Kilo ve Şeker Hastalığı (Diyabet)
Insüline bağımlı diabetiklerde vücut ağırlığı.
Vücut ağırlığı, insüline bağımlı diabetiklerin izlenmesinde önemli bir elemandır. Genel olarak, insüline bağımlı diabetiklerin kilosu fazla değildir.
Kilo kaybı sıklıkla kötü diabetik kontrole bağlıdır. Bu da dehidratasyon (glikozüriye sekonder poliüri) ve yağsız kütle ve yağ kütlesinin katabolizmasından sorumludur. Bu durum yetersiz arz ile artmış talep arasındaki dengesizliği yansıtır.
Tersine, kilo alınması sıklıkla hipoglisemiye sekonderdir. Hipoglisemi, insülin dozlarının azaltılmasına yol açmak yerine, hastanın yiyecek alımında artışa neden olur. Hipoglisemik epizodların sıklığını azaltmak için insülin tedavisi değiştirilmelidir (azaltılır ya da daha etkin bir biçimde bölünür). Hipoglisemik epizodlar olduğunda yemek alımını arttırmak yerine insülin dozlarını azaltmanın kesinlikle gerektiği, hastalara tekrar tekrar anlatılmalıdır.
İnsüline bağımlı olmayan diabetiklerde vücut ağırlığı.
İnsüline bağımlı olmayan diabetik hastaların dörtte üçünden fazlası şişmandır ve kiloları ideal kilodan en az % 20 fazladır. Bu hastaların kilo vermeleri şarttır.
Bu hedefe ulaşmak için diyet önerileri ve diyetetikler (bu terimlere bak.) düzenlenir.
Çok küçük bir kilo kaybı bile, korunması şartıyla, her zaman yararlıdır.
Bu teknik özellikle insulin-direncini araştırmak için ve çeşitli ilaçların insulin hassasiyetine etkisini ölçmek için yararlıdır.
Hiperglisemik klemp beta-hücrelerinin glükoz uyara-rına duyarlılığının in vivo araştırılmasına olanak tanır.
Bu “kare dalgalı” hiperglisemi insulin cevabının erken ve geç fazlarının bağımsız olarak değerlendirilmesini sağlar. Bu nedenle insulin yetmezliğinin derecesinin değerlendirilmesi için yararlıdır.