Hipogliseminin kan şekerinin herhangi bir nedenle aşırı derecede düşmesi olarak tanımlanıyor. Acıbadem Hastanesi Diyabet Merkezi Uzmanı Dr. Yaser Süleymanoğlu, hipogliseminin bir hastalık değil biyokimyasal bir olay olduğuna dikkat çekerek hipoglisemi hakkında merak edilenleri anlatıyor.
Kan şekerin normalin altına düşmesidir. İnsanın normal açlık kan şekeri 85-100 mg/ dl arasında seyir ederken, bu rakam toklukta 120-130 mg/ dl arasında seyir etmektedir. Uzun süren açlık durumunda veya tokluk sonrasında özellikle şeker ve unlu mamullerden zengin bir yemek yedikten 2-3 saat sonra kan şekerinin düşmesi sonucu hipoglisemi yaşanır.
Aşırı terleme, çarpıntı, ellerde titreme, konsantrasyon kaybı, konuşma güçlüğü, sinirlilik, bulantı, aşırı acıkma hissi, tam bilinç kaybı ile hipoglisemi oluşur.
Şeker ve ensülin metabolizmasında bir düzensizlik olarak özetlenecek Tip 2 diyabetin erken dönemi olabilir. Ancak her zaman neden bu değildir. Yoğun çalışma temposu, aşırı stres, ağır egzersiz durumlarında ve yeteri miktarda kalori veya karbonhidrat alınmadığı takdirde hipoglisemi görülme riski vardır.
Tiroit ve böbreküstü bezleri başta olmak üzere bazı endokrin organların ürettiği hormonların fazlalığında veya yetersizliğinde hipoglisemi bulguları görülebilir.
O nedenle hipoglisemiden yakınan bir hasta endokrin (hormon) açısından ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmelidir, diğer endokrin organ fonksiyonlarında bir düzensizlik yok ise, kişinin tip 2 diyabet adayı olabileceği düşünülmelidir.
Kaynak: Hastane.com.tr