Uzmanlar, kanserden korunmak için 6 pratik adımı sıraladı. Buna göre, beslenmede bitkisel ürünler, sebze ve meyvenin tercih edilmesi, kilonun korunması, aktif yaşam sürülmesi öneriliyor.
ŞALGAM, KABAK, HAVUÇ, DOMATES
Uzmanlara göre, kansere karşı atılacak ikinci adım, “bol sebze ve meyve tüketmek…” Yıl boyunca her gün 400-800 gram veya 5 veya daha fazla porsiyon çeşitli sebze ve meyve yenmesi gerekiyor. Bilimsel veriler, sebze ve meyveden zengin diyet seçiminin kanser riskini yüzde 20 oranında azalttığını gösteriyor. Özellikle yeşil yapraklı bitkilerin; şalgam, kabak, havuç, domates ve turunçgillerin kansere karşı koruyucu olduğu düşünülüyor. Uzmanlar, “gerekli olan tüm maddeleri içeren mucizevi bir bitki”nin henüz bilinmediğini vurgulayarak, bu yüzden çok çeşitli bitkisel besinlerle beslenmenin, iki-üçü üzerinde yoğunlaşmaktan daha faydalı olduğunu belirtiyor.
KİLONUZU KORUYUN
Uzmanların bir başka önerisi de, “sağlıklı kilonun korunması ve fiziksel aktif bir yaşam” sürülmesi… Aşırı veya düşük kilolu olmak, kanser riskini artırıyor. Bu nedenle kalori alımını kontrol altında tutmanın yanı sıra sürekli ve düzenli bir fiziksel hareketlilik gerekiyor. Uzmanlar, sakin bir iş yaşantısı olanlara şu önerilerde bulunuyor: “Her gün yapabileceğiniz bir saatlik yürüyüş ve haftada bir yapabileceğiniz daha ağır bir egzersiz, size yeterli olacaktır. Günlük toplam aktivite önem taşıdığından, gün içinde düzenli olarak bir saat ayıramadığınız durumda, kısa zaman dilimlerinde yapacağınız sık egzersizler denenebilir. İşyerinize yürüyerek veya bisikletle gidip gelin, bahçeyle, ev işleriyle uğraşın, merdiven çıkın.”
ALKOL VE SİGARADAN UZAK DURUN
Hem alkol hem de sigara kullananlar için kanser riskinin arttığını vurgulayan uzmanlara göre, alkolün ortalama miktarda içilmesi gerekiyor. Uzmanlar, “Eğer içki kullanıyorsanız, bu miktar erkekler için günde 2, kadınlar için ise 1 bardaktan az olmalı. Aşırı içkiden her zaman kaçının” uyarısında bulunuyor.
YAĞ VE TUZDAN UZAK DURUN
“Yağ ve tuz içeriği düşük besinlerin tercih edilmesini” bir başka adım olarak öneren uzmanlara göre, günlük toplam yağ alımının kısıtlanması, tuz kullanımının bir çay kaşığını geçmemesi gerekiyor. “Birçok kutulanmış veya paketlenmiş hazır yemeğin içinde yüksek miktarlarda tuz olduğunu unutmayın” uyarısında bulunan uzmanlar, tuz miktarı fazla olan yiyeceklerde aynı zamanda yağ miktarının da fazla olduğuna işaret ediyor. Uzmanlara göre, aşırı yağ tüketimi, sadece kanser riskini artırmakla kalmıyor, kanser için risk faktörü olan şişmanlığa da neden oluyor. Bu yüzden, günlük yağ alımının, günlük kalori alımının 3’te 1’i oranında tutulması gerekiyor.
Yağ alımını azaltmak için, şu uyarılar yapılıyor: “Kaymaksız sütü tercih edin, kızartmalar yerine haşlama, ızgara yiyin, kırmızı et ve ürünlerini kesin, kırmızı etin yağsız kısımlarını tercih edin, kümes hayvanlarının derisini atın, bisküvi, kek ve pastane ürünlerinden uzak durun.”
KÜFLÜ VE YANMIŞ YEMEKLERE DİKKAT
Uzmanlar, kanserden korunmada son adım olarak “besinlerin güvenli hazırlanıp saklanmasına dikkat edilmesini” istiyor. Bazı mantar ve küflerin kansere neden olabilecek toksik maddeler ürettiklerini belirten uzmanlara göre, yiyeceklerin buzdolabında saklanması ve saklama kurallarına uyulması gerekiyor. Yapılması gereken diğer noktalar şöyle: “Son kullanma tarihi geçen besinleri yemeyin, küflü besinleri derhal atın, besinlerin hazırlanma şekli de kanser riskini etkileyeceğinden, et ve balığı fazla pişirmeyin. Yanmış et suyunda kanserojenler mevcuttur. Etlerin mangal, barbekü gibi doğrudan ateş üzerinde pişirilmesi de yiyeceğin üzerinde kanserojenlerin oluşmasına neden olur. Bu yüzden bu tür beslenmeden uzak kalın ve etlerin üzerindeki yanmış kısımları temizleyin.”