Araştırmayı glusidlerin sindirilme hızına göre yapmak yerine, kan şekerinin az ya da çok artmasından yola çıkarak incelmek daha doğrudur. Dolayısıyla bizi ilgilendiren her glusidin kan şekeri tepe noktası dır. Yani 1976 yılında ABD de profesör Crapo nun tanımladığı kan şekeri endeksinde belirtildiği gibi, glükozların kan şekerini yükseltme kapasiteleri ile ilgileneceğiz. Aslında bu kan şekeri endeksi, test edilen besinin yol açtığı kan şekeri yüksekliğini gösteren eğrinin oluşturduğu üçgeni karşılar. Baştan, glükoza 100 değeri veriliyor ve diğer glusidlerin değerleri de aşağıdaki formüle göre belirleniyor:
Test edilen glusid üçgeninin alanı
——————————–x100
Glükoz üçgeninin alanı
Test edilen glusidin kan şekeri oranı ne kadar çoksa, kan şekeri endeksi de o kadar yüksek çıkar.
Bugün, glusidlerin sınıflandırılması kan şekeri endeksi kavramı dikkate alınarak, glükozların kan şekeri yükseltme kapasitelerine bağlı olarak yapılması gerektiğini bilim adamalarının çoğu kabul ediyor.
Kan şekeri endeksinin çok temel bir kavram olduğunu bu kitapta hep beraber yavaş yavaş keşfedeceğiz.
Aslında, şişmanlık ve aşırı şişmanlığın nedenlerinin yanı sıra halsizlik, yorgunluk, bitkinlik ve isteksizlik gibi özellikle bayanları derinden etkileyen birçok sorunu bu kavramdan yola çıkarak açıklayabileceğiz.
İşte bu yüzden, işleri de biraz olsun basite indirgemek amacıyla, glusidleri iki kategoriye ayırmayı öneriyorum. Bir yanda iyi glusidler (düşük kan şekeri endeksine sahip olanlar) diğer yanda kötü glusidler (yüksek kan şekeri endeksine sahip olanlar).
* Kötü glusidler:
Yenildiğinde kan glükozunda artışa yol açan bütün glusidler kötü glusid lerdir. Bunlar kan şekerini çok yükseltir. Burada söz konusu olan, kan şekeri endeksi 50 den fazla olan glusidlerdir. Bunlara örnek olarak saf ya da diğer besinlerle birleştirilmiş (meşrubat, şekerleme) beyaz şeker yanında, beyaz unlar gibi (beyaz ekmek, beyaz makarna, beyaz pirinç) rafine edilmiş bütün glusidler verilebilir.
Glisemi Endeksi Tablosu
* YÜKSEK GLİSEMİK ENDEKSLİ GLUSİDLER:
– Maltoz
– Glükoz
– Fırında patates
– Hamburger ekmeği
– Patates püresi
– Bal
– Havuç
– Patlamış mısır
– Çabuk pişen pirinç
– Bakla
– Balkabağı
– Karpuz
– Şeker(sakaroz)
– Beyaz ekmek(baget)
– Şekerli rafine edilmiş tahıllar
– Çikolata
– Haşlanmış patates
– Bisküi
– Mısır
– Beyaz pirinç
– Kuruyemiş
– Esmer ekmek
– Kabuğuyla pişirilmiş patates
– Pancar
– Muz,kavun, reçel
– Beyaz undan yapılmış makarna
* DÜŞÜK GLİSEMİK ENDEKSLİ GLUSİDLER:
– Tam ekmek ya da kepek ekmeği
– Tam pirinç
– Bezelye
– Şekersiz tam tahıl
– Tahıl ezmesi
– Barbunya
– Şekersiz taze meyve suyu
– Tam çavdar ekmeği
– Entegral ekmek
– Nohut
– Süt ürünleri
– Dondurma
– Kuru fasulye
– Mercimek
– Nohut
– Entegral makarna
– Taze meyve
– Şekersiz meyve marmeladı
– Siyah çikolata (>%70 kakao)
– Früktoz (meyve şekeri)
– Soya
– Yerfıstığı
– Yeşil sebze
Bunların yanı sıra, patates, mısır gibi çok tüketilen besinlerin de aynı şekilde kötü glusidler kategorisine girdiğini görüyoruz. Bu besinlerin kan şekeri endeksleri oldukça yüksektir. Bunlar ya işleme tabii tutulup rafine edilmişler, (cornflakes, popcorn) ya da pişirilmek suretiyle değişime uğramışlardır (patates püresi).
* İyi glusidler:
Kötü glusid lerin aksine iyi glusid ler organizmada, orta, hatta,düşük dereceli glükoz yükselmesine yol açarlar. Bunlar küçük çaplı bir kan şekeri artışına yol açar. Bütün işlenmemiş tahıllarda (rafine edilmemiş un), pirinç, birçok nişastalı ve kuru sebzelerle mercimek, bezelye ve fasulye de olduğu gibi.
Bütün bunlara liflerinin zenginliğiyle tanınmış meyveler ve bütün yeşil sebzeleri de (pırasa, lahana, yeşil salata, taze fasulye) eklemek gerekir.