Kanserde alternatif tedaviye yeşil ışık
Dünya’da her yıl 6 milyon insanın yakalandığı kanser tedavisi en pahalı hastalıklardan biri
Kanserde tek bir hasta başına düşen tedavi maliyeti 500 milyon lira ile 150 milyar lira arasında değişiyor.Bu yüzden tıp dünyası artık çok ucuz olan bitkilerin,vitamin ve minerallerin yer aldığı alternatif tedaviye artık daha fazla önem veriyor.
Kanserde alternatif tedavi Antalya’da yapılan 15. Ulusal Kanser Kongresi’nin en önemli oturumlarından biri oldu. Oturuma katılan bilim adamları kansere karşı 16 bin bitkinin denendiğini bunların yüzde 16’sının kansere karşı etkinliğinin saptandığını açıkladılar.
Günde 4-5 domates yenilmesi öneriliyor
Bilim adamlarına göre kansere karşı etkili olduğu bilinen en önemli sebzelerden biri domates.. Kongrede bir konuşma yapan İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erkan Topuz, domatesin sağlık için yararlı etkileriyle ilgili şunları söyledi: “Domatesin içinde bulunan likopen ve selenyum genellikle prostat kanserinde, meme kanserinde, kolon kanserinde, mide kanserinde ve bunlar ispat edilmiştir. Bunun dışında sayabileceğimiz pekçok kanserlerde etkisi çok fazladır. Biz hastalarımıza günde 4-5 tane domates yemesini tavsiye ederiz veyahut likopen dışardan hap olarak da alabilir.”
Havuç
Havuç DNA hasarını önlüyor Domates kadar etkili bir başka sebze ise havuç. Içerdiği betakarotenlerle havuç DNA hasarını önleyici bir etkiye sahip. Prof. Dr. Erkan Topuz, “Bu betakarotenler genellikle kırmızı daha çok olan mesela özellikle havuçta ve sayabileceğimiz pekçok bitkide ve sebzede, meyvelerde olan maddelerdir. Betakarotenler DNA hasarına mani olurlar, kansere karşı vücudun direncini artırırlar, immün sistemi uyarırlar” diyor.
Flavonlar
Kanserde etkili olduğu bilinen bir başka bitkisel madde de flavonlar. Bitkilerde aşağı yukarı 4 bine yakın flavon tespit edilmiş. Bunlar içinde en zengin olanlarının kara üzüm olduğuna dikkat çeken Prof. Dr.Erkan Topuz sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu flavonların en zengin olanların içlerinde genellikle kara üzüm, Kara üzümde 150 civarında flavon var, beyaz üzümde 30 civarında.”
Selenyumun yararları
Minarellerden selenium ise prostat kanseri başta olmak üzere birçok kanserden korunmada etkili rol oynuyor. “Yapılan randomize çalışmalarda yüzde 40 oranında prostat kanserini azalttığı gösterilmiştir” diyen Prof. Drd. Erkan Topuz şöyle konuşuyor: “Bunun dışında selenyum vücuttaki özellikle rahim kanserinde, mide kanserinde, ağız, baş boyun kanserlerinde koruyucu olduğu tespit edilmiştir.Ünite olarak da 200 ünite gibi en az miktarda alınması gereken bir, mineraldir.”
C vitamini
Meyve ve sebzelerde en çok bulunan vitaminlerden biri olan C vitamini hem kanserden korunmada hem de yüksek dozlar tercih edilerek kanser tedavisinde başarıyla kullanılıyor. Prof. Dr. Erkan Topuz, C vitaminin yararlarıyla ilgili şunları söylüyor: “C vitamini senelerdir kanseri tedavi etmek amacıyla veya kanserden korunma amacıyla kullanılmıştır. Normal olarak insanların günlük ihtiyacı günde 2 gram civarındadır. Ama yüksek dozda eğer kanseri tedavi edelim diyorsanız 10 grama kadar çıkması tavsiye edilebilir. Çünkü insan vücudu Cvitaminini yapmadığı ve bundan dolayı da dışarıdan alınan C vitaminin kanseri önlediği ve immün sistemi uyardığı gösterilmiştir.”
Omega 3’ün yararları
Özellikle Kuzey denizi balıklarında bol olarak bulunan omega 3 de kanserden koruyucu özelliği saptanmış maddelerden biri. Başta meme kanseri, prostat kanseri ve kalın bağırsak kanseri olmak üzere koruyucu bir etki sağlıyor.Kanserden korunmak için her gün düzenli olarak omega 3 tüketilmesi öneriliyor. Yeterli omega 3 tüketilebilmesi için haftada 3 defa balık yenilmesinin yeterli olduğu belirtiliyor.
KANSERDEN KORUNMA YÖNTEMLERİ
Prof. Dr. Erkan Topuz, kanserden korunmak isteyen kişilere şu önerilerde bulunuyor: Ailesinde özellikle meme ve kalın bağırsak kanseri olan kişiler 20 yaşından evvel kanserden koruyucu sebze, meyveleri, vitamin ve mineralleri tüketirse yüzde 33 ile yüzde 53 arasında korunabilir.
Mide kanserinden diyetle korunma oranı yüzde 60’a çıkıyor. Biz her gün brokoli, karnıbahar kıvırcık salata, beyaz lahana, kabak ve domatesin bol bol tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Biliyoruz ki şişmanlık en önemli kanser sebeplerinden bir tanesi. Özellikle kalın bağırsak
kanserlerinde ve meme kanserlerinde şişmanlık bizim için en önemli kötü faktörlerden bir tanesidir. Bu yüzden kırmızı etin kesilmesini, beyaz etin tüketilmesini zeytinyağı ve soya gibi yağlarla beslenilmesini öneriyoruz.
Siyah üzümün bol bol tüketilmesinde yarar var. Çekirdeğini de atmadan tüketilmesini istiyoruz. Kabuğunda ve çekirdeğinde vesibretrol dediğimiz çok özel bir madde vardır, bu doğrudan doğruya kansere karşı vücudu korur.
Yapılan araştırmalar, kekik, çörek otu, keten tohumunun da kanserden korunmada etkili olduğunu gösteriyor.
Bitkisel ilaçların kanserde ilaç tedavisi sırasında kullanılmaması gerekiyor. Bitkilerin yan etkileri olabiliyor ve kanser ilaçlarına karşı direnci artırıyor.
Kanser tedavisi sırasında zencefil bulantı problemine karşı kullanılıyor. Papatyanın ise kanser hastalarının ağzında oluşan aftı önleyici bir etkisi var.
Deve dikeni çiçeği ise karaciğer hastalıklarında yıllardır kullanılıyor. Bugün görüyoruz ki karaciğer kanserlerini tedavi edebiliyor, tümörleri küçültebiliyor.
Isırgan yıllardır kanser tedavisinde kullanılıyor. Ancak kökü yararlı. Amerikada kökü ilaç haline getirildi.
Meyve suyunu ihmal etmeyin
Özellikle ailesinde kanser hastalığı bulunanların düzenli bir hayat tarzı ve beslenme biçimiyle, bu hastalığı önleyebileceğine dikkat çeken İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erkan Topuz, şu tavsiyelerde bulunuyor:
– Havuç suyu, nar suyu, domates, ev yoğurdu, peynir, kayısı, kara üzüm, brokoli, kırmızı ve beyaz lahana, karnabahar, kıvırcık salata, semizotu, şalgam suyu, acı biber, keten tohumu, çörekotu, muz, ananas, soğan ve özellikle de sarmısak kanserden koruyor.
– Ailesinde özellikle meme ve kalın bağırsak kanseri olan kişiler 20 yaşından önce kanserden koruyucu sebze ve meyveleri, vitamin ve mineralleri tüketirse, yüzde 33 ile yüzde 53 arasında bu hastalıktan korunabiliyor.
– Mide kanserinden diyetle korunma oranı yüzde 60””a çıkıyor. Bu yüzden her gün brokoli, karnabahar kıvırcık salata, beyaz lahana, kabak ve domates tüketin. Domatesin içinde bulunan likopen ve selenyumun, prostat kanserinde, meme kanserinde, kolon kanserinde ve mide kanserindeki koruyucu etkisi ispatlandı. Biz hastalarımıza günde 4-5 tane domates yemelerini tavsiye ediyoruz. Likopen dışardan hap olarak da alınabiliyor.
– Kansere sebep olan en önemli faktörlerden biri şişmanlık. Özellikle kalın bağırsak ve meme kanserlerinde büyük risk yaratıyor. Bu yüzden kırmızı etin kesilmesi, beyaz , zeytinyağı ve soya gibi yağlarla beslenilmesi şart.
Mineraller sağlık kaynağı
– Omega 3: Özellikle Kuzey Denizi balıklarında bol olarak bulunan Omega 3 de kanserden koruyucu özelliği saptanmış maddelerden biri. Başta meme kanseri, prostat kanseri ve kalın bağırsak kanseri olmak üzere koruyucu bir etki sağlıyor.Kanserden korunmak için her gün düzenli olarak Omega 3 tüketilmesi öneriliyor. Yeterli Omega 3 tüketilebilmesi için haftada 3 defa balık yenilmesinin yeterli olduğu belirtiliyor.
– Selenyum: Selenyum prostat kanseri başta olmak üzere birçok kanserden korunmada etkili rol oynuyor. Yapılan çalışmalarda yüzde 40 oranında prostat kanserini azalttığı gösterilmiştir” Bunun dışında selenyum vücuttaki özellikle rahim kanserinde, mide kanserinde, ağız, baş boyun kanserlerinde koruyucu olduğu tespit edilmiştir.
– C vitamini: Meyve ve sebzelerde en çok bulunan vitaminlerden biri olan C vitamini hem kanserden korunmada hem de yüksek dozlar tercih edilerek kanser tedavisinde başarıyla kullanılıyor. C vitamini senelerdir kanseri tedavi etmek amacıyla veya kanserden korunma amacıyla kullanılmıştır. Normal olarak insanların günlük ihtiyacı günde 2 gram civarındadır. Ama yüksek dozda eğer kanseri tedavi edelim diyorsanız 10 grama kadar çıkması tavsiye edilebilir. Çünkü insan vücudu C vitaminini yapmadığı ve bundan dolayı da dışarıdan alınan C vitaminin kanseri önlediği ve bağışıklık sistemi uyardığı gösterilmiştir.
Havuç DNA hasarını önlüyor. Havuç içerdiği “betakaroten” le, DNA hasarını önleyici bir etkiye sahip. Betakarotenler kansere karşı vücudun direncini artırırlar. Siyah üzümün çekirdeğinde ve kabuğunda “Vesibretrol” adı verilen bir madde var. Bu madde vücudu kansere karşı doğrudan koruyor. Yapılan araştırmalar, kekik, çörekotu, keten tohumunun da kanserden korunmada etkili olduğunu gösteriyor. Kanser tedavisi sırasında zencefil bulantı problemine karşı kullanılıyor. Papatyanın ise kanser hastalarının ağzında oluşan aftı önleyici bir etkisi var. Deve dikeni çiçeği karaciğer kanserlerini tedavi edebiliyor, tümörleri küçültebiliyor. Isırgan yıllardır kanser tedavisinde kullanılıyor. Fakat sadece kökü yararlı. Bitkisel ilâçların ilâç tedavisi sırasında kullanılmaması gerekiyor.