“Kimlikler lütfen!” denildiğinde ne yaparsınız? Çoğunuz nüfus kağıdı, ehliyet, paso gibi belgeleri gösterirsiniz. Bu tür belgelerle ortaya konulan kimliğiniz, sizin bir kişi olarak sahip olduğunuz özelliklerinizi, yani gerçek kimliğinizi ne ölçüde yansıtabilir? Buna göre psikolojide “kimlik” denilince ne anlaşılmalıdır? Öte yandan kimlik, yalnızca psikolojide ele alınan bir kavram mıdır? Kimlik kavramının toplumla ilişkisi var mıdır?
“Ben kimim?”, “Sen kimsin?” türünden sorulara önce adımızı, soyadımızı, annemizin ve babamızın adını, doğum yerinizi, nerede oturduğumuzu, mesleğimizi, ilgilerimizi, kişilik özelliklerimizi belirterek açıklık getirmeye çalışırız. Bu bilgiler de kimliğimizi tam olarak açıklamada yeterli değildir.
İnsanın kişiliğinin değişik yönleri vardır. Bazı özellikleri kişi kendisi de bilir. Örneğin; kişi kendisinin sevecen, duygulu, hoşgörülü vb. özelliklere sahip olup olmadığının az ya da çok farkındadır. Bazı özelliklerini de kişinin ilişki kurduğu diğer insanlar bilir. Örneğin; kişi soğuk, kendini beğenmiş, bilgiç, yardımsever, sempatik, kendine güvenli gibi ifadelerle nitelendirilir. Bu değerkendirmeler, kişilerin başkaları üzerinde bıraktıkları etkiye göre yapılır. Bazı özellikler ise kişinin ne kendisi tarafından ne de başkası tarafından fark edilir.
Kimlik başarılarda ve toplumla da ilişkilidir. Kimliğin bir yanı bireysel, diğer yanı toplumsaldır. Ayrıca kimlik, doğumla birlikte getirilen olmuş bitmiş bir özellik değildir; çocukluktan başlayıp yetişkinlik, olgunluk ve yaşlılığa dek uzanan bir sürecin ürünüdür.