Tıpta “kalpte dekompansasyon”olarak adlandırılan kalp yetmezliği yukarıda sayılı bir veya birden fazla hastalıktan meydana gelebilir. Kalp, vücudun normal kan dolaşımına ait artık sağlayamadığı vakit, kalp yetmezliği meydana gelmiş sayılır. Genellikle, insan kalbi yukarıda gösterilen düzensizliklerde meydana gelebilecek basit rahatsızlıklara karşı koymak için gerekli güce sahiptir. Ancak, düzensizliğin ciddiyeti artınca ve kalp adalesi gitgide fazla yorgun düşünce; kalp görevini yerine getiremeyecek hale gelmektedir.
“Kalp yetmezliğinin belirtileri nelerdir?
a. Çok çabuk yorulmak.
b. Hafif hareketle artış gösteren nefes darlığı.
c. Bacak, bilek ve ayakların şişmesi. Bu durum çoğunlukla akşam artış gösterir ve sabaha kadar yine azalır.
d. Yatakta düz yatınca, kişinin nefesi daralacak ve böylece başın ve göğsün yüksek kalması için birkaç yastığa ihtiyaç görülecektir.
e. Dudaklarda, el tırnaklarında ve ciltte mavilik arazları.
f. Karın, göğüs ve vücudun başka alanlarında sıvı toplanması.
g. Geceleri anî gelen bunalma ve boğulma nöbetleri. Bu gibi hallerde hasta yataktan kalkma zorunda kalmakta ve nefes alabilmek için sık sık solumaktadır.
h. Boyundaki damarların şişmesi.
Zedelenmiş olan veya zorlanmış bir kalbin yetmezliğe uğraması için ne kadar bir zaman geçmelidir?
Bu süre hastadan hastaya değişebilmektedir. Kalbin büyük engellemelere rağmen görevini yapmak için şaşılacak derecede bir gücü bulunmaktadır ve böylece, engellemeler, karşı konulamayacak ölçüde yoğun olmadıkları sürece, kalp yıllarca fonksiyonlarını yürütmeye devam edecektir.
Kalp bir kez yetmezliğe uğramaya başlayınca, bu durum hastanın öleceğine mi delâlet eder?
Hayır. Yetmezliğe uğramakta olan bir kalp, faaliyetlerin sınırlandırılması, tuz alımının azaltılması, yüksükotu yaprağı tedavisi, idrar artırıcı ilâçların alınması (bu ilâçlar böbreklerin su ve tuz ifrazatını artırır) veya daha ciddî vakalarda ameliyat ile, yıllarca işe yarar halde tutulabilinir.
Bir doktor hastasının kalp durumunu nasıl değerlendirir?
a. Geçmiş hastalıkların tarihçelerini ve belirtilerini dikkatle kayda almakla.
b. Stetoskop ile kalbi dinlemekle.
c. Fluoroskop veya X ışınları ile kalbin filmini almakla.
d. Bir elektrokardiyogram almakla.
e. Stress testleri gibi daha ayrıntılı olan başka testlerle.
Elektrokardiyogram nedir?
Kalp adalesi büzüldüğü ve açıldığı zaman hafif, fakat karakteristik olan bir elektrik cereyanı meydana getirmektedir. Bu cereyan elektrokardiyograf olarak adlandırılan çok hassas bir aygıt tarafından zapt edilmekte ve kağıt üzerine kaydedilmektedir. Bu cereyanın aygıtta gösterdiği genişliğinde ve yönündeki değişiklikler hastanın kalp fonksiyonu ve sağlığı hakkında önemli bilgiler vermektedir.
Elektrokardiyogramdaki buluşlar bir hastanın kalp hastalığı durumunu teşhis için yeterli midir?
Hayır. Bunlar ancak bütünleyici bilgi vermek için yararlıdır. Çok ciddî bir kalp düzensizliğinde elektrokardiyogram gayet normal göstermekteyken, elektrokardiyogram kendisinde bulunan anormallikleri gösterebilecektir.
Kalp sondası ne demektir?
Bir hastanın kalbindeki yetersizliği veya düzensizliği tespit etmek için çok kez yukarıda gösterilen metotlar yetersiz kalmaktadır. Bu gibi hallerde kalp sondası kullanılabilir. Bu metotta kol veya bacak damarlarının birinden uzun, ince ve içi boş plâstik bir tüp sokulmakta ve bir veya birden fazla kalp bölümlerine varıncaya kadar ileriye itilmektedir. Bu herkese uygulanan bir işlem olmayıp ancak uzman olan bir doktora yaptırılabilinir. Kalbe sonda sokulmasına yalnızca, kalp ameliyatı gerektiğine karar verildiği zamanlarda başvurulur. (Kalp sondası çok önemli bir araştırma aygıtı haline gelmiştir ve kalbin mekanizması hakkında bize çok değerli yeni bilgiler vermiştir).
Anjio kardiyografi nedir?
Aslen, kalp sondası gibi aynı nedenler için ve aynı durumlarda kullanılmaktadır. Ancak, elde ettiği bilgi biraz değişik olmaktadır. Bu metotta kan akımına röntgen filmlerinde görüntü yapan donuk ve şeffaf olmayan bir madde enjekte edilmektedir. Bu madde muhtelif kalp bölümlerinden geçerken röntgen filmi süratle ve seri hâlinde alınmaktadır.
Bu işlem de herkese uygulanmaz ve yüksek ihtisas işidir. Ancak, son yıllarda, bize bu metot kalp fonksiyonu hakkında çok değerli bilgiler sağlamıştır.