|
İnsanlar çeşitli nedenlerle psikolojik yardıma başvururlar. Bazıları yaşadıkları travmatik bir olay yada krizden sonra (ailede birisinin ölümü, boşanma, tecavüz, iş kaybı gibi) bazıları ise belli bir konuyu çözüme ulaştırabilmek için yardım ararlar (daha tatmin edici bir iş bulmak, zor bir çocuğun yetiştirilmesi, evde ki ergen çocukların sorunları ile başetmek, çocukluktan yetişkinliğe geçiş, ilişkilerde yaşanan problemler, hayatın maddi ve manevi sorunlarına karşı mücadele etme gibi pek çok yaşam içinde ki problemi kapsar). Bazıları da depresyon, yeme bozuklukları yada panik ataklar gibi süre giden psikolojik sorunların iyileştirilmesi için yardım isterler.
Pek çok insan aynı zamanda daha belirsiz sorunlar içinde psikologa başvurabilirler. Örneğin kriz üstüne kriz yaşıyor olabilir, birlikte oldukları insanlarla yada arkadaşları ile fırtınalı ve tatminsiz ilişkiler yaşıyor olabilir yada iş hayatları aşırı derecede yorucu ve zarar verici olabilir. İnsanlar terapiye gelirler çünkü yaşamları istedikleri gibi değildir ve genel olarak mutsuz hissederler. Bu kişilerin büyük çoğunluğu kişilik bozuklukları yaşarlar fakat terapiye gitmedikleri sürece durumu farketmezler.
Kişilik insanın alışkanlığa dönüşmüş, yapısına oturmuş, sürekliliği olan davranışların tümüne verilen isimdir. Diğer insanlar ve kendisi hakkında geliştirdiği inançlar, düşünceler, dünyayı nasıl algıladığı, çevresine ve kendisine yönelik bakış açısı, alışkanlıkları, duyguları ve davranışları bireyin kişiliğini oluşturur.
Birey çevresindeki olaylara yada yaşam koşullarına sağlıklı tepkiler veremediği zaman kişilik bozuklukları ortaya çıkar. Bu tür rahatsızlıklar genelde bireyin davranışlarında, duygularında, düşünme şeklinde ve ilişkilerinde gözlemlenebilir. Sorunlar değişik şekillerde ortaya çıkabilir, örneğin kişi özel ilişkilerini devam ettirmekte sürekli sorun yaşıyorsa, bir işte tutunamıyorsa yada kariyerini geliştirmekte zorluk yaşıyorsa kişilik problemleri olma ihtimaline bakmak gerekir. Çoğunlukla kişilik bozukluğundan kaynaklanan sorunlar ergenlik çağının sonunda ve yetişkinliğin başlarında aşırı stress ve zorlanma ile başlar. Kişi sonraki yaşamında bu sorunları sürekli ve uzun vadeli olarak yaşar.
Kişilik bozukluğunu belirleyen semptomlar normal karakter özelliklerinin biraz daha abartılı şekilde yaşanması olduğundan bu hastalıkları teşhis etmek her zaman kolay değildir. Çoğu kez diğer psikiyatrik hastalıklar ve duygusal bozukluklar karışır ve teşhis konulmasını daha da zorlaştırır. Genelde suçluların, alkoliklerin, uyuşturucu kullanıcıların yüzde 70’inde bu rahatsızlık mevcuttur. Kişilik problemi olan insanların suç işleme, intihar etme, kaza geçirme ve hastanelerin aciline gitme ihtimalleri normal insanlardan daha yüksektir. En yaygın kişilik bozuklukları: Histerionik, Antisosyal, Borderline, Obsesif-kompulsif ve pasif-agresif kişilik bozukluklarıdır.
Kişilik bozuklukluklarının temelinde bu hastalığa sahip olan insanların rahatsızlıklarını farketmemeleri yatar. Aksine kişi daha çok kendisini koşulların kurbanı olarak görme eğilimindedir. Herhangi bir kişilik bozukluğuna sahipseniz, insanların sizi haksız yere suçladığını, eleştirdiğini ve reddettiklerini düşünüyor olmanız yüksek bir ihtimaldir. Daha önemlisi kendinizi açıklanamayan bir şekilde tatmin olmamış, mutsuz, huzursuz, doymamış hissedersiniz. Bütün bunları yaşarken, normal bir insan olarak yaşamınızı sürdürebildiğiniz için sizin ve çevrenizdekilerin aklına profesyonel bir yardım alabileceğiniz ve hayat kalitenizi yükseltebileceğiniz fikri gelmez.
Kişilik Bozukluğu Çeşitleri
Tespit edilmiş pek çok kişilik bozukluğu mevcuttur, her birinin kendine özgü davranış şekilleri ve belirtileri vardır. Pek çoğu 3 kategori altında toplanabilir:
- Grup A: Garip yada aykırı davranışlar
- Grup B: Dramatik, duygusal yada düzensiz tavırlar
- Grup C: Endişe yada korku dolu tavırlar
Belirlenmiş pek çok kişilik bozukluğu olduğu için burada sadece çok yaygın olanlar özetlenmiştir.
Grup A:
- Şizoid Kişilik Bozukluğu
Şizoid kişiler içe dönük, toplumdan soyutlanmış, yalnız, duygusal olarak soğuk ve mesafeli kişilerdir. Çoğunlukla kendi duygu ve düşünceleri içine gömülürler ve başkaları ile yakınlaşmaktan çekinirler.
- Paranoid Kişilik Bozukluğu
Bu hastalık ile ilgili en önemli özellik kişinin başka insanların davranışlarını tehdit edici yada aşağılayıcı görmesidir. Paranoid kişiliği olan insanlar çevrelerine karşı güvensiz, affetmeyen, öfke dolu yada agresif kişilerdir çünkü çevrelerindeki insanları sadakatsiz, vefasız, hor gören yada yalancı olarak algılarlar. Bu kişiler kıskanç, sürekli savunmada, People with paranoid personality disorder are untrusting, unforgiving, and prone to angry or aggressive outbursts without justification because they perceive others as unfaithful, disloyal, condescending or deceitful. This type of person may also be jealous, guarded, sır saklayan ve entrikacı olabilirler, başkalarına soğuk yada aşırı derecede ciddi görünebilirler.
- Şizotipal Kişilik Bozukluğu
Bu hastalık en iyi ‘garip davranışlar ve düşünce yapısı’ olarak tanımlanabilir Şizotipal kişiler alışılmışın dışında tuhaf şekillerde giyinirler, konuşurlar ve davranırlar. Bu kişiler başkaları ile ilişki kurmakta zorlanırlar ve sosyal toplantılarda aşırı rahatsızlık yaşarlar. Konuşma sırasında anlamsız tepkiler verebilir, hiç tepki vermeyebilir yada kendi kendilerine konuşabilirler. Aynı zamanda geleceği gördüklerini yada başka insanların zihinlerini okuduklarını iddia ederek gizli güçleri olduğuna inanırlar.
Grup B:
- Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Bu gruba giren insanlar genelde sosyal kuralları umursamazlar ve kafalarında ki karışıklığı davranışları ile yansıtırlar. Bu kişiler değişken, sorumsuz ve duyarsız insanlardır. Tipik olarak antisosyal kişiler kanunları çiğner, saldırgan tavırlar sergiler, sorumsuz ve düşmanca hareket ederler. Başka insanların duygularına yada düşüncelerine saygı göstermezler ve davranışlarının diğer insanlara olan etkilerini umursamazlar. Madde bağımlılığı riski yüksektir çünkü sıkıntılarını, gerginliklerini ve bunalımlarını aşmada yardımcı olur.
- Borderline Kişilik Bozukluğu
Bu hastalığa sahip kişiler özel ilişkilerinde, davranışlarında, duygularında ve kendileri hakkında ki düşüncelerinde aşırı derecede dengesiz kişilerdir. Ruh halinde ani ve aşırı değişim, fırtınalı ilişkiler, kendine güven duygusunda iniş çıkışlar, önceden kestirilemeyen ve kendine zarar vermeye yönelik davranışlar bu hastalığın en önemli özellikleridir. Bu kişiler genelde kendi kimliklerini belirlemekte büyük sorun yaşarlar. Dünyayı aşırı uçlarda algılarlar; örneğin insanları ya “Hep iyi” yada “Hep kötü” olarak ayırırlar. Borderline kişi bir insana karşı çok yoğun bir bağımlılık geliştirebilir fakat en ufak bir problem ile karşılaştığında kişiye karşı duyduğu aşırı sevgi, nefrete dönüşebilir.
Bu hastalığın en önemli özelliklerinden biri terkedilme korkusudur. Bu korku öylesine üst boyuttadır ki, karşısında ki kişiye aşırı derecede bağımlılık geliştirebilir. Kendine zarar verme yada intihara teşebbüs etme gibi davranışlar ilgi çekmek yada başkalarını manipüle etmek için kullanılabilir. Ani ve değişken tavırlar, kronik bıkkınlık hissi, boşluk duygusu ve zaman zaman gelip giden sinir krizleri bu hastalığın diğer belirtileri arasındadır.
- Narsistik Kişilik Bozukluğu
Bu hastalığa sahip kişiler kendilerini aşırı derecede beğenirler ve önemlerini abartırlar. Zihinlerinde sürekli olarak limitsiz başarı, güç ve güzelliğe dair hayaller kurarlar. Her zaman dikkati üzerlerine çekmek ve ilginin odağı olmak isterler. Bu kişiler özellikle başarısızlığa karşı aşırı derecede hassastır ve büyük stress yaşarlar. Kendini aşırı derecede beğenmekten, aşırı derecede güvensizliğe doğru duygularında ani değişimler yaşayabilirler. Bu kişiler genelde başka insanları kendi çıkarları için kullanmaya çalışırlar.
- Histerionik Kişilik Bozukluğu
Bu kişiler her zaman ilginin merkezi olmaya çalışırlar ve bu uğurda tiyatro oynamaya meyillidirler. En ufak sorunları bile aşırı derecede dramatize ederler ve duygularında aşırı değişimler yaşarlar. Sıradan yaşam koşullarında çabuk sıkılırlar ve yeni olaylar peşinde koşarak heyecan ararlar. İnsanlar ile ilişkilerinde çok çabuk arkadaşlık kurarlar, fakat çoğunlukla bu ilişkiler yüzeyseldir ve amaç Histerionik kişinin ilgisini ve sevgisini kazanmasıdır.
Grup C:
- Çekingen Kişilik Bozukluğu
Bu kişiler genelde reddedilmeye karşı aşırı derecede duyarlıdır ve kendisinden hoşlanacaklarından yüzde yüz emin olmadıkça başkaları ile ilişkiye girmekten çekinirler. Sosyal ortamlarda aşırı derecede rahatsızlık, ürkeklik, kritize edilmekten korkmak ve insanlarla birlikte olmayı gerektiren sosyal aktivitelerden kaçınmak bu hastalığın temel özellikleri arasında sayılabilir. Başkalarının gözünde küçük düşmekten, aptalca bir söz sarfetmekten, hata yapmaktan ve başkalarının önünde kızarıp ağlamaktan korkarlar. Başkalarının kendilerini onaylamayan tavırları karşısında büyük stres yaşarlar. Bu insanlar, aile çevresi dışında yakın hiç bir arkadaşa sahip olmayabilir (her ne kadar isteseler ve başarısızlıkları için kendilerini suçlasalar bile).
- Bağımlı Kişilik Bozukluğu
Bu kişiler başka insanlara bağımlı hale gelerek kendileri adına karar vermelerini beklerler. Sürekli olarak birileri tarafından yönlendirilmek, onaylanmak ihtiyacındadırlar. Kritize edildiklerinde yada onaylanmadıklarında aşırı derecede mutsuz olurlar. Yalnız kalmaktan korkarlar ve bir ilişkileri bittiğinde kahrolurlar, çaresiz ve mutsuz hissederler. Tipik olarak kendilerine hiç güven duymazlar ve çok ender olarak kendi başlarına bir projeye başlayabilir yada bağımsızca bir iş başarabilir.
- Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu
Bu kişiler Compulsive personalities are özenli ve tutkulu insanlardır fakat mükemmelliğe ulaşmak için çabalarlar. Asla kendi başarılarından memnun olmazlar ve her seferinde daha fazla sorumluluk üstlenirler. Bu insanlar güvenilir, düzenli ve sistematiktirler ama aşırı katı yapıları değişen ortamlara uyum sağlamalarını imkansız hale getirir. Genelde aşırı derecede dikkatlidirler öyle ki bir olayın her noktasını dikkatle ölçer ve her detaya dikkat ederler. Bu onların karar vermelerini ve işi bitirmelerini oldukça zorlaştırır.
Duyguları aşırı derecede kontrol altında olmadığında dünya belirsiz bir yer olur yada başkalarına güvenmek zorunda kalırlar ki bu durumda kendilerini çaresiz ve soyutlanmış hissederler.
Grup Belirsizler:
- Pasif-agresif kişilik bozukluğu
Bu üç kategoriye dahil edilemeyen ama kişilik bozukluğu olarak tanımlanan davranış bozuklukları ayrı bir kategoride tutulur. Pasif-agresif kişilik bozukluğu bu gruba girer ve genelde negatif yaklaşım, ilişkilerde pasif direnç olarak kendini gösteriri.
Profesyonel Yardım
Bu davranışlar aşırıya kaçtığında, zaman içinde sürekli tekrarlandığında ve sağlıklı bir yaşam sürdürülmesine engel oluşturmaya başlandığında bir doktora başvurmak gerekli olabilir.
Tedavi
Çeşitli Kişilik Bozukluklarını tedavi etmek için farklı metodlar kullanılmaktadır; örneğin bireysel psikoterapi, grup terapisi yada aile terapisi gibi. Psikoterapi genelde bu kişilerin hastalıklarına yol açan yada etki eden bilinçaltında ki çatışmaları ortaya çıkarmaya çalışır. İkinci olarak davranışlarının başkaları üzerinde ki etkilerini görmeleri sağlanır. Davranışçı terapide doktor daha çok semptomları yok etmeye çalışır, örneğin ilişki kurmakta zorluk yaşamak, yada bireysel sorumluluğu üstlenmemek gibi. Bu durumlarda doktor hastalığın nereden kaynaklandığına yada bilinçaltında yatan nedenlere inmez, kişinin hızlı ve çabuk bir şekilde istediği gelişimi sağlamasına yoğunlaşır. Bazı semptomların giderilmesinde doktor ilaç tedavisi önerebilir… |