Doğum Yolu: Kemik Pelvis
Kemik pelvis os pubis, os ischii ve os ilium’un birleşmesi ile oluşan sağ-sol iki kemik yapıdan (os coxae) meydana gelir. Bu kemikler pelvis boşluğunun iki yanını sınırlar. Kemik pelvis, önde pubis simfizi, arkada sakrumla birleşir. Pelvis boşluğunun şekli temelde bir silindire benzetilebilir; ancak doğum kanalı aşağı ucunda yaklaşık 90°’lik bir açıyla öne doğru dönerek sagittal plandan bakıldığında ‘J ‘ ya da ‘ L’ harfi şeklini alır
Jinekoid ya da tipik kadın pelvisi kadınların yaklaşık % 40’ında bulunmaktadır (36). Aşağıda söz edilecek olan diğer tiplerin aksine bu tip pelviste, pelvis boşluğunun yuvarlak görünümü, yumuşak kavisleri ve kemik çıkıntıların daha az belirgin oluşu göze çarpmaktadır. Pelvis girimine üstten bakıldığında, pro-montoryumun oluşturduğu hafif bir çıkıntı dışında kenarların dairesel olduğu görülür. Beş sakral vertebranm birleşmesi ile oluşan sakrum kemiği aşağıya doğru, açıklığı öne bakan bir kavis çizer. Pelvisin yan duvarlan önden arkaya doğru, pubik, iskiyal ve ili-yak kemiklerce oluşturulur. Sakrum kavsi de pelvisin yan duvarlan ile bir devamlılık gösterir. Pelvis yan duvarları ayrıca büyük siyatik çentiği (incisura ischiadica majör) de içerir. Bu yapı kadınlarda geniş ve sığdır; böylece bebeğin başı, öne doğru açılan doğum kanalına daha kolay uyum sağlar. Pelvis çıkımı romboid şekillidir. Başka bir deyişle farklı planlardaki iki üçgenin ortada bir kenarla birleşmesi gibidir. Pelvis çı-kımınm sınırlannı iki sakro-tuberal ligaman ve pubik ramuslar oluşturur. Tipik bir kadın pelvisindeki sub-pubik açı android pelvistekinden farklı olarak daha geniştir.
Android pelvis kadınların yaklaşık %30-35’inde bulunur. Bu tip pelvisin giriminde promontoryum çıkıntısı daha belirgindir, ayrıca yan duvarlar pelvisin önünde daha dar bir açıyla birleşerek kalp şeklim alır. Bu durumda bebeğin başı pelvise, sagittal sutura oblik çaplardan birine gelecek şekilde angaje olur. Oksiput da çoğu kez posterior pozisyondadır. Sakrum görece düzleşmiş olup buna bir de spina iskiyadikaların belirginleşmesi eklenince fetal başın oksiput-anterior pozisyona dönmesi engellenir.
Antropoid pelviste ise, girimdeki antero-posterior çap transvers çaptan daha geniş olduğu için pelvis girimi oval şekildedir. Sakrum altı vertebradan oluştuğundan pelvis genellikle diğer tiplerden daha derindir. Bu tip pelvis kadınların yaklaşık % 15-20′ sinde bulunur. Subpubik açı daha dar olup spina iskiyadikalar belirgindir; ancak büyük siyatik çentik geniştir. Bu tip pelvis oksiput-posterior pozisyon için uygun olup bebek sıklıkla yüzü yukarı bakacak şekilde doğar
Pelvis Tabanı
Pelvis tabanının şekli ve yapısı, alt kısmı öne doğru açılanan pelvis boşluğunda fetus başının inmesinde önemli bir rol oynar.
Yelpaze şeklinde bir kas pubik, iskiyal ve iliyak kemiklere yapışarak pelvis duvarlarından ortaya doğru ilerler ve ortada bir rafe dikiş oluşturur. Levator ani adını alan bu kas üç bölümden oluşur: puborektal, pu-bokoksigeal ve iliokoksigeal. Bu kas dizilimi arkada koksigeus kası ve piriform kasın bir bölümü ile birleşerek pelvik diyaframı oluşturur. Kadın pelvisinin tabanı diyaframın fonksiyonunu zayıflatan üç orifis (delik) içermektedir. Pelvik diyafram, perinenin tüm yüzeysel ve derin kasları ile m. levator anilerin birleştiği yer olan perineal cisim tarafından desteklenmektedir. Böylece diyaframın yapısı güçlenir ve vajina ile rektum desteklenmiş olur. Pelvik diyaframda gözlenen bu konverjans, pelvis tabanının basit bir kas tabakasından ziyade, yukarıda da belirtildiği gibi doğum kanalının alt kısmının öne doğru açılanmasını sağlayan oluk şeklinde bir yapı haline gelmesine katkıda bulunur
Doğum Objesi: Çocuk
Travayın mekanik yükünü karşılayabilmek için term-deki bir bebeğin başı oldukça esnek yapılardan oluşur. Bunlar henüz kaynamamış suturalar ile fontanellerdir. Bu yapıların hareket etme kapasitesi sınırlı olmakla birlikte prezente olan çaplarda önemli değişikliklere yol açabilmektedir. Fetal baştaki en kısa çap verteksin oksipito-anterior pozisyonda prezente olduğu su-boksipitobregmatik çaptır (ortalama 9.5 cm’ dir). Ok-sipito-posterior pozisyonda ise önde gelen çap ok-sipitofrontal ya da suboksipitofrontal çaptır (11.75 cm ve 11 cm). Bununla birlikte, alın gelişlerinde önde gelen çap oksipitomental olup (ortalama 13 cm), bu durumda genellikle travayın ilerlemesi mümkün olmaz.
Fetusun, özellikle de fetal başın fleksiyonda olması pelvis ile olan mekanik ilişkiyi olumlu yönde etkiler. Etkili uterus kontraksiyonları ile pelvik diyaframın oluk şeklinde yapılanması fetal başta oluşan pozisyon bozukluklarının çoğunu düzeltmektedir. Bu pozisyon bozukluklarının başında yetersiz fleksiyon ya da oksipito-posterior pozisyonu gelmektedir.
Travay sırasında pelvis boşluğu vajinayı genişleten fetal baş ile doldurulur; rektum kompresyona uğrar. Ayrıca uterus alt segmentine komşu olan mesane de bası altında kalır.