Kan Dopingi
Herhangi bir bireyin, eritrosit sayısını artırmak düşüncesiyle intravenöz kan infuzyonu yapmasıdır. 2.Sporcunun kanını alıp, uygun koşullarda 5-6 hafta kadar beklettikten sonra yeniden aynı kişiye intravönez yoldan verilmesi şeklinde yapılan bir uygulamadır. Alınan kan miktarı 1 litre kadardır. Kan dopinginin amacı kan alındıktan sonra yeni eritrositlerin oluşması, hemoglobin miktarının artması ve eski kanın yerine konulmasıyla birlikte eritrosit ve hemoglobin miktarlarındaki artışla birlikte, fiziksel performansın artmasını sağlamaktadır. Kan dopinginin sakıncaları; akut alerjik reaksiyonlar, böbrek hasarlarıyla birlikte akut hematolik reaksiyonlar hiperviskozite sendromu ve sarılık gibi komplikasyonlar gelişebilmektedir.
Kan Laktat
Anaerobik metabolizma eenasında glukozun glikolitik yoldan parçalanması sonucu meydana gelir. Normal koşullarda 100 cc, kanda laktat 5-10 mg. arasında değişir. Aynı zamanda kassal glikolizisin son ürünü olup fiziksel kapasitenin değerlendirmesinde kullanılır. Kandaki laktik asit düzeyi egzersizin şiddetine bağlıdır ve efora karşı metabolik uyumu gösterir. Laktat düzeyinin yükselmesi, performansı sınırlar. Kandaki laktik asit düzeyi normalde 0,7-1,8 mmol/L arasındadır. 400-800 m koşularından sonra kapiller laktat 30-34 mmol/L’ye yükseldiği halde, maraton koşusundan sonra ancak 6-12 mmol/L’ye çıkar. Aerobik kapasitesi yüksek sporcularda laktat düzeyi düşüktür. Egzersizlerden önce ve sonra kan laktat düzeyinin ölçülmesi ve asit-alkalen dengesi, metabolik ekonomi konusunda çok önemli bir bilgi verir.