Kanser mermisinin kime isabet edeceğini bilmek zordur. Ama henüz bu belayla karşılaşmamışken hala yapabileceğimiz pek çok şey var, unutmayın. En azından bu uğurda kanserde çok önemli rol oynadığı bilinen 6 risk faktörünü öğrenebilirsiniz. Prof.Dr. Mehmet ÖZ
Maalesef ortaya konan kanser sebebinin doğruluğunun ispat edilmesi aşırı karışık bir iştir. Ancak bugün artık kansere bir tek şeyin sebep olmadığını biliyoruz. Bazen kanser bir kişinin hatalı genleri kalıtım yoluyla alması gibi basit bir yol çizer. Bazen de sebebinin saptanması mümkün olmaz. Ama genelde yüksek risk faktörü dediğimiz sebeplerden bazılarının bir araya gelmesiyle kanser tablosu oluşur. Hala değiştirebileceğiniz faktörler varsa onları değiştirmenin bir anlamı vardır. Şüphesiz hiçbiriniz genlerinizi, ırkınızı ve yaşınızı değiştiremezsiniz. Fakat yüksek risk altındaki kişiler sık aralıklarla tarama testlerini yaptırarak veya risk faktörünü azaltıcı ilaç kullanarak kendilerini kontrol altına alabilirler. Kişinin kendi risk faktör profilini bilmesi, değiştirmek veya azaltmak için ne yapabileceğini öğrenmesi kanser bilgilenmesi için bir fırsattır. İşte aklınızda bulunması gereken 6 çok önemli risk faktörü…
1. Sağlıksız yaşam alışkanlıkları
– Gündelik hayatta yaşam biçimlerimiz bazen en tehlikeli risk faktörü olur:
– Sigara içmek: Sigara içenler (ve etrafındaki dumanı soluyan pasif içiciler) 15 değişik kanser için risk altındadır. Akciğer, ağız, dil, yemek borusu, mesane, böbrek ve pankreas kanseri gibi.
– Alkol kullanımı: Alkol kullanmak ağız, boğaz, yemek borusu, meme, kolon ve karaciğer kanser riskini arttırır. Sonuçları net olarak bilinmese de alkol sindirildiğinde ve metabolize olduğunda tahrip edici kimyasallar bulundurabilir veya toksik materyaller üretebilir. Alkol östrojen (dişilik) hormonunu etkiler, meme, yumurtalık ve rahim kanseri arttırıcısı olarak bilinir. Alkol kansere karşı koruma sağlayan besinleri de azaltır.
– Riskli cinsel ilişki: Virüs ve bakteriler pek çok kanser türünün sebebi değildir ama birkaç tane seks bağlantılı enfeksiyon kanserde ana rol oynar. HPV (papillomavirus) enfeksiyonu rahim ağzı, anüs, vajina, vulva, penis, ağız ve boğaz kanserlerinin sebebini oluşturur. Hepatit B ve C enfeksiyonları karaciğer kanserine sebep olur. Lenf düğümü kanseri (lenfoma) için en büyük riski ise HIV (AIDS) virüsü oluşturur.
2. Çok az veya çok fazla güneş banyosu
Güneşten yansıyan ultraviyole ışınlarının çift etkisi vardır. Deri içindeki kimyasalları harekete geçirerek pek çok vücut fonksiyonu için faydalı olan D vitamini üretir. Zararı da vardır. Aşırı ultraviyole ışınına maruz kalınması melanoma-deri kanseri ve diğer tip deri kanserlerine sebep olabilir. Az güneş ışığı ise kolon, rektum kalın bağırsak ve pankreas kanserine sebep olduğu düşünülen D vitamini eksikliği yaratır.
3. Yüksek yağ az fiberli beslenme düzeni
Zayıf beslenmenin pek çok açıdan hasar oluşturma etkisi vardır. Koruyucu içerikleri olan besinlerden az tüketmeniz veya zarar verici besinlerle çok beslenmeniz sağlığınızı etkiler. Genel beslenmede yağlı (özellikle doymuş yağ) ve az fiberli yiyecekleri tercih edenlerde kolon, rahim ve prostat kanser riski artar.
4. Yüksek beden kitle indeksi
Yüksek beden kitle indeksi, her tür kanserde ölüm oranını artırır. Özellikle yemek borusu, mide, kolon, rektum, karaciğer, safra kesesi, pankreas, prostat, böbrek, çoklu miyelom ve lösemi kanserlerinde etkilidir. Bir kişinin beden kitle indeksi 40 veya fazla ise kanserden ölüm oranı önemli ölçüde artar. Bu oran normal kilolu kişilere göre erkeklerde yüzde 52, kadınlarda yüzde 62’dir. (Beden Kitle Endeksi Hesaplayıcı)
Kanser riskini obezitenin nasıl arttırdığı anlaşılamamıştır. Yağ hücreleri çok aktiftir. Obezitenin kanser riskini nasıl artırdığı çok açık değildir, ancak yağlı hücreler çok aktiftir ve birçok kanseri tetikleyen östrojen, insülin, insüline benzeyen büyüme hormanlarından bol miktada üretilmesine sebep olur.
5. Kanserde aile geçmişi
Aile geçmişi kanserde, değiştiremeyeceğimiz, ancak korunmak için tedbirlerimizi artırabileceğimiz risk faktörlerinden bir tanesidir. Aile bireylerinin benzer veya alışılmamış kanser tiplerinden etkilenmeleri halinde kanserin aile geçmişinden şüphelenilmektedir. Doktorlar kansere sebep olan bozuk genlerin ailede kanserli ebeveylerden geçtiğini bilirler.
Örneğin kalıtsal meme ve yumurtalık kanserine yol açan BRCA1 ve BRCA2 genlerini kadınlar ailelerinden alırlar. Ancak unutmamak gerekir ki; genetik temelli olan kanserlerin hepsi tek bir hasara dayanarak ortaya çıkmaz. Başka faktörlerin de onu desteklemesi gerekir.
6. Yaş
Herkesin korku ile beklediği lider risk faktörlerinden bir tanesi yaşlanmaktır. Her ne kadar kanser her yaşta oluşabilirse de genellikle teşhisler 65 yaş üzerindeki kişilerde daha fazladır. Bunun sebebi ise; 65 yaş üstünde, hücrelerin bozulmaya başlaması ve tabii korunma mekanizmasının zayıflaması nedeniyle kanserin ortaya çıkmasıdır.