlandırılır.
YD bebekler zorunlu burun solunumu yaparlar. Ağızdan solunumun öğrenilmesi günler ya da aylar alan bir reflekstir. Unilateral atrezi bulgu vermeyebileceğinden, çoklukla 18. ay civarında tanınır, ancak erişkin dönemine kadar saptanamayan vakalar da vardır. Özellikle anne sütü ile beslenirken tıkalı olmayan taraf annenin memesinin basısı sonucu kapanırsa solunum sıkıntısı ortaya çıkabilir. Vakaların çoğunda tek yanlı burun akıntısı görülür. Yüz iskeleti asimetriktir ve hastaların çoğunda damak kubbesi yüksektir. Ortodontik anormallikler eşlik edebilir. Kalıcı dişlerin çıkması gecikebilir.
Bilateral koanal atrezi cerrahi değil tıbbi bir acildir ve tanısı doğumda konur. İlk olay sıklıkla yenidoğanın ilk beslenmesi sırasında yaşanır. Hava yolunun ilerleyici tıkanıklığı sonucu siyanoz ve hipoksi gelişir. Tıkanıklık ortadan kaldırıldığında ya da gavaj uygulandığında siyanoz atağı görülmez.
Ağızdan solunum öğrenilene kadar tipik siklik solunum yolu tıkanıklıkları ortaya çıkar. Çocuk uyurken ağız kapanır, ilerleyici tıkanıklık başlar, stridor, efor artışı ve siyanoz gelişir. Çocuğun ağzı açılırsa solunumun rahatlamasına bağlı olarak siyanoz kaybolur. Solunum sıkıntısı bilateral koanal atrezinin olmazsa olmaz bulgusudur. Solunum sırasında etkili hava yolu akımı olmaz, ancak bebek ağlamaya başladığında ağızdan solumaya başlayacağından sorun düzelir.
Vakaların %60-70’inde başka doğumsal anormallikler eşlik eder. Üzerinde durulması gereken bir sendrom CHARGE assosi-asyonudur (Koloboma, kalp hastalığı, koanal atrezi, büyüme-gelişme geriliği, erkeklerde genital hipoplazi ve kulak deformiteleri).
Tanı için yapılması gereken ilk şey her iki nazal kaviteden orofarinkse 5 ya da 6 Fr ka-teterin ilerletilmesidir. Kateterin geçmemesi koanal atrezi tanısını kesinleştirmez. Ade-noid hipertrofisi, septum deviasyonu, kon-ka hipertrofisi, mukoza ödemi dışlanmalı ve olası mukus aspire edilmelidir. Burun önüne konan steteskop ile hava akımı olup olmadığı kontrol edilebilir, metilen mavisi verilerek orofarenkse ulaşıp ulaşmadığı gözlenebilir. 2-3 damla lipiodol verilerek lateral grafi çekilebilir, geleneksel koanografiden yararlanılabilir. Fiberoptik nazal endoskopi ve BT seçkin tanı yöntemleridir.
Uygulanacak tedavi atrezinin unilateral ya da bilateral olmasına ve yaşa göre belirlenir, îlk yapılması gereken hava yolunun sağlanmasıdır. Unilateral atrezide elektif cerrahi uygulanırken, bilateral vakalara birincil acil tedavi ya da ikincil kesin tedavi uygulanabilir. Ek patoloji nedeniyle girişimin gecikeceği vakalara trakeotomi uygulanabilir. Yenidoğan bebekler zorunlu burun solunumu yaptıklarından orofarengeal airway görevi yapan McGovern emziği hayat kurtarıcıdır. Dikkat edilmesi gereken ikinci nokta beslenmedir. Koanal atrezisi olan çocuklar beslenme sırasında hava yutma eğilimindedirler ve gaz çıkarmak için beslenmelerine ara vermek zorunda kalırlar. Sorunlar nedeniyle bazen gavaj ile beslenme gerekebilir. Bu dönemde bebek dikkatle gözlenmeli ve anababa cesaretlendirilmelidir. Bebek ağızdan solunumu öğrendiğinde tehlike ortadan kalkar ve elektif cerrahinin zamanı planlanır. Orofaringeal ainvay ile yeterli hava yolu sağlanamazsa cerrahi girişim gereklidir. Atretik tabaka çoklukla ince olduğundan kolaylıkla delinin Bu nedenle en azından geçici olarak transnazal yeterli bir hava yolu sağlanmalıdır. Kesin tedavi olabildiğince erken yapılmalıdır. Atretik plağı ortadan kaldırmak için transnazal, transplatal, transseptal ya da transantral yollardan yaklaşılabilir.