KAPLICADA ROMATİZMA HASTALIKLARI TEDAVİSİ
İnsanların yaklaşık % 25’i bu hastalıktan yakınırlar ve termal su özellikleri uygun olan kaplıcalar romatizmal hastalıklara iyi gelmektedir. Toplumdaki sıklıkları açısından yüzde 95 kadarını iltihabi olmayan romatizmal hastalıklar oluşturur. İltihabi romatizmal hastalıklar ise seyrek olmalarına karşın daha ciddi sakatlığa ve hatta hayati tehdide yol açabilirler. Romatizmal hastalıkların tedavisinde ilaçlardan fizik tedavi yöntemlerine, kaplıcalara kadar çok çeşitli tedavi biçimleri uygulanır.Kaplıcalar yüzyıllardır en sık kullanılan yöntemler arasında bulunmaktadır. Halen ülkemizde milyonlarca insan kaplıcalara romatizmal hastalıklarının tedavisi için gitmektedir. Kaplıcalarda uygulanan termomineral su dediğimiz sıcak mineralli sular ve çamurlar; sıcaklıkları, kaldırma kuvveti ve hidrostatik basıncı gibi mekanik ve kimyasal maddelerin yarattığı kimyasal etkileriyle romatizmal hastalıklarda ağrıyı azaltmakta, kas ve eklem dolaşımını artırmakta, fonksiyonlarında düzelme sağlamaktadır.Bu yerel ve hızlı etkileri dışında üç-dört haftalık kürler şeklinde uygulandığında hem bu etkiler altı ay ile bir yıl arasında sürmekte hem de insanların genel durumlarında bir iyilik hali ortaya çıkmaktadır. Hızlı ve genel etkileriyle kaplıcaların romatizmal hastalıkların önlenmesi, tedavisi ve rehabilitasyonunda ciddi bir yerleri vardır.Ülkemizde insanlar genellikle kaplıcalara kendileri karar verip giderler. Oysa romatizmal hastalıklar başta söylediğimiz gibi çok geniş bir hastalık grubudur ve tanı için mutlaka deneyimli bir hekim muayenesi ve gerekirse araştırmalar yapılmalıdır. Romatizma hastalarının sağlık sularından yararlanmaya doktor denetiminde gitmeleri gerekir. Aksi halde olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Nitekim kaplıcalara gidip kötü durumda dönen hastalara da rastlamaktayız. Özellikle iltihabi romatizmal hastalıklarda uygun zamanlama çok önemlidir. Hastalığın aktif olduğu dönemlerde ve kontrolsüz kaplıca tedavisi birçok sakınca doğurabilir.Romatizmadan muzdarip olan hastalar az mineral ihtiva eden, tuzlu ve kükürtlü, radyoaktif sulardan faydalanabilirler. Bu cins kaplıcaların adale kuvvetlendirici, iç salgı bezlerinin çalışmasını düzenleyici, kireç kaybını önleyici, iltihabı giderici ve kemik dokusunu güçlendirici tesirleri vardır. Romatizmal hastalıklarda kaplıca kürleri normal durumlarda üçer haftalıktır. Sabahları aç karnına 36ºC-38ºC sıcaklıkta yapılır. Doktor hastanın özelliğini göz önünde bulundurarak bu müddeti azaltıp çoğaltabilir.
Akut ve ateşli romatizmada, kaplıca tedavisi uygulanmaz. Kronik romatizmada ise; tuzlu, karbonatlı, sülfatlı, kükürtlü, radio-aktiviteli ve çamurlu sulardan faydalanılır.İltihaplı Romatizma (Artrit) : Ateş, mafsallarda ağrı, şişlik, kızarıklık ve hareket güçlüğü, halsizlik, iştahsızlık şeklinde kendisini belli eder. Kalbi ve sinir sistemini etkileyen çocuklarda ve yetişkinlerde görülen bir hastalıktır. Ateşli ve sükunetli devreleri vardır. Ateşli devrede kaplıca tedavisi yerine yatakta istirahat ve ilaç tedavisi uygulanır. İlaç tedavisi müsbet netice verip hasta ateşli devreyi atlattıktan sonra kaplıca destekleyici bir tedavi olarak tavsiye edilebilir. Bu durumda kaplıcanın şu faydaları görülecektir :Mafsallardaki ağrılar azalır.Ateş ve nabız normale döner.Halsizlik ve iştahsızlık sona erer, hasta kendisini daha zinde hisseder.Kansızlık ve kanda görülen romatizmal bulgular ortadan kalkar.Yeni nöbetler engellenmiş olur.
Romatizma (Artrit) : Ateş, mafsallarda ağrı, şişlik, kızarıklık ve hareket güçlüğü, halsizlik, iştahsızlık şeklinde kendisini belli eder. Kalbi ve sinir sistemini etkileyen; çocuklarda ve yetişkinlerde görülen bir hastalıktır. Ateşli ve sükunetli devreleri vardır. Ateşli devrede kaplıca tedavisi yerine yatakta istirahat ve ilaç tedavisi uygulanır. İlaç tedavisi müsbet netice verip hasta ateşli devreyi atlattıktan sonra kaplıca destekleyici bir tedavi olarak tavsiye edilebilir. Bu durumda kaplıcanın şu faydaları görülecektir: Mafsallardaki ağrılar azalır. Ateş ve nabız normale döner. Halsizlik ve iştahsızlık sona erer; hasta kendisini daha zinde hisseder. Kansızlık ve kanda görülen romatizmal bulgular ortadan kalkar. Yeni nöbetler engellenmiş olur.
Yaşlılık Romatizması (Osteoartrit) : Genellikle elli yaşın üzerindeki erkeklerde görülür. Geçmişte hastalanmış veya kaza geçirmiş eklemleri tutar. Eklemler şişer ve hareket sırasında çok ağrı verir. Parmak kemiklerinin uç eklemlerine yakın yerlerde kemik büyümesi görülebilir. Ağırlık taşıyan eklemler, hareket sırasında gıcırtılı bir ses çıkarır. Hastalık ilerlemiş ise; istirahat, fizikoterapi ve ortopedik müdahaleden sonra ancak kaplıca tedavisi uygulanabilir.
Bir Hastalık Sonrasında Ortaya Çıkan Romatizma (Romatoit Artrit) : Genellikle, yirmi-kırk yaş arası kadınlarda görülür. Sebebi tam bilinmemekle beraber, iltihabi bir kadın hastalığından sonra ortaya çıktığı için bir çeşit bağışıklık reaksiyonu olduğu sanılmaktadır. El ve ayakların ufak eklemlerinde, altçene kemiğinin kafatasına birleştiği yerde, köprücük ve göğüs kemiği eklemlerinde ağrı ile birlikte şişlikler görülür. Hastalığın ilerlemesini beklemeden bir doktora müracaat edilirse, kaplıca tedavisi çok iyi neticeler verecektir.
Doku Harabiyeti ile Neticelenen Romatizmalar (Fibrozit) : Mafsal ağrıları ve tutuklukları ile birlikte erkeklerde damar sertliği, kadınlarda şişmanlama eğilimi görülür. Eklem yerlerindeki bağ doku iltihaplanma sonucu yıkıma uğrar ve tutukluklara sebep olur. İlerlemesi halinde hastada iştahsızlık, hareketsizlik ve beslenme bozuklukları görülür. Zaman zaman vücut ateşinde yükselmeler olur. Kaplıca tedavisinin iyi neticeler verdiği gözlenmiştir.
Ameliyat Sonrası Ortaya çıkan Eklem Tutuklukları : Çeşitli iş kazaları sırasında, hareket sistemlerinde meydana gelen kırık, çıkık ve ezilmelerin bazan ameliyatla tedavisi gerekmektedir. Ameliyat sonrasında cerrahi müdahale gören eklem yerlerinde ağrılar ortaya çıkabilir. Bu ağrılar için de kaplıca tedavisi çok iyi neticeler vermektedir.
Uyarı : Kemik tümörü olduğu teşhis edilen hastalar kesinlikle kaplıcaya gidemezler. Ayrıca, romatizma ile ilgisi olmayan, mikrobik kemik ve mafsal hastalıklarında da kaplıca tedavisi uygulanmamalıdır.Romatizmadan muzdarip olan hastalar az mineral ihtiva eden, tuzlu ve kükürtlü, radyoaktif sulardan faydalanabilirler. Bu cins kaplıcaların adale kuvvetlendirici, iç salgı bezlerinin çalışmasını düzenleyici, kireç kaybını önleyici, iltihabı giderici ve kemik dokusunu güçlendirici etkileri vardır.Yaşlılarda özellikle bazı konulara dikkat edilmesi gerekiyor. Yaşlılardaki bir takım komplitif sorunların gözönünde tutulması gerekiyor. Yaşlılarda vücudun yanıt verebilme yeteneğinin gözönünde tutulması gerekiyor. Kemik kırılganlığının fazla olması gibi. Yani bir dizi faktörün yaşlılardaki kaplıca tedavisinde gözönünde tutulması gerekiyor.
Uyarı : Her kaplıcanın özelliğine göre bir faydalanma biçimi vardır. Kiminin suyu içilirken kimi ile banyo yapılır, bir diğerinin çamur veya buharından yararlanılır. Doktora danışmadan, kulaktan dolma bilgi ile kaplıcaya gitmemek gerekir. Hangi kaplıcanın hastalığınıza iyi geleceğine, ne kadar müddetle faydalanacağınıza ancak doktor karar vermelidir. Günde kaç defa, ne zaman ve ne miktarda kür uygulanacağı yine doktor tarafından tavsiye edilmiş olmalıdır.
kaynak :http://afacantermalotel.tripod.com/hastalik/romatizma.htm
Not : Kaplıca Yönetmeliğine göre T.C. sağlık Bakanlığından Kaplıca İşletme İzni Alanların listesi illere göre düzenlenmiş ve bu tesislerde hangi hastalıkların tedavi olabileceği (Endikasyonu) belirtilmiştir. Sağlık Bakanlığından ruhsatlı tesisler ile bu tesislerde hangi hastalıkların tedavi edilebileceği hakkında bilgi almak için lütfen sağdaki İlleri tıklayınız. Örneğin Çanakkale İlindeki Ruhsatlı Kaplıca Tesisleri ve bu tesislerde tedavi edilebilecek hastalıklar hakkında bilgi almak için “Çanakkale Kaplıca Tesisleri “ni tıklayınız.