Kalbin kanı pompalama fonksiyonunun vücudun enerji ve oksijen ihtiyacını karşılayamayacak kadar bozulması, kalp yetersizliği olarak tanımlanıyor. Kalbin pompalama fonksiyonunda yaşanan ağır bozukluklar, kişiyi günlük aktivitesini yapamaz hale getirebiliyor.
Uzmanlar kalp yetersizliğinin son yıllarda kalp hastalıkları arasında en hızlı artan hastalık grubu olduğuna işaret ederken, kalp yetmezliği sorunu yaşayan hasta sayısının özellikle gelişmiş toplumlarda her geçen gün arttığına dikkat çekiyor.
Koroner kalp hastalıkları, kalp krizi, kalp kapak hastalıkları, kalp kası hastalıkları, hipertansiyon, kalp ritim bozukları kalp yetersizliğine neden olan faktörler arasında sayılıyor. Bunun yanında diyabet, böbrek yetersizliği, kronik akciğer hastalığı da kalp yetersizliğine zemin hazırlıyor.
Bu hastalıkların ileri evrelerinde, kalp hasar gördüğü için, kasılma fonksiyonunda da azalma oluyor. Buna bağlı olarak kalp boşluklarında basınç artışı ve onu takiben genişleme başlıyor. Yeterli enerji ve oksijen alamayan organların tümünün fonksiyonları etkileniyor. Kalbin, vücuda yeterince kan pompalayamamasına ve küçük dolaşım döngüsünü yapamamasına bağlı olarak ayaklarda şişme, yürürken çabuk yorulma, sırtüstü yatarken nefes darlığı gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Hastayı hekimle buluşturan da yaşanan bu sorunlar oluyor.
Kalp yetersizliği çoğunlukla bir ileri yaş hastalığı olmakla birlikte, genç yaşlarda da karşılaşmak mümkün. Kalp kapaklarının hastalıkları, doğumsal kalp hastalıkları, bazı ritim bozuklukları ve kalp kası iltihabı gibi durumlarda gençlerde kalp yetersizliği gelişebiliyor.
Kaynak: Hastane.com.tr