Ceviz tüketilmesi kanser ve kalp hastalarına iyi geldiği yönündeki bilgiler her zaman geçerli olmamaktadır. Şişmanlık kanseri arttıran bir etmendir.
– Zararsız olduğu, kolesterol içermediği söylenen yağlı gıdaların (zeytinyağı veya kuru yemiş de dahil) çok miktarda alınmasının obeziteye yol açabileceği unutulmamalıdır.
– Hiçbir bitki karışımı ya da vitamin kapsülü takviyesinin, bilimsel olarak kanserden koruyucu etkisi saptanmamıştır, bunlar asla doğal besinlerin yerini tutamamaktadır.
– Kanser hastalarına bolca soya ürünü tüketilmesi yönündeki tavsiyeler doğru değildir. Çünkü, soyanın içindeki östrojen hormonuna benzer etkideki maddeler, yüksek dozda alındığında östrojene bağlı gelişebilen meme ve endometrium (yumurtalık ve rahim) kanserlerine yol açabilir.
– Havucun içinde de bulunan beta-karoten maddesinin fazla alınması, sigara bağımlılarında akciğer kanseri riskini arttırabilmektedir. Yapılan bir araştırmada, sigara içenlere beta-karoten tableti verildiğinde, ölüm oranlarının arttığı tespit edilmiştir. Bu havucun tüketilmemesi anlamı taşımaz aksine sigara içenlerin sigarayı bırakmaları daha yaşamsaldır. Havuç günlük gıda alımı içinde taze olarak yenilebilir.
– Antioksidan özelliği olan domates, brokoli ve lahana gibi gıdaların tüketilmesinin kanserden koruduğuna dair veriler yeterli değildir.
– Aspartam ve sakarin gibi yapay tatlandırıcıların kansere neden olduğu bilgisi ispatlanmamıştır.
– Genetiği değiştirilmiş gıdaların, kanser riskini artırdığına dair bilimsel bir bulgu yoktur.
– Fazla kırmızı et tüketiminin doğrudan kansere etkisi vardır.
– Kahve tüketiminin kansere neden olduğu ve yeşil çayın kanserden koruduğuna dair bilimsel bir bulgu yoktur.
– Hazır gıdalardaki katkı maddelerinin, uygun oranlarda kaldığı takdirde kanser yapıcı etkisi mevcut değildir.
– Cep telefonlarının kanser yaptığına dair bir bulgu yoktur.