Stresin kısırlığın sebeplerinden olduğunu zaten biliyoruz, ancak bu gerçekten de böyle mi?
İngiltere’deki araştırmacılar bu soruya yanıt bulmak için 10 ülkeden kısırlığı kanıtlanmış 3500 kadının yapay ortamda döllenmesi işleminden önce stres seviyeleri ölçüldü. Daha önce doğum yapmış ve yapmamış kadınların stres seviyeleriyle karşılaştırıldı.
Araştırma gösteriyor ki; kadınlar tedavi sonucunda stres yaşayabiliyorlar ancak tedavinin kendisi hamile kalıp kalmamalarına etki etmiyor.
Bunun doğruluğunun daha çok kadında saptaması gerekiyordu ve yeni araştırmalar yapıldı. Kısırlık, 35 yaş altı, 12 aylık deneme süreci sonucunda hamile kalamayan kadınlarda gözlemlenmişti. Ve kısırlık problemlerinin sadece hamile kalamamakla da ilgili olmadığı bulundu. Bazı kadınlar, hamile kalmalarının ardından doğal düşük yapıyorlardı.
Stres kısırlığa sebep gösterilirken, toksik maddeler göz ardı edilmişti. Günlük kullandığımız ürünlerin çoğunda toksik ve tehlikeli maddeler mevcut. Aslında biz fark etmesek de günlük hayatımızda kullandığımız çoğu üründe bulunan toksit maddeler, kanser, astım, kısırlık, öğrenme ve geliştirme yetersizliğine sebebiyet veriyor.
Aslında tüm kimyasallar evlerimize ulaşmadan önce sağlık için zararlı olup olmadığıyla ilgili kontrolden geçmelidir. Ancak ülkemizde devlet destekli bir kontrol mekanizması bulunmadığı için, bu eksikliğin bedelini biz ve ailelerimiz ödüyoruz.