Kalp krizinin belirtileri, tedavisi ve alınması gereken önlemlerin bilinmesi, kalp krizi için en iyi bakımın elde edilmesini sağlar.
Bir kas pompası olan kalbiniz günde yaklaşık 100 000 kez genişler ve kasılır (çarpar); vücudunuzun çalışması için yaklaşık 1000 litre kanın dolaşmasını sağlar.
Kalbin çalışmasına müdahale eden her şeyin hemen fark edilmesi ve geriye dönüşü olmayan olası hasarları önlemek için tedavi edilmesi gerekir. Gelişmiş ülkelerde kalp hastalığı birinci sıradaki ölüm nedenidir ve en belirgin belirtisi kalp krizidir. Günümüzde kalp krizi belirtilerinin daha iyi tanınması, tedavi kalitesinin yükseltilmesi ve tedavi seçeneklerinin artırılması için yoğun çaba harcanmaktadır.
Kalp krizi geçirdiğinizi nasıl anlarsınız? Tanının hekim tarafından konulması gerekir, ancak kendiniz ya da bir yakınınızda tipik belirtilerden herhangi biri ortaya çıkarsa, derhal 24 saat acil kalp (koroner) bakım birimi olan en yakın hastaneye nakil için ambulans çağırın. Doktor bütün ayrıntılarıyla öykünüzü ve aile öykünüzü alacak, sizi muayene edecek ve kalbinizde hasar olup olmadığını belirlemek amacıyla bir kalp elektrosu (elektrokardiyogram) isteyecektir.
Kalbi besleyen atardamarların ani olarak tıkanması sonucu bölgesel olarak kalp dokularının zedelenmesidir. Kalp krizlerinin %90′ında damarları kapatan, damar sertliği (ateroskleroz) yüzünden oluşan kan pıhtısı tıkaçlarıdır.
En sıklıkla kalbin sol karıncığını (ventrikül) etkiler böylece bütün vücutta ani bir dolaşım bozukluğu gelişebilir. Kalp insan vücudunda kendi kendini besleyen tek organdır. Kalbi besleyen atardamarlar (koroner arterler) ana atardamardan (aorta) ilk çıkan kollardır. Bu damarlar sürekli çalışan kalp kası dokularına yeterli temiz kan sağlarlar. Kalp kası dokularının beslenmesi genellikle sadece o bölgeye ait damarlarla olur, yani çoğu zaman beslenmesi bozulan bir bölgeye başka yerden kan gelmez. Bu özellikler kalp damarlarındaki en ufak bir bozukluğun etkilerinin hemen hissedilmesini sağlar.
Belirtiler
*Kalp krizi geçiren hastaların çoğunda daha önceden kalp damarlarındaki dolaşım bozukluklarına bağlı olarak oluşan angina ve nefes darlığı ve halsizlik gibi yakınmalar vardır.
*Kalp krizinin en ilk belirtisi göğüs üzerinde baskı hissi yaratan, sol kola ve omza yayılan ağrıdır. Hastaların beşte birinde yakınmalar fazla belirgin değildir özellikle kadınlarda sıradışı belirtiler bulunabilir.
*Ağır durumlarda hasta panik ve ölüm korkusu içindedir.
*Kalp yetmezliği, akciğerlerde su toplanması
*Kalp atımlarında düzensizlik görülebilir.
*Ciltte morarma ve soğuma görülebilir.
*Nabız güçsüzdür ve kan basıncı düzensizdir.
Tanı
Sıklıkla yukarıda anlatılan tipik yakınmalar ve bulgularla kolaylıkla tanı konulabilir. Bu yakınmaları olan hastalarda kesin tanı için ilk yapılması gereken EKG çekmektir.
*EKG’de kalp krizleri sırasında tipik bulgular oluşur. Kalp kaslarının etkilenmesi ilerleyen zaman içinde artabileceğinden EKG belli aralıklarla yinelenmelidir. Bazı hastalarda EKG’de başlangıçta fazla bulgu olmayabilir.
*Kanda sedimentasyon ve beyaz küre sayımları artabilir.
*Kalp krizleri sonrasında kalp kaslarının zedelenmesi sonucu ortaya çıkan bazı enzimler de tanıya yardımcı olabilir.
*Bazı merkezlerde sintigrafi ve ekokardiografi de tanıda kullanılmaktadır.
Tedavi
Kalp krizi acilen uygun biçimde tedavi edilmesi gereken yaşamsal tehlike yaratan bir durumdur. Kalp krizlerinin yarısında ölüm ilk 4-5 saat içinde olmaktadır.
*Hasta hastane dışında ise hemen bulunduğu yerde düz bir zemine yatırılır, solunumun kolaylaşması için kıyafetleri gevşetilir.
*Hemen nabız ve solunum kontrol edilir.
*Nabız veya solunum yoksa gerekli canlandırma işlemine başlanmalıdır. Kalp masajı veya suni solunum hızlı ve uygun biçimde yapılmalıdır. Uygun biçimde yapılan canlandırma kalp durmuş olsa bile beyne ölümü engeleyecek kadar kan gitmesini sağlayabilir.
*İlk kalp krizi belirtileri sırasında hastanın hareket ettirilmesi yada yürütülmesi çok sakıncalıdır. Kalbin bu şekilde zorlanması zedelenmeyi artırabilir.
*Canlandırma işlemleri sırasında zaman geçirmeden en yakın sağlık kuruluşundan ambulans çağrılmalıdır.
*Kalp krizlerinin asıl tedavisi yeterli alet ve elemanlara sahip sağlık kuruluşlarında yapılabilir.
Hasta hastaneye ilk geldiği zaman nabız, solunum ve kan basıncı kontrol edilmelidir. Kalp krizi geçiren hastaların ağrı ve panik nedeniyle kalp atışı ve özellikle solunum durmuş olabilir.
*Böyle durumlarda yeniden canlandırma yapılmalıdır. Hastanede yeniden canlandırma işlemi daha etkili yollarla yapılır.
*Örneğin kalp kaslarını güçlendiren ve kalp atışlarını düzenleyen ilaçlar kullanılabilir.
*Elektroşok denilen kalbe çok güçlü elektrik akımı vererek yeniden çalışmasını sağlayan alet, kalp atımları durması durumlarında kullanılır.
*Kalp atımı ve solunum normale yakınlaştığında hasta acil servisten yoğun bakım ünitesine alınır.
*Hastanın bulunduğu sağlık kuruluşunun olanaklarına göre tedavi olanakları değişebilir. Örneğin bazı hastanelerde damarlardaki pıhtıları eritmeye yarayan ilaç tedavisi veya damarlar içine bir aletle ulaşılarak tıkanıklığın açılması gibi yöntemler de kullanılabilir.
*Genellikle hasta tekrar kalp krizi geçirme olasılığı azalıncaya kadar yoğun bakımda kalır.
Risk Etmenleri
*Değiştirilemeyen etmenler: Ailede kalp krizi geçiren kişi bulunması, 65 yaşın üzerinde ve erkek olma, değiştirilmesi mümkün olmayan risk etmenleridir.
*Değiştirilebilecek etmenler: Sigara içme, yüksek kolesterol, yüksek kan basıncı, şeker hastalığı, şişmanlık, çok yağlı beslenme ve hareketsizlik.