Karaciğer anjiyosu nasıl yapılır?

Anjiyo genellikle kalp damarlarının görüntülenmesi için kullanılan bir yöntemdir. Kasıktan, koldan veya boyundan damara giren kameralı bir aletle damarların büyüklüğü, çapı, daralma olup olmadığı, daralmışsa ne kadar daraldığı, darlığın nerede olduğu tespit edilir. Anjiyografi artık bir süredir karaciğer için de uygulanıyor. Özellikle karaciğer kanseri tedavisinde, yeni yöntemlerden biri olan “Radyoaktif Mikroküreler”, tümörlü dokuların yok edilmesinde kullanılıyor.  

Karaciğer kanserinde yeni umut olan işlem cerrahi şansı bulunmayan ve uygulanan tedavilere yanıt vermeyen birincil ve metastatik karaciğer tümörlerinde tercih ediliyor. Bu yöntem sayesinde, hastaların sağlam dokuları zarar görmüyor ve yaşam süreleri uzayabiliyor.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Uğur, kanser tedavisinde cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi olmak üzere 3 tedavi seçeneğinin bulunduğunu ancak tedavi başarısı yüksek olan cerrahinin her hastada uygulanamadığını anlattı.

Ameliyat olamayan hastalara ise radyoterapi veya kemoterapi tedavisi uygulanıyor. Ameliyat sonrasında da hastalara koruyucu olarak kemoterapi ve radyoterapi verilmektedir.

Bu uygulamaların tümör hücresini yok ederken normal organlara da zarar verdiği, kemik iliği, karaciğer ya da akciğer gibi hayati organlarda hasara neden olduğu için her zaman yapılmamaktadır.

Uğur, kanser tedavisinde artık normal dokuya zarar vermeden tümör hücresinin yok etmek üzere “Radyoaktif Mükrokürelerin” kullanıldığını kaydetti. Radyoaktif mikroküreleri, sihirli mermi gibi tümörü bulup, yok ederken normal dokuya çok az hasar veriyor.

Radyoaktif mükroküreler karaciğer kanserinde cerrahi şansı olmayan, diğer tedavi seçeneklerine dirençli ileri evre olan birincil karaciğer tümörlerinde başarıyla kullanılmaktadır” diye konuştu.

Prof. Dr. Ömer Uğur tedavi öncesinde hastalara anjiyo ile radyoaktif bir ilaç verilerek, ilacın tümördeki tutulumu, başka bir organa kaçak olup almadığı gözleniyor.

Tedavideki başarı şansı, önceden kesinleştiğinden, yöntem, diğer kanser tedavilerinden daha etkili olabiliyor. Tedavi aşamasında ilk olarak kasıktan anjiyo kateteriyle girilerek, karaciğerde tümörü besleyen damara ulaşılıyor.

Bu damarın içine bir saç telinin yarısı kadar olan ve radyoaktif boncuk denilen küçük radyoaktif mikroküreler yerleştiriliyor. Böylece, mikroküreler tümörün içine gizlenerek, tümöre içten radyasyon verip tümöru yok ediyor.

Hastalığın seyrine göre gerektiğinde uygulama yineleniyor. Uygulama bittikten sonra da gama kamera veya PET cihazı ile tekrar hasta incelenerek “Radyoaktif mermilerin” tümöre isabet edip etmediğine bakılıyor.

Prof. Dr. Uğur, radyoaktif mikrokürelerin, çocuklarda ve hamilelerde kullanılmadığını belirtti.