Kemoterapi meme kanseri hücrelerini yok ederek etki eder. Kanserli hücreler kontrolsüz ve düzensiz bir şekilde çoğalırlar. Kemoterapi ilaçları çoğalma sürecinin değişik dönemlerinde etkili olurlar . Her ilacın etkilediği dönem farklı olduğundan, çoğunlukla kombine yani birden fazla ilaç birlikte kullanılır.
Kemoterapi Nasıl Uygulanır
Çoğunlukla, meme kanseri cerrahisi sonrasında, eğer tümör 2 cm’ yi geçmişse veya koltuk altı lenf bezlerinde kanserli hücre bulunursa, vücudun başka yerlerinde de kanser olması şüphesi nedeniyle uygulanır. Bazen ameliyat öncesi tümörü küçültmek ve daha sınırlı cerrahiye olanak tanımak için kullanılır. Eğer radyoterapi uygulanacaksa, kemoterapi radyoterapiden önce yapılır.
Kemoterapi, tümör başka organlara yayıldığında; yani ileri evre göğüs kanserinde de kullanılır. Burada amaç; hastalığın seyrini yavaşlatmak ve hastanın ağrı gibi şikâyetlerini azaltmak; yani yaşam kalitesini artırmaktır.
Her meme kanserli hasta standart modellere uymadığından, kemoterapi kararını vermek zor olabilir. Böyle durumlarda, zarar-fayda analizini iyi yapmalı ve karar; doktor, hasta ve hasta yakınlarıyla birlikte verilmelidir.
Kemoterapinin Veriliş Süresi
Genellikle 2-4 hafta aralarla, yaklaşık 4 ila 6 kür yapılır. Tedavi şeması; meme kanserinin tipi ve evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve kullanılan ilaçlara göre oluşturulur. Kemoterapinin aralıklarla yapılma nedeni; oluşabilecek yan etkilerin geçmesine zaman tanımaktır. Tedavi genellikle günü birlik yapılır; yani hastanede kalmayı gerektirmez.
Kemoterapinin Verilme Yolları
Meme kanseri tedavisinde kemoterapi ilaçları damar yoluyla veya ağız yoluyla verilir. Damar yoluyla kemoterapi uygulamak için; genellikle el sırtında veya kolda uygun bir damar bulunarak, buraya kanül (plastik iğne) yerleştirilir. İlaç sulandırılarak doğrudan veya serum içinde yavaş yavaş verilir. Genelde kalıcı bir damar yolu tercih edilir (port, kateter). Bu şekilde hem ilacı büyük damarlara verme olanağı olur hem de her seferinde damar yolu açma işlemiyle hasta rahatsız edilmez.
Kemoterapinin Yan Etkileri
Kemoterapi çabuk çoğalan kanserli hücreleri hedef alır, ancak bir miktar normal hücreleri de etkiler. Bu şekilde yan etkiler oluşur .Normal hücreler kendilerini yenileyebildikleri için yan etkiler genellikle geçicidir.
Kemoterapi yan etkileri kişiden kişiye değişir. Kimi çok az etkilenirken kimi daha fazla etkilenebilir.
-Bulantı Kusma: Tedaviden hemen sonra veya birkaç saat sonra başlayabilir. Birkaç saat bazen de birkaç gün sürebilir. Bulantı kesici ilaçlar faydalı olur, tamamlayıcı tedaviler de (telkin, hipnoz, aroma terapi gibi) faydalı olabilir.
-Ağız içi yaralar: Tedavi süresince ağız temizliği önemlidir. Bu nedenle tedavi öncesi, diş ve damak problemleri varsa giderilmesi gerekir. Yumuşatıcı ağız gargaraları ve ağız içi kremleri fayda sağlar.
-Kemik iliğinin çalışmaması: Alyuvar,akyuvar gibi kan hücreleri kemik iliğinde yapılırlar, yaşlanan hücrelerin yerini yenileri alır. Kemoterapi kemik iliğini baskılayarak, hücre üretimini azaltabilir, böyle durumlarda kanda alyuvar,akyuvar ve pıhtılaşma hücreleri (trombosit) azalır. Bu nedenle her tedavi öncesi kan sayımına bakılır, eğer kan düşükse tedavi biraz ertelenir. Vücut kısa bir süre de azalan hücreleri yerine koyacaktır.
-Saç Dökülmesi: Genellikle tedavinin 2 veya 3. Haftasında başlar bazen kaşlar ve vücut tüyleri de dökülür. Tüm saçlar ve tüyler tedavi bittikten sonra yeniden çıkarlar. Hastanın psikolojisini en çok etkileyen durumlardan biridir. Hasta bu durumu bilir ve hazırlıklı olursa daha kolay baş edebilir.
-Yorgunluk: Tedavi süresince ve bazen tedaviyi takip eden birkaç ayda yorgunluk hissi olur. Özellikle kan sayımının düştüğü dönemlerde yorgunluk artar. Bu dönemde yorgunluğu kabullenip dinlenmek önemlidir. Özellikle çalışan hastalar işlerine devam etmek için ısrarcı olabilirler ancak bu doğru bir tutum olmaz. Yorgunluk hissedildiğinde mutlaka dinlenmek gerekir.
-İshal: Bazen ishal ortaya çıkabilir. İlaç tedavisi faydalı olur.
-İdrar yolları şikayetleri: Kemoterapi ilaçları, idrar yollarına ve özellikle mesanenin iç katmanına zarar verebilir ve idrar yaparken yanma ve ağrıya neden olabilir. Tedavi süresince bol su içmek önemlidir. Şikayetleri zamanında doktorla paylaşmak gerekir.
-Mensturasyon (adet) problemleri: Bazen genç kadınlarda adetler aksayabilir veya tamamen kesilebilir. 40 yaş üstü kadınlarda adetler tekrar dönmeyebilir yani erken menapoz olur. Daha genç yaşlarda adetler tekrar düzene girer. Kemoterapi esnasında ve sonrasında, doğurganlık tamamen kaybedilebilir. Bu nedenle, tedavi sonrası çocuk isteği varsa tedavi planlanırken bu istek göz önüne alınmalıdır.
-Psikolojik Problemler: Kemoterapinin yan etkileri ve ileri kanserlerde uygulandığı inancı hastanın moralini bozar ve onda korku ve tedirginlik yaratır. Hasta korku ve endişe içinde olursa yan etkilerden daha fazla etkilenir.
Bu dönemde hastanın, duygularını mutlaka paylaşması gerekir. Profesyonel yardım almak ve bazen daha önce kemoterapi almış kişilerle konuşmak hastayı çok rahatlatır. Bu şekilde hasta kemoterapinin erken evre kanserlerde de uygulandığını ve yan etkilerle kolaylıkla savaşabileceğini öğrenir. Hasta yakınlarının desteği de çok önemlidir ve onları da bu konularda eğitmek gerekir.