KLİNİK
Doğum sonrası depresyon , doğumdan sonraki 2.-3. haftadan sonra olguların çoğunda ilk 6 hafta içinde sinsice başlar, başlangıç doğumdan sonraki bir hatta iki yıla uzayabilir. Klinik tablo hafif depresif duygu durumdan melankoliye kadar değişebilir. Sıklıkla bedensel yakınmalar özellikle aşırı yorgunluk vardır. Hastalarda bebeklerini yeterince sevmedikleriyle ya da bebeğin beslenmesiyle, uykusuyla ilgili endişeler , bebeğe şiddet uygulamayla ilgili obsesyonel tarzda düşünceler, özkıyım düşünceleri, konsantrasyon güçlüğü, bellek zayıflığı,ağır anksiyete , panik ataklar, kendiliğinden ağlamalar, iştahsızlık, uykusuzluk yakınmaları olur. Belirtiler 500 doğumda bir ve ilk doğum yapanlarda daha sık görülüp, sıklıkla yeni doğan bebekle ilişkilidir. Çoğu kadın mutlu olmaları gerekirken çökkün duygulara sahip oldukları için suçluluk duyarlar. Belirtilerini ve çocuğa yönelik olumsuz duygularını tartışmak istemezler.
Doğum sonrası depresyonun bulguları doğum yapmayan kadınlardaki depresyondan farklı değildir, ancak normal involüsyonel fenomenden (kilo kaybı, uykusuzluk vb.) ya da doğum sonrasındaki ilk günlerde %50-80 sıklıkla görülen annelik hüznünden ayırt edilmesi güç olabilir. Doğum sonrası depresyonu doğum sonrası hüzünden ayırmak için yapılan bir çalışmada; iştah değişikliği, yorgunluk, uyku bozukluğu, cinsel isteksizlik gibi belirtilerin doğum sonrası hüzünde de görülebildiği; suçluluk duyguları, duygu durumun baskılanması, aktivitelere ilginin azlığı, , çocuğun bakımında güçlükler, kendine güven azlığı, konsantrasyon güçlüğü ve intihar düşünceleri sadece depresyonda görülmektedir. Bununla birlikte doğum sonrası depresyonda ailesine karşı sevgisizlik ve bebeğine karşı zıt duygular daha ön plandadır.