Kanserin sebep olduğu ölümlerde, sigarayı bırakarak yüzde 8-16, yemeklerde yağı azaltıp, lifleri arttırmakla yüzde 8, oranında azalma sağlanabileceği belirtiliyor. Belli başlı kanser türleri ve korunma yöntemleri hakkında bilgiler aşağıdadır:
AKCİĞER KANSERİ
Akciğer kanseri erkek ve kadınlarda ikinci en sık rastlanılan kanser türü.
ABD’de her yıl yaklaşık 100.000 erkek ve 60.000 kadın akciğer kanserinden ölüyor.
Akciğer kanseri ölüme en fazla yol açan kanser türü.
Akciğer kanseri aynı zamanda önlenmesi de en kolay kanser.
Kimler Risk Altında?
Sigara içenler (Akciğer kanseri % 90 oranında sigaraya bağlı), boya, ilaç v.b. yapımında kullanılan kimyasal maddelere (arsenik, vinil klorid v.b.) maruz kalanlar, asbest, radon gibi maddelere maruz kalanlar, radyasyona ve hava kirliliğine maruz kalanlar… akciğer kanseri açısından yüksek risk altındalar.
Ne Yapmalı?
Hastaların % 90’ında akciğer kanserine sigara sebep oluyor. Bu nedenle sigara içiyorsanız bırakın. Sigara içilen kapalı ortamlardan kaçının. Hiç sigara içmediği halde akciğer kanseri olmuş hastaların üçte birinin pasif içici olduğu; yani fazla sigara içilen ortamlarda yaşadıkları biliniyor. İşiniz gereği kimyasal maddeler ile çalışmanız gerekiyorsa, düzenli olarak işyeri hekiminizin önerdiği aralıklarla muayenenizi olup, akciğer filminizi çektirmeyi ihmal etmeyin…
BAĞIRSAK KANSERİ
Kansere bağlı ölümlerin ikinci en sık sebebi kalın bağırsak kanserleri olup son yıllarda gelişen tanı ve tedavi yöntemleri sonucu bu hastalık erken yakalandığında başarıyla tedavi edilebiliyor.
Kimler Risk Altında?
Ailesinde bağırsak kanseri hikayesi olanlar,
Kalın barsaklarında polip tespit edilmiş hastalar,
Sigara içenler,
İltihabi bağırsak hastalıkları olanlar,
Asbeste maruz kalanlar,
Batı usulü (yağdan zengin, lifden fakir, koruyucu maddeler içeren besinler ile) beslenenler,
Bağırsak kanseri açısından yüksek risk taşırlar.
Ne Yapmalı?
Sağlıklı ve dengeli beslenmeye dikkat edin. Az yağlı, bol lifli (sebze, meyve, kepekli unla yapılmış yiyecekler) besinleri tercih edin.
Ailenizde bağırsak kanseri hikayesi varsa, dışkınızda kan gördüyseniz, dışkılama alışkanlığınızda değişiklik olduysa (uzun süreli ishaller veya kabızlık v.s.) yaşınız ne olursa olsun hekime başvurarak gerekli muayene ve testlerin yapılmasını sağlayın. Bağırsak kanserlerinin çoğu poliplerin sonradan kanserleşmesi ile oluşur. Poliplerin erken farkedilip çıkartılmasıyla kanser gelişmesi tamamen önlenebilir.
50 yaş ve üzerindeki sağlıklı bireylerin yılda bir kez dışkıda gizli kan baktırması ve her beş yılda bir parmakla makattan muayene ve kolonoskopi yaptırması önerilir
Yüksek risk grubundaki kişilerde (ailevi bağırsak kanserleri, iltihabi bağırsak hastalığı bulunanlar v.s.) yılda bir kez kolonoskopi ve muayene önerilir.
CİLT KANSERİ
Cilt kanseri, bilinen tüm diğer kanserlerden daha sık rastlanılır. Ancak genellikle yayılmaz ve kolay tedavi edilebilir.
Sadece melanoma denilen ve benlerden türeyen bir çeşit cilt kanseri oldukça tehlikeli ve ölümcüldür.
Kimler Risk Altında?
Açık tenli kişiler,
Uzun süreyle güneşe maruz kalanlar,
Ailesinde cilt kanseri olanlar,
Radyum, arsenik gibi bazı maddelere uzun süreli maruz kalanlar daha fazla risk taşırlar.
Ne Yapmalı?
Uzun süre direkt güneş altında kalmayın,
Özellikle 11:00-16:00 saatleri arasında güneşlenmeyin veya güneş altında korunmasız çalışmayın,
Koruma faktörü yüksek (en az 15) güneş kremleri kullanın ve bu kremleri vücudunuzun güneş gören yerlerine sürdükten 30 dakika sonra güneşlenmeye çıkın.
Ayda bir vücudunuzu yeni gelişen cilt değişikliklerine karşı muayene edin.
MEME KANSERİ
Kadınlarda en sık rastlanılan kanser türü olan meme kanseri olup her yıl binlerce kadın kanser tanısı ile tedavi ediliyor. Erken tanı sayesinde bir çok kadın ölümcül olabilecek bu hastalıktan kurtulabiliyor.
Kimler Risk Altında?
40 yaşın üzerinde kadınlar,
Anne veya kız kardeşlerinde meme kanseri bulunan kadınlar,
Hiç çocuk sahibi olmamış kadınlar,
İlk çocuklarını 18 yaşın altında veya 30 yaş üzerinde doğuran kadınlar,
Östrojen kullanan kadınlar…
Meme kanseri açısından diğer kadınlara nazaran biraz daha fazla risk taşırlar. Risk grubu içinde olmamanız meme kanserine yakalanmayacağınız anlamına gelmez.
Ne Yapmalı?
Meme kanseri ne kadar erken tanınırsa tedavi edilme ve iyileşme olasılığı o kadar yükseklir.
Bunun için;
20-39 yaş arası kadınların:
Ayda bir kendi kendilerine meme muayenesi yapmaları,
Her üç yılda bir hekim tarafından muayene edilmeleri,
40 yaş ve üzeri kadınların:
Ayda bir kendi kendilerine meme muayenesi yapmaları,
Yılda bir kez hekim tarafından muayene edilmeleri,
Yılda bir mammografi çektirmeleri önerilir!
AYLIK MEME MUAYENESİ
Bir boy aynası karşısına geçerek:
Ellerinizi kalçalarınızın üzerine koyun ve sağa-sola dönerek aynada göğüslerinizi dikkatlice inceleyin
Elleriniz belinizde iken omuzlarınızı ileri doğru çıkarın ve hafif öne eğilerek göğüslerinizi aynada tekrar inceleyin
Her iki göğüs ucunu hafifçe sıkarak akıntı gelip gelmediğini kontrol edin
Ellerinizi kafanızın arkasında birleştirin ve kafanızı öne doğru bastırın. Bu pozisyonda sağa-sola dönerek göğüslerinizi aynada inceleyin.
İnceleme sırasında aşağıdaki sorulara yanıt arayın:
Göğüslerin büyüklüğünde veya şeklinde değişiklik var mı?
Göğüsünüzün üzerinde cilt dokusunda renk değişikliği, kızarıklık, çukurlaşma, büzüşme dikkatinizi çekiyor mu?
Göğüs ucunda akıntı, kepeklenme, içeri çökme veya yön değiştirme görülüyor mu?
Yattığınız yerde:
Sol omuzunuzun altına küçük bir yastık koyduktan sonra sol elinizi kafanızın altına yerleştirerek uygun pozisyon alın. Sağ eliniz açık ve parmaklarınız bitişik olduğu halde sol göğsünüzün üzerine koyun. Elinizin şeklini bozmadan ovma tarzında dairesel hareketler yaparak sol göğsünüzün tümünü ve sol koltuk altınızı belli bir düzen içinde muayene edin. Aynı işlemi sol elinizle sağ göğsünüze uygulayın.
Ciltte kalınlaşma, sertleşme var mı?
Göğüste ve koltuk altında ele gelen kitle var mı?
Sağ elinizle sol köprücük kemiğinin üstündeki ve altındaki çukur bölgeyi dairesel hareketlerle yoklayın. Daha sonra sabunlu elinizi köprücük kemiğinden göğüs ucuna doğru bastırarak kaydırın. Ciltte kalınlaşma, değişiklik veya cilt altında ele gelen kitle olup olmadığını kontrol edin. Aynı işlemi sol elinizle sağ taraf için uygulayın.
Bir elinizle göğsünüzü alttan destekleyin ve diğer elinizi göğsünüzün üzerinde ovma tarzında dairesel hareketlerle gezdirerek dikkati çeken cilt değişiklikleri veya kitle arayın.
Sol elinizi belinize koyun ve sağ eliniz açık ve parmaklarınız bitişik olduğu halde ovma tarzında dairesel hareketlerle sol koltuk altınızda ele gelen kitle olup olmadığına bakın. Aynı şekilde sol eliniz yardımıyla sağ koltuk altınızı muayene edin.
PROSTAT KANSERİ
Prostat kanseri erkeklerde en sık rastlanılan kanser türü olup 80 yaşını aşmış erkeklerin dörtte üçünden fazlasında tespit edilmekte.
Erken tanı konduğunda tedavi edilebilir bir hastalıktır ama erken dönemde hiçbir yakınma yapmaz.
Kimler Risk Altında?
Prostat kanserli hastaların % 80’inden fazlası 65 yaş ve üzeri olup hastalığın yaş dışında bilinen bir risk faktörü yok.
Yağdan zengin beslenmeninde prostat kanserine yakalanmayı arttırıcı etkisi olduğu söyleniyor.
Ne Yapmalı?
50 yaş ve üzerindeki her erkeğin yılda bir kez parmakla makattan prostat muayenesi olması ve PSA denilen kan testini yaptırması önerilir.
RAHİM KANSERİ
Rahim kanseri gelişmiş ülkelerde yaşayan kadınlarda daha sık görülür.
Genellikle kendini menopoz sonrası vajinal kanamalarla kendini gösterir.
Kimler Risk Altında?
İlk adetini çok erken yaşlarda gören kadınlar,
Menopoza geç giren kadınlar,
Sadece östrojen içeren ilaçlarla tedavi gören kadınlar,
Hiç çocuk sahibi olmamış kadınlar,
Kısırlık hikayesi olan kadınlar,
Şişman, şeker hastalığı olan, yüksek tansiyonlu kadınlar…
Daha fazla risk taşırlar.
Çocuk doğurmuş olmak ve doğum kontrol hapı kullanmak rahim kanserine yakalanma riskini azaltır.
Ne Yapmalı?
Normal olmayan adet kanamaları gördüğünüzde gecikmeden kadın-doğum doktorunuz ile temasa geçin.
Yılda bir kez düzenli kadın-doğum muayenesi olun.
RAHİM AĞZI (SERVİKS) KANSERİ
Taram testleri sayesinde erken dönemde yakalanıp tedavi edilebilen rahim ağzı kanserine az gelişmiş ülkelerde daha sık rastlanılır.
Kimler Risk Altında?
Cinsel olarak aktif olan her kadın,
Yaşlı ve düzenli tıbbi kontrolden uzak kadınlar,
Birden çok cinsel eşlilik,
Sigara kullanan kadınlar,
HIV (AIDS) virüsü taşıyan kadınlar,
Cinsel yolla bulaşan hastalıklara sık maruz kalan kadınlar…
Daha fazla risk taşırlar.
Ne Yapmalı?
Rahim ağzından yapılan sürüntünün incelenmesi demek olan Pap test (Pap Smear) sayesinde serviks kanseri daha oluşmadan tanınıp, tedavi edilebilir.
Cinsel olarak aktif olan veya menopoza girmiş her kadının yaşa bakılmazsızın yılda bir kez Pap Smear ve kadın-doğum muayenesi yaptırması gerekir.
18 yaşın üzerindeki her kadının yılda bir kez Pap Smear yaptırması önerilir.
YUMURTALIK KANSERİ
Kadınlarda en sık rastlanılan kanserler arasında dördüncü sırada yer alır. Ancak kadın üreme organlarına ait kanserler arasında en fazla ölüme yol açanıdır.
Genellikle sessiz ve sinsi bir seyir izler, yakınma vermeye başladığında ise hastalık genellikle ilerlemiş olur.
Kimler Risk Altında?
Hiç doğum yapmamış kadınlar,
Ailesinde yumurtalık kanseri hikayesi olan kadınlar,
Daha önce meme kanserine veya rahim kanserine yakalanmış kadınlar,
Yumurtalık kanserine yakalanma açısından yüksek riskli grubu oluşturur.
Birden fazla hamilelilği olanlar ve doğum kontrol hapları kullananlarda ise yumurtalık kanseri oluşma riski azalır.
Yalnız bu risk faktörlerinden hiçbirine sahip olmadıkları halde yumurtalık kanserine yakalanan birçok kadın bulunduğunu da unutmamak gerekir.
Ne Yapmalı?
Ne yazık ki, yumurtalık kanserinin erken evrelerde yakalanmasına olanak verecek nitelikte bir tarama testi yok. Bu nedenle düzenli kadın doğum muayenesi önerilecek en uygun yoldur.
BESLENME VE SİGARA
KANSER VE SİGARA
Kansere yakalanma riski sigara dumanına maruz kalma süresi ile doğru orantılıdır.
Akciğer kanserinin sebebi 100 hastanın 90’nında sigaradır.
Kendiniz sigara içmeseniz bile pasif içici olmanız, yani çevrenizde içilen sigaranın dumanına maruz kalmanız kanser riskinizi arttırır.
Pasif içicilik akciğer kanserine bağlı ölümlerin % 3’ünden sorumludur.
Eşleri sigara içen kadınlarda akciğer kanserine yalakanma riski içmeyenlere nazaran % 30 daha fazladır.
Günde 20 ve üzeri sigara içilen bir ortamde bulunan pasif içicilerin akciğer kanserine yakalanma riski 2 kat artar.
BESLENME/ YAŞAM TARZI VE KANSER
Günde 5-8 porsiyon sebze ve/veya meyve yemeye çalışın.
Bol miktarda sebze ve meyve ile beslenen kişilerde kansere % 50 oranında az rastlanır.
Kırmızı et yerine tavuk, balık, kurubaklagiller tüketin.
Çavdar, kepek, yulaf gibi lifden zengin besinleri tercih edin.
Yağsız beslenmeye özen gösterin.
Kızartmaktansa yemekleri haşlamayı veya buharda pişirmeyi tercih edin.
Besinlerin tütsülenmesi, tuzlanması, nitrat/nitrit gibi kimyasal koruyucularla işlenmeleri sonucu kansere yol açan bazı maddeler oluşur. Örneğin sucuk, salam, sosis, salamura et gibi yiyecekler fazla miktarda nitrit/nitrat içerirler. Bu tür besinleri çok tüketenlerin yanında C vitamini alması koruyucu olabilir.
A, C, E, D vitaminleri, riboflavin, tiamin, folik asit, pantotenik asit ile çinko, iyot, kalsiyum, demir, selenyum ve molibden gibi mineraller yeterli olarak alındıklarında kansere karşı koruyucu oldukları düşünülür.
Nikel, kurşun, kadmiyum, arsenik ve asbestin ise kanser yapıcı etkisi vardır.
Günde 2-3 bardak yağı azaltılmış süt için ve/veya süt ürünleri ile beslenin.
Alkol almamayı tercih edin. Her gün alkol tüketenlerin folik asit içeren bir multivitamin kullanmaları önerilir.
Sigara içmeyin. Kapalı, sigara içilen ortamlardan uzak durun.
Haftada en az 3-4 kez spor yapın. İdeal kilonuzda kalmaya çalışın.
Uzun süreli güneş altında durmaktan kaçının.
Kimyasal koruyuculu hazır yiyecekler yerine doğal besinlerle beslenmeyi tercih edin.