Vücudumuzdaki bütün organ ve dokuların enerji ve oksijen ihtiyacı kalbin pompaladığı kan ile karşılanıyor. Kalbin kanı pompalama fonksiyonunun vücudun enerji ve oksijen ihtiyacını karşılayamayacak kadar bozulması, kalp yetersizliği olarak tanımlanıyor.
Kalbin pompalama fonksiyonundaki hafif bir bozukluk kişinin günlük yaşantısını fazla kısıtlamazken, ağır bir bozukluk basıt günlük aktivitereleri (örn.yüz yıkımı, diş fırçalama gibi) bile engelleyebiliyor. Birçok kalp hastalığının (örn.koroner yetmezliği, doğumsal kalp hastalıkları, kalp kapak hastalıkları v.b.) ileri devrelerinde kalp yetmezliği ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle kalp hastalıklarının erken tanısı ve etkin tedavisi kalp yetersizliğinin önlenmesi açısından büyük önem taşıyor. Kalp kasının herhangi bir nedenle kasılma fonksiyonu azaldığında kalp boşluklarında basınç artışı ve bunu takiben genişleme başlıyor. Yeterli enerji ve oksijen alamayan bütün orğanların fonksiyonları etkileniyor. Böbrek kan akımının azalması vücutta tuz ve su tutulumuna neden oluyor. Bunun sonucunda akciğer, bacaklar, karın boşluğu ve diğer organlarda sıvı birikimi başlıyor. Bu tablo konjestifkalp yetmezliği olarak adlandırılıyor. Kalp kasının kasılma fonksiyonunda azalma nedeniyle ortaya çıkan kalp yetersizliğine, sistolik kalp yetersizliği, gevşeme fonksiyonunda azalma sonucu gelişen kalp yetersizliğine Diyastolik kalp yetersizliği deniyor. Her ikisindede benzer şikayetler oluyor ancak tedavilerinde farklılıklar olduğundan ayırıcı tanılarının yapılması gerekiyor.
KALP YETERSİZLİĞİNE YOL AÇAN NEDENLER:
Koroner Arter Hastalığı: Kalp kasını besleyen koroner Arterlerin damar sertliği nedeniyle daralması sonucu kalp kasının yeterli beslenememesi kasılma ve kanı pompalama fonksiyonunun bozulmasına neden oluyor. Budurumda daralmış damarın kalonla açılması veya Bypass operasyonu ile kalp kasının yeterli beslenmesi sağlanırsa kalp yetersizliğini önleyici tedbirler kalp yetersizliği gelişme oranınıda azaltıyor.
Kalp Krizi ( Myokard Infarktüsü): Koroner Arterin tam tıkanması sonucu oluşan kalb krizinde, kalp kasında kalıcı hasar oluşuyor. Hasar miktarı fazla ise erken veya geç dönemde kalp yetersizliği gelişebiliyor. Damar açılırsa kalp kasındaki hasar ve dolayısıyla kalp yetersizliği oluşma riski azalıyor.
Hipertansiyon: Atardamarlardaki kanbasıncının yüksek olması olarak tanımlanan Hipertansiyon iki mekanizma ile kalp yetersizliğine neden oluyor. Öncelikle damar iç yüzeyinin devamlılığını bozup, damar sertliği (Ateroskleroz) gelişqimini kolaylaştırıyor. Bunun sonucunda oluşan koroner yetmezliği ve kalp krizi kalp yetersizliğine zemin hazırlıyor. Diğer yönden kası zamanla yoruluyor. Öence kalp kası kalınlaşıp (Hipertrofi) basınca karşı kasılma gücünü artırmaya çalışıyor. Kalp kasının kalınlaşması gevşeme fonksiyonunu bozduğundan Diyastolik Kalp Yetersizliği tablosu gelişiyor. Kontrolsüz Hipertansiyon daha sonra kalp boşluklarının genişlemesi ve kalp kasının kasılma gücünün azalmasıyla karakterize sistolik kalp yetersizliğine neden oluyor.
Kalp Kası Hastalıkları(Kardiyomiyopatiler): Koroner Arter hastalığı ve Hipertansiyon olmaksızın kalp kasında kasılma veya gevşeme bozukluğu gözlenen kalp hastalıkları Kardiyomiyopatil olarak adlandırılıyor. Aşırı alkol kullanımı, kokain, bazı özel infeksiyonlar, Tiroid bezinin fonksiyonundaki bozukluklar ve bazı ilaçlar kardiyomiyopatiye neden olabiliyor. Romatizmal Hastalıkların bir bölümünde kalp kası etkilenip kardiyomiyopati gelişebiliyor. Birçok kardiyomiyopatide sebep saptanamıyor ve bu grup idyopatik kardiyomiyopati olarak sınıflanıyor. Bazı tipleri ailevi olabiliyor. Bu nedenle kardiyomiyopati tanısı konmuş kişilerin yakın aile fertlerininde kontrolü önem kazanıyor.
Kalp Kapak Hastalıkları: Kalpte bulunan 4 kapak, kalbin kasılma ve gevşeme periyotlarında kanın uygun istikamete gitmesini sağlıyor. Akut Eklem Romatizması gibi nedenlerle kapak fonksiyonlarında oluşan bozukluklar kalp kasının daha fazla yük altında kalasına neden oluyor. Daha fazla çalışmak zorunda kalan kalp kası zamanla yorulup kalp yetersizliği gelişiyor.
Doğumsal Kalp Hastalıkları: Kalp ve büyük damarlarda doğumsal yapı bozukluklarıyla seyreden bu hastalık grubundadad erken veya geç dönemde kalp yetersizliği görülebiliyor.
Kalp Ritim Bozuklukları: Hızlı ve düzensiz kalp atımlarıyla seyreden kalp ritim bozuklukları, tedavi edilmezlerse kalp kasının yorup kalp yetersizliğine neden olabiliyor. Yine kalp ritminde aşırı yavaşlama vücudun ihtiyacı olan enerji ve oksijenin karşılanamaması nedeniyle kalp yetersizliği bulgularının ortaya çıkmasıyla sonuçlanıyor.
Diğer Nedenleri: Şeker hastalığı, ağır kansızlık, böbrek yetmezliği ve Amfizem kalp yetersizliğine zemin hazırlayan hastalıklar olarak biliniyor.
KALP YETERSİZLİĞİNİN YAYGINLIĞI:
Kalp yetersizliği, hemen bütün kalp hastalıklarının son dönemlerinde ortaya çıkan bir klinik tablo olduğundan bütün dünyada yaygın olarak görülüyor ve hastaneye yatış nedenleri arasında birinci sırayı alıyor. Görülme oranı yaşla artıyor. 65 yaş üzerindeki kişilerde görülme oranı 1000 kişide 30 ile 130 arasında değişiyor. Koroner Arter Hastalığının tedavisinde son yıllarda olüm oranını azaltan olumlu gelişmeler, istatistiklere ileri yaşlarda kalp yetersizliğinin en önemli nedeni olan Koroner Arter Hastalığının 45-70 yaş arası nüfusta yılda % 5 oranında arttığının bilinmesi kalp yetersizliğinin giderek arttığını düşündürüyor.
KALP YETERSİZLİĞİNİN BELİRTİ VE BULGULARI:
Kalp yetersizliği çoğunlukla zaman içerisinde yavaş yavaş gelişiyor. Bu nedenle hastalar şikayetler belirginleşmeden doktora başvurmuyor.
Kalp yetersizliğinin belirti ve Bulguları:
Nefes Darlığı: Eforla, yatar durumda veya gece uykudan uyandıran nefes darlığı şeklinde görülüyor.
Öksürük, pembe renkli köpüklü balgam
Halsizlik Yorgunluk
Bacaklarda, ayakbileklerinde, ayaksırtında şişlik (ödem)
Kalp atımlarında düzensizlik veya hızlanma
Boyun toplar damarlarında belirginleşme
Karaciğerde büyüme, gerilme, karın boşluğunda sıvı birikimi (Asit)
İştahsızlık, bulantı
Konsantrasyon güçlüğü
Bu belirti ve bulgular sadece kalp yetersizliğine spesifik olmayıp başka hastalıklardada görülebiliyor. Bu nedenle doktor muayenesini takiben kesin tanı için birtakım tetkiklerin yapılması gerekiyor.
KALP YETERSİZLİĞİ TANISI İÇİN UYGULANAN TESTLER:
Akciğer Filmi: Hemen uygulanabilen, ucuz bir test olmasına karşın, kalp yetersizliiği konusunda önemli bilgiler veriyor. Akciğer filminde kalp gölgesinin genişlemiş olması ve akciğerlerde sıvı birikiminin gözlenmesi kalp yetersizliği tanısını destekliyor. Ancak Akciğer filminin normal olması kalp yetersizliğini ekarte ettirmiyor.
Elektrokardiyografi (EKG): Kalp yetersizlikli hastaların büyük bir çoğunluğunda EKG’de anormal bulgular gözleniyor. Geçirilmiş kalp krizi, ciddi ritim bozuklukları, kalp kasının kalınlaştığını düşündüren bulguların görülmesi kalp yetersizliği olma ihtimalini artırıyor. Akciğer filmi ve Elektrokardiyogramı normal olan bir kişide kalp yetersizliği olma ihtimali oldukça düşüyor.
Ekokardiyografi: Kalp yetersizliği tanısında kullanılan en değerli test olarak biliniyor. Bu hastalıktan şüphelenildiğinde mutlaka yapılması öneriliyor. Yüksek frekanslı ses dalgalarının, göğüs kafesine uygulanan transduser yardımıyla kalbe gönderilmesi ve yansıyan dalgaların hareketli kalp görüntüleri şeklinde kaydedilmesi yöntemiyle çalışıyor. Ekokardiyografi ile; kalp boşlukları, kalp kapakları, kalp kasının fonksiyonları detaylı olarak incelenebiliyor. Kalbin kasılma fonksiyonun güvenilir bir parametresi olan Ejeksiyon Fraksiyonu (EF) ekokardiyografi ile sağlıklı bir şekilde ölçülebiliyor. Sağlıklı bir kalpte EF % 60 civarında olması gerekiyor. Bunun % 40’ın altında bulunması kişide şikayet olmasa bile kalp yetersizliğinin varlığını düşündürüyor.
Radyonüklid Ventrikülografi: Vücuda zararı olmayacak miktarda radyoaktif madde verilerek yapılan bu tetkikte sağ ve sol kalbin kasılma fonksiyonları değerlendiriliyor. Ekokardiyografinin yaygın olarak kullnılmaya başlamasından beri bu teste daha seyrek başvurulluyor. Radyoaktif madde verilerek yapılan Miyokard Perfüzyon Sintigrafisinden koroner yetmezliği tanısında ve kalp kasında canlılık araştırılmasında yararlanılıyor.
Kalp Kateterizasyonu ve koroner anjiyografi: Koroner Arter hastalığına bağlı tekrarlayan göğüs eğrısı yakınmasıyla birlikte kalp yetersizliği bulguları gösteren hastalarda uygulanması öneriliyor. Kasık veya koldaki atardamara kateter adı verilen ince bir tüple girilip buradan koroner damarlara kontrast madde verilerek filme alınıyor. Bu yöntemle koroner arterlerdeki darlık ve tıkanıklıklar net şekilde görülebildiği gibi, kalbin kasılma fonksiyonu kapakları hakkında değerli bilgiler ediniliyor.
Kan Testleri: Kalp yetersizliğinin tanısı ve altta yatan nedeni araştırmada bazı kan testlerinden yararlanılıyor. Kalp yetersizliği şüphesi olan kişilerde; şeker böbrek ve troid fonksiyon testleri kan sayımı, serum elektrolitleri, kan yağları ve Pro-BNP testlerinin yapılması gerekiyor. Ağır kansızlık veya troid bezi fonksiyonlarında bozukluk tek başına kalp yetersizliği nedeni olabiliyor. Kalp yetersizliğinde, kalp yetersizliğinde, kalp boşulklarında basınç artışına bağlı olarak BNP adına bir madde salgılanıyor. Bu maddenin düzeyi kan testi ile saptanabiliyor. Son yıllarda bu test kalp yetersizliğinin tanısı ve tedavi etkinliğinin takibi amacıyla giderek artan oranda kullanılıyor. BNP düzeyi 100pg/mh’nın altında ise %80 doğrulukla kalp yetersizliği olmadığı söylenebiliyor.
RİSK FAKTÖRLERİ:
Bazen bir risk faktörü bile kalp yetersizliği oluşması için yeterli olabiliyor. Ancak birkaç risk faktörünün bir arada bulunması kalp yetersizliği gelişme oranını belirgin artırıyor.
Yaş: Kalp yetersizliği riski yaşla belirgin artıyor. Amerikan kalp cemiyetinin (AHA) verilerine göre 40 yaşın üzerindeki kişilerin beşte birinde yaşamlarının herhangi bir döneminde kalp yetersizliği gelişiyor.
Cinsiyet: Kalp yetersizliği erkeklerde kadınlara oranla biraz daha sık görülüyor.
Koroner Arter Hastalığı: Kalp yetersizliğine neden olan en önemli ve en sık görülen risk faktörü olarak biliniyor. Yapılan çalışmalada bu oran % 50 ile % 75 arasında değişiyor. Bu nedenle koroner arter hastalığı riskini artıran; şeker hastalığı, hipertansiyon, kolestrol yüksekliği, sigara, fazla kilo ve hareketsiz yaşam gibi faktörlerin tedavi ve düzenlenmesi kalp yetersizliği riskinide belirgin olarak azaltacaktır.
Hipertansiyon: Hipertansiyon biryandan Koroner Arter hastalığı riskini artırırken diğer yandan kalp kasanda yol açtığı kalınlaşma ( Hipertrofi ) nedeniyle kalp yetersizliği için önemli bir risk oluşturuyor. Kalınlaşmış kalp kası önce diyastolik takiben sistolik kalp yetersizliğine neden oluyor. Ayraca kalınlaşmış kalp kası kalp ritim bozukluklarını tetikleyip kalp yetersizliğini ağırlaştırıyor. Bu nedenle Hipertansiyonun ciddiye alınarak Doktor- Hasta işbirliği ile süregen ve etkin bir şekilde kontrolü büyük önem taşıyor.
Kalp Ritim Bozuklukları: Kalp yetersizliğinde ciddi ritim bozukluklarının sıkça görülmesine karşın, sağlam kalpte uzun süreli ciddi ritim bozukluğu sonucu kalp yetersizliği gelişebiliyor. Özellikle hızlı cevaplı Atriyal fibrilasyon gibi ritim bozukluklarının etkin bir şekilde tedavi edilmesi gerekiyor.
Alkol: Uzun süreli aşırı alkol tüketimi kalp kası üzerine toksik etki ile Alkolik kardiyomiyopati adı verilen, kalp boşluklarında genişleme ve kalp yetersizliği ile seyreden bir hastalığa neden olabiliyor. Ayrıca aşırı alkol tüketimine bağlı tedaviye dirençli Hipertansiyon gelişebiliyor.
Şeker Hastalığı ( Diyabetes Mellitus ): Koroner Arter hastalığı için en önemli risk faktörü olması yanında diğer faktörlerden bağımsız olarak kalp yetmezliği riskini 2 misli artırdığı biliniyor.
Sigara, fazla kilo ve kolesterol yüksekliğide birçok çalışmada kalp yetersizliği için bağımsız risk faktörü olarak bildiriliyor.
KALP YETERSİZLİĞİNDE TEDAVİ:
Kalp yetersizliği olan hastaların bir bölümünde altta yatan neden tedavi edilince kalp yetmezliği tamamen düzelebiliyor ( örn. Kalp kası hasar görmemiş, kapak fonksiyon bozukluğu cerrahi yöntemle düzeltilmiş bir hastada olduğu gibi ) Ancak kalp yetersizlikli hastaların büyük bir bölümü uzun süreli takip ve tedavi gerektiriyor. Bu tedavinin başarısı; büyük oranda hastanın hastalığı ile ilgili yeterli bilgi edimesi, yaşam tarzında gerekli değişiklikleri yapması ve doktoru ile sürekli irtibat halinde olmasından geçiyor.
İlaç Dışı Önlemler:
Sigara bırakılmalı özellikle koroner arter hastalığı ve kalp krizine bağlı kalp yetmezliği gelişmiş olan hastalarda sigara yeni bir kalp krizine zemin hazırladığı gibi kalp hızını artırıp tansiyonu yükselterek kalp yetersizliğini kötü yönde etkiliyor.
Alkol azaltılmalı eğer Alkolik Kardiyomiyopatiye bağlı kalp yetersizliği varsa alkol tamamen kesilmeli. Alkolün kalp kası üzerine bilinen toksik etkisinin dışında aritmi yapıcı ve tansiyon yükseltici etkileri kalp yetersizliğini olumsuz etkiliyor.
Tuz kısıtlanmalı Konjestif Kalp Yetmezliği olan hastalarda tuzun günde 2Gr ( Bir çay kaşığı ) ile kısıtlanması öneriliyor. Aşırı tuz alımı veya tuzdan zengin gıdalarla beslenme vücutta sıvı tutulumun artırıp kalp yetmezliğine bağlı nefes darlığı, bacak ve karın şişliği gibi belirtilerin artmasına neden oluyor.
Sıvı alımı kısıtlanmalı vücutta yoğun sıvı birikimi ( ödem ) olan ve yüksek doz idrar söktürücü kullanma ihtiyacı olan hastalarda günlük sıvı alımının 1,5-2Lt. ile kısıtlanması öneriliyor.
Fazla kilo verilmeli fazla kilo kalbin iş yükünü artırdığından kalp yetersizliğini olumsuz yönde etkiliyor. Aşırı sıkı olmayan, uzun vadeli, dengeli bir diyetle kilo verilmesi sağlanmalı
Günlük kilo ölçümü yapılmalı. Vücutta sıvı birikimi en erken günlük kilo takibi ile farkediliyor. Eğer 1-3 gün içerisinde vücut ağırlığından 2kg’dan fazla artış oluyorsa bunun sıvı birikiminden olduğu düşünülüp sıvı, tuz kısıtlaması veya idrar söktürücü ilaç dozunun artırılması gibi tedbirler şikayetler artmadan alınıyor.
Grip ve Pnömokok aşısı yapılmalı. Solunum yolu infeksiyonları kalp yetersizliğini artırdıklarından bu tip önleyici tedbirlerin alınmasının faydalı olduğu bildiriliyor.
Düzenli egzersiz yapılmalı. Kalp yetersizliğinde; düzenli egzersizin fonksiyonel kapasiteyi artırdığı, hastalığa ait şikayetleri azalttığı, iskelet kasının tonusunu artırdığı, hipertansiyonun kontrolünü kolaylaştırdığı ve hastanın moralini iyi yönde etkilediği biliniyor. Bu nedenle şikayte neden olacak sınırı aşmadan yürüyüş, bisiklet yüzme gibi sporların düzenli olarak yapılması öneriliyor.
KALP YETERSİZLİĞİ TEDAVİSİNDE İLAÇ VE DİĞER YÖNTEMLER
Günümüzde kalp yetersizliğnin tedavisinde, bir bölümü şikayetlerin giderilmesinde etkili, bir bölümü aynı zamanda yaam sücsinide uzattığı ispatlanmış ilaçlar kullanılıyor. Ülkemizde yeteri kadar uygulanamasada ABD ve Avrupa ülkelerinde ilaç tedavisine cevap vermeyen ağır kalp yetersizliklerinde kalp transplantasyonu etkin bir yöntem olarak kullanılıyor. Bir taraftan ideal suni kalp için çalışmalar sürerken diğer yandan kasılması bozulmuş kalp kasına kök hücre imlhantasyonu ile kasılan bir kalp kası geliştirmeye yönelik deneysel çalışmalar yapılıyor. Kalp yetersizliğinde görülen ciddi ritim bozuklularna bağlı ani ölümü azaltan otomatik defibriltör ve bazı özel durumlarda kalp yetersizliğine olumlu katkılar sağlayan çift odacıklı pil bir süredir ülkemizdede uygulanıyor. Bu yoğun olumlu gelişmeler, gelecekte kalp yetersizliklerini düşündürmele birlikte, daha ucuz, basit ve daha etkin olan, risk faktörlerinin azaltılmasına yönelik önleyici tedaviyi gözardı ettirmemelidir.