Yeditepe Üniversitesi Göz Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. M. Levent Alimgil, katarakt ameliyatlarına karar verirken kişinin yaşam tarzını dikkate aldıklarını belirterek ‘Eğer bir kişi görme duyusunu sadece temel yaşamsal fonksiyonları için kullanıyorsa, o kişi az gördüğünün bile farkında olmayabiliyor. Tersi durumda ise bir insan çok düşük bir görme kaybını yaşam kalitesinde düşme olarak algılayıp katarakt ameliyatına gerek duyabiliyor’ diyor. Halk arasında ‘göze perde inmesi’ olarak tanımlanan katarakt, orta yaş sonrası kişilerin yarısına yakınında görülüyor. Prof. Dr. Alimgil, kataraktı ‘Gözün içinde yer alan lensin şeffaflığını kaybetmesi’ olarak tanımlayarak, kataraktın farklı oluş nedenleri olduğunu şöyle belirtiyor:
YAŞA BAĞLI KATARAKT
‘En sık rastlanan katarakt tipi yaşa bağlı oluşan tipidir. Yaş ilerledikçe gözün içindeki lens şeffaflığını kaybeder. Göze dışarıdan gelen ışığın net bir mercekten geçmesiyle bulanık bir mercekten geçmesi önemli bir görme farkı yaratır. Bu durumda kişi önce bulanık görür sonra da görme sorunu günlük hayatını etkilemeye başlar. Yaşa bağlı katarakt dışında üveit atakları, travmalar, kontrolsüz ve düzensiz alınan kortizon ilaçları, diyabet, tiroid gibi metabolizma hastalıkları da göz merceğinin kesifleşmesine yani katarakta neden olabiliyor. Kataraktın iki gözde birden görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Alimgil, katarakt ameliyatında kişinin günlük yaşam tarzına bakarak karar verilmesi gerektiğini belirtiyor.