Her ay düzenli gerçekleşmesi gereken yumurtlama işlevinin aksaması sonucu gelişen “Polikistik Over Sendromu” hormonal bir bozukluk. Ancak başta kısırlık ve diabet olmak üzere pek çok ciddi sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Ortaya çıkış nedeni ise henüz kesin olarak bilinmiyor
Her ay aynı sorun… Olsa dert, olmasa ayrı bir dert… Kimimiz yüzünde oluşan o sevimsiz sivilceleri makyajla kapatmaya çalışıyor, kimimizse adeta patlamaya hazır bir bomba gibi sinirli bir şekilde çevresine saldırıyor. Aslında, bu sıkıntılarımıza rağmen her ay düzenli regl olduğumuz için sevinmemiz gerekiyor. Çünkü, bazılarımız var ki, onlar her ay düzenli yumurtlayamadıkları için pek çok ciddi sorunla baş etmek zorunda kalıyor. Hamile kalmakta sıkıntı, tüylenmede ve kiloda artış bu sıkıntılarından bazılarını oluşturuyor. Uzmanlar, bu tabloya “Polikistik Over Sendromu” (PCOS) adını veriyor… Polikistik Over, “Çok sayıda kist içeren yumurtalık” anlamına geliyor. Polikistik Over Sendromu da, üreme çağında olan bir kadında, her ay düzenli olarak gerçekleşmesi gereken yumurtlama işlevinin aksaması demek.
Kısırlık, tüylenme, kilo artışı….
PCOS’den şüphelenilmesini gerektirecek en önemli belirtiyi, regl düzensizliği oluşturuyor. Bu sendromun etkisi altında kalan kadınlar, genellikle yılda ancak 6 kez veya daha az regl görüyorlar. Bunun sonucunda oluşan kısırlık ise, PCOS’nin bir başka belirtisini oluşturuyor. Sendromun bir diğer önemli belirtisi de, tüylenmede görülen artış. Hastaların yumurtalıklarından fazla miktarda testosteron, yani erkeklik hormonu üretilmesine bağlı olarak gelişen tüylenme; yüz bölgelerinde, göğüsler arasında, göğüs uçlarında ve göbekte ortaya çıkabiliyor. Ciltte yağlanma, sivilce oluşumu ve kilo artışı da, bu sendromun etkisi altında kalan kadınlarda sıkça görülüyor.
Diyabet ve kalp krizi kapıda!
PCOS’yi, sadece regl düzensizliğiyle giden ve kısırlığa yol açan bir hormonal bozukluk olarak görmemek gerekiyor. Çünkü bu sendrom uzun dönemde; diyabet, yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları gibi ciddi sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor. Uzmanlara göre; PCOS’li hastaların vücutlarında, kan şeker seviyesi düzenleyen insülin hormonuna karşı bir direnç oluşuyor. İnsülin pankreastan salınan bir hormon ve hücrelerin glukozu kullanmalarını sağlıyor. PCOS’de hücrelerde insüline karşı bir direnç oluştuğu için pankreas daha fazla insülin salgılamak zorunda kalıyor. Bu yüksek dozda insülin de yumurtalıkları etkileyerek, yumurtlamayı engelliyor. İşte, tüm bu nedenlerden dolayı, bu hastalarda diyabet ve gizli diyabet hastalığına yakalanma riski artıyor. Yapılan araştırmalara göre, PCOS’li hastaların yüzde 30’unda gizli diyabet, yüzde 8-10’unda ise aşikar diyabet hastalığı mevcut. Araştırmalar aynı zamanda, PCOS’li durumlarda, kalp hastalıklarına yakalanma riskinin yaklaşık yüzde 50 oranında seyrettiğine dikkat çekiyor.